22

8.3K 459 82
                                    

200 vote ve 65 yorum geldiğinde diğer bölümü yayınlayacağım. Lütfen okumaya başlamadan önce ol verirseniz ve satır arası yorum yaparsanız çok mutlu olurum. Şimdiden herkese iyi bayramlar. 💛

Umarım yazım hatalarım yoktur göz gezdirdim ama kontrol etme şansım olamadı. 💛

Tahir Cihangir'e şaşkınlıkla bakarken aklına gelen anıları bir bir kafasında oturtmaya başlamıştı.

"Ben anlamıştım ama." Dedi başını sallarken. Cihangir abisine gülerek baktı. "Siktir oradan anlamışmış. Tövbe estağfurullah ya ağzımı bozduruyorsun bana." Gözlerini kapatıp başını iki yana salladı. Anlamalarının imkanı yoktu çünkü ikisi de çok dikkatli davranıyordu insan içinde.

"Anlamıştım tabi oğlum birbirinize bakışınızdan bile belli oluyor." Dedi Tahir tek kaşını kaldırarak kardeşine bakarken. Son zamanlarda ikisinde de bir haller olduğu belliydi, Tahir şüpheleniyordu ama yine de bir şey dememişti.

Göktürk usul usul başını sallayarak onayladı Tahir abisini. "Babamlarda anlamış abi, geçenlerde konuşurlarken duymuştum sana acilen birini bulmayı planlıyorlardı."

"Ben asla evlenmem ilk önce Tahirimi evlendireceğiz." Gülerek abisine döndüğünde, Tahir baygın bakışlarla baktı kardeşine.

Ailesi onaylamasa bile Firuze'yi kaçırmayı kafaya takmıştı Cihangir. Dedesinden öğrendiği bir şey varsa o da ne olursa olsun sevdasının peşinden gitmekti. Seviyordu ve onu bırakmaya niyeti yoktu.

***

Firuze sabahtan beri düşüne düşüne başını ağrıtmıştı. Şimdi de yemekleri yaptıktan sonra ağırda ineklere yemlerini veriyordu. Cihangir'ler birazdan gelirdi, bulduğu ilk vakitte onunla konuşması gerekiyordu ama yarın meydanda iftar vereceklerdi ve onun yoğun bir hazırlığı içindeydiler.

Bir yandan yalan söylemek istemiyor, açık açık anlatmak istiyordu, bir yandan da kimseye söylememek gizli saklı yaşamak istiyordu sevdasını. Fakat nereye kadar böyle gideceği büyük bir muammaydı. Genç kız düşüncelere dalmış bir şekilde buzağın başını okşamaya devam etti bir süre.

"Firuze kızım biz pazara gidiyoruz alınacak bir kaç şey kaldı onları alalım." Gülizar teyzesinin sesini duyduğunda ağırdan çıkıp yanına gitti. "Tamam Gülizar teyze ben yemekleri yaptım zaten."

Gece de sahurdan sonra yarın ki iftarda verilecek yemekleri yapmaya başlayacaklardı. Leyla Tahir abisi ile görüşmeseydi onu yandıma çağırırdı ama şimdi çağırsa bile gelemezdi.

Bahçede kedisi Şukufe ile oynarken önden sesler geldiğinde Cihangir'in geldiğini anlayarak koşar adımlarla ön bahçeye geldi. Mavi gözler gözlerinin önüne geldiğinde yüzünde büyük bir gülümseme oluşmuştu. "Hoşgeldiniz." Dedi hepsine.

"Cihangir biraz konuşabilir miyiz?"

Cihangir başını sallayarak kardeşlerine alttan bir bakış attı. Firuze eve girdiğinde Cihangir bahçede ellerini ayaklarını yıkayıp öyle içeriye girdi. Tahta merdivenlerden hızlı hızlı yukarıya çıkıp Firuze'yi görünce kolunu omzuna atarak genç kızı kendisine çekti. "Yavrum yüzün neden asık böyle?" Cihangir genç kızı odasına ilerletip girdiklerinde ne olur ne olmaz diye kapıyı da kapatmıştı.

"Annen istemiyor bizi Cihangir."

Firuze'nin yüzü asılmış, sesi üzüntüden kısık çıkmıştı. Sevdiğine bakarken içi acıdı Cihangir'in.

FİRUZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin