50

898 112 156
                                    

Eldwyn Atlas'ın hareketlerinin hiçbirini yapmayı başaramadı, ama Gece Getiren ile dansları izlemesi çok keyifli bir görsel şov olmuştu. İkisinin dansı Atlas ve Rhya'nınki kadar tutkulu değildi, ama Eldwyn Gece Getiren'in beline sarıldığında ve Gece Getiren ona sarıldığında Rhya ikisini birlikte katılmaya zorladığı için kendini sessizce tebrik etti. 

Rhya'nın etrafının meraklı soylularla çevrilmesi uzun sürmedi. Sorular çok benzerdi. "O adamı tanıyor musunuz, majesteleri?" "O adam neden bacağınızı öyle tuttu?" "Bir Büyücü mü? Nasıl aniden yok oldu?" Rhya'nın cevabı tatmin edici değildi ama herkese aynı cevabı veriyordu: "Onu tanımıyorum. Bana sadece dans teklif etti. İşlerin bu noktaya geleceğini bilmiyordum. Daha önce hiç böyle dans eden bir adam tanımadım." Son söylediği cümle doğruydu gerçi.

Dansları bittiğinde Gece Getiren de Eldwyn de daha ılımlı görünüyordu. Eldwyn Gece Getiren'i güldürmeyi başardı bile. Birlikte şarap içip gülüyorlardı, Eldwyn elleri cebinde dikilirken Gece Getiren'e nefesi kesilmiş gibi bakıyordu, ancak gülüşü yanlarına gelen Arthur'u görünce düz bir çizgi haline geldi. Uther'in oğlu Arthur tüm Versal erkekleri gibi parlak bir tunik, gösterişli bir pelerin ve tüylü bir maske takmıştı. Gece Getiren'i dansa kaldırmayı teklif ettiğinde Eldwyn sinirli görünse de bir şey demedi, Arthur da Gece Getiren'in elini tutarak onu dans pistine götürdü.

"Bu adamı hiç sevmiyorum." diye mırıldandı Eldwyn, Arthur'a bakışları öfkeliydi. "Şerefsizin teki gibi görünüyor." Rhya elini onun omzuna koydu. "Dert etme, altı üstü bir dans." Eldwyn omuz silkti. "İstediği kişi ile dans edebilir, ben sadece Arthur'u sevmiyorum." Rhya onun Gece Getiren'in dans edeceği hiçbir erkeği sevmeyeceğini biliyordu. Arthur Gece Getiren'i kendi etrafında döndürürken Rhya uygun zamanı kolluyordu.

"Şimdi olacak olanlar aramızda kalacak, anlaştık mı?" İşte bu Eldwyn'in ilgisini çekmişti. Arthur hamle yapmak için Gece Getiren'den uzaklaşınca Rhya onun zihnine girip adamın garip ve çok yüksek bir sesle geğirmesini, sonra da ayaklarının birbirine takılıp yere yapışmasını sağladı. Tüm salon kahkahalara gömülürken Rhya ve Eldwyn gözlerinden yaş gelene kadar güldüler. Gece Getiren adama tiksinmiş gibi bakarken adamın kalkmasına yardım etmedi. Tüm salon Arthur'a katıla katıla gülerken Eldwyn'in gözünden yaşlar akıyordu ve karnını tutuyordu. Keyfi hemen yerine gelmişti bile.

"Bu harikaydı!" dedi Eldwyn, yüzünde şimdi güller açıyordu. Rhya elini onun sırtına vurdu. "Şimdi git ve onu o pistte yalnız bırakma." Gece Getiren salonun ortasında yalnız başına dikiliyordu, Arthur'a büyük bir hayal kırıklığı ile bakıyordu. Eldwyn'in tam çaprazında bir lord, Gece Getiren'i dansa kaldırmak için ilerledi ama Eldwyn ona önce ulaştı. Gece Getiren'e eğilerek bir şeyler fısıldadı, sonrasında müzik kaldığı yerden başladı ve ikisi ilkinden çok daha uzun sürecek danslarına başladılar. Bu sefer çok daha yakınlardı ve bedenleri birbirleri ile çok uyumluydu.

O dans hayatımda yaşadığım en güzel andı.

Rhya Atlas'a seslenmişti, çünkü onunla konuşma ihtiyacı bir nesne gibi yüzüne çarpıyordu. Şartlar farklı olsaydı, Atlas'ın o danstan sonra aniden gidip gitmeyeceğini merak etti ama muhtemelen gitmezdi. Çünkü öyle bir dansın sonu bir öpücük ile bitmeliydi.

Ama Atlas'tan hemen bir yanıt alamadı. Sırtının karıncalandığını ve izlerin ona adeta battığını hissetti, Atlas'ın yine acı çekiyor olabileceğini düşündüğünde tüyleri ürperdi. Sırtındaki yaralar açıktı ve bu dans ona büyük bir acıya mal olmuş olmalıydı. Yaptıkları hareketler çok zorlayıcı ve uğraştırıcıydı.

SAVAŞ TANRIÇASI • Rhya IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin