Herkese iyi bayramlaaaar 💛
Yazdığım bölüm 1985 yılında Ramazan bayramına denk gelince bende bayram özel bölümü olsun istedim. Dedemin ve anneannemin gençliklerinden dinlediğim bayramlara göre bir bölüm yazdım. Umarım beğenirsiniz. 💛
Birde dedem akciğer kanseri çıktı lütfen onun iyileşmesi için dua eder misiniz? Çok korkuyorum, dedem benim için çok özel ve hep ondan gençliğiyle ilgili anılarını anlatmasını isterim bu kitabımı ve yeni yazmaya başladığım SARMAŞIK kitabımı ondan ilham alarak yazmaya başladım. 😔
***
Firuze'nin kalbi şimdi korku ile hızlı hızlı atarken odada Cihangir'in kıyafetlerini bulmaya çalıştı.
Odanın içinde oradan oraya gidip gelirken kafası iyice karışmış, ne yapacağını bilemez bir şekilde kıyafet arıyordu, heyecan ve korku yüzünden doğru düzgün düşünemiyor ve daha da panik oluyordu.
İşin kötü tarafı şu an Firuze'nin odasında olmalarıydı. "Manyak mısın sen ya niye benim odama girdik ki biz?" Dedi Cihangir'e fısıltıyla.
"Az önce kucağımdayken hiç öyle demiyordunuz hanımefendi?" Cihangir tek kaşını kaldırıp yarım ağız gülerek Firuze'ye bakarken, Firuze panikten utanamamıştı bile.
"Anan geliyor sen anca bana laf yetiştir." Dedi üzerini başını düzeltip, göz ucuyla da karşısında hala çıplak duran adama bakarken. Az önceki anlar aklına geldiğinde utanmıştı, hala daha o kadar yakışıklıydı ki aklını başından almıştı resmen. Nerede olduklarını, ne yaptıklarını düşünememişti. Mantık devreden çıkmış, kalp baş göstermişti
"Cihangir nerdesin?"
Firuze tekrardan duyduğu ses ile korku tüm bedeninde gezinirken, aklının son kırıntılarıyla kendisine saklanacak bir yer aradı.
"Sen niye saklanıyorsun? Bu oda senin odan benim saklanmam lazım."
Firuze durup elleri belinde bir şekilde Cihangir'e baktı. Haklıydı. Burası kendisinin odasıydı ve saklansa bile annesi Cihangir'i burada bu halde görmesi yanlış olurdu.
"Firuze!" Tekrardan Gülizar teyzesinin sesi duyulduğunda Firuze olduğu yerde sıçradı.
Tahta kapının kolu aşağı inerken Firuze kalbinin duracağını düşündü. Korku dolu gözlerle Cihangir'e baktığında onun keyfinin gayet yerinde olduğunu görünce mavi gözlü adamın karnını çimdikledi.
Cihangir kaşlarını çatıp başını salladı ne olduğunu anlamak için. Fakat yeşil gözlü, güzel sevdiğinin korkudan dudaklarını kanatacak kadar yolduğunu görünce mavi gözleri aralanıp şefkatle baktı.
"Korkma yavrum, bu şekilde yakalasa en fazla evlendirir heralde."
Firuze Cihangir'e şaşkın bakışlar atarken ima ettiği şeyi anladığında utançla başını eğerek kapının açılmasını bekmedi.
Kapı her an açıldı açılacak diye beklemekten tek adım atamıyordu fakat kapı olduğu gibi kalmış, herhangi bir hareketlilik yoktu. Cihangir kaşlarını çatıp bir kapıya, bir Firuze'ye baktı soran gözlerle.
"Anne ölüyorum koş!"
Dışarıdan Göktürk'ün sesini duyduklarında Cihangir korkmuştu. Göktürk öyle bir bağırmıştı ki sanki kemiğini kopartıyorlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİRUZE
Genel Kurgu"Çünkü kalple istenilen, mantıkla yapılandan daha mutlu ederdi." 1985 yılında köyde geçmektedir. *yetişkin içerikler barındırır.* Not: üstü kapalı bir şekilde yan rolde eşcinsel bir çift vardır!