45

989 110 75
                                    

Gece Getiren.
Versal.

Elini kumaşların üstünde gezdirirken uzun zamandır yaşadığı stresin biraz olsun azaldığını hissedebiliyordu. Eldwyn terzinin köşesindeki duvara yaslanmış, kendisini izliyordu. Gece Getiren onun gözlerinin ağırlığını tüm bedeninde hissederken garip bir his içine doluyordu. Eldwyn garipti, orası şüphe götürmezdi. Gece Getiren ile pek iyi anlaşamıyorlardı, aynı ortamda durduklarında kavga etmeye başlıyorlardı. Gece Getiren ona birkaç kumaş seçmeye çalışıyordu ama Eldwyn bu konuda can sıkıcı derecede isteksizdi. 

Kendisi için bir altın sarısı saten, bir de lacivert kadife kumaş seçmişti. Sarı rengini seviyordu, ona doğduğu evi hatırlatıyordu. Şimdilerde yıkılıp denizle bir bütün olmuş o evi. Annesinin ölmeden üstündeki sarı sabahlığı hatırlıyordu, babası öldüğünde kana bulanmış sarı gömleğini. Gece Getiren'in eskiden sahip olduğu hayatın rengi sarıydı.

Eldwyn hala kendisini izliyordu. Bu çocuğun sorunu neydi? Gece Getiren'inki gibi zümrüt rengi olan gözleri öyle dik bir şekilde kendisine bakıyordu ki, Gece Getiren yanlış bir şey yapıyormuş izlenimine kapıldı. "Bir de maske diktirmek istiyorum." dedi Gece Getiren, yaşlı bir Büyücü olduğunu bildiği terziye. Terzi Büyücülüğünü saklamak için insan giysileri giymişti ama Büyücülerin ve Cadıların kendine özgü bir kokuları vardı ve Gece Getiren'in bir yeteneği de o kokuyu almaktı. Mesela bu kadının kokusu böğürtlendi, Gece Getiren'in kendi kokusu yoktu ama başkalarınınkini alabilirdi. Rhya çok hafif bir deniz esintisi kokusuna sahipti, Atlas Varela yağmur ormanı gibi kokuyordu, ailesi Büyücü olan Elestre mum gibi kokuyordu. Yüce Kahin Iris'in hiç kokusu yoktu, o kadın Gece Getiren'i ikileme düşüren tek kişiydi.

"Dantel bir maske." diye devam etti konuşmasına. "Siyah renk olacak. Benim ne tarz şeyler sevdiğimi biliyorsun Estelle, ona göre bir şeyler ayarla." Yaşlı Estelle kafasını sallayıp gülümsedi. "Gösterişli ve parlak bir şeyler ayarlayacağım." dedi. Gece Getiren keyifle kafa salladığında Estelle çenesiyle Eldwyn'i gösterdi. "Bu yakışıklı beyefendiye ne yapmam gerek? Aslında ona da lacivert bir takım dikebilirim, uyumlu olur. Hem de tenine yakışır." Eldwyn açıkça yüzünü buruşturdu. "Gösterişli ve parlak olmadığı sürece."

"Huysuz bir bebek olmayı bırak." diye azarladı Gece Getiren. Ardından Estelle'e döndü. "Ölçülerini al, ona bir lacivert bir de siyah takım dik. Tunik, pantolon, ayakkabılar. Her parçayı sen yap, onun gardırobu kör bir Cadıyı bile ağlatacak kadar sefil parçalar ile dolu." Eldwyn iki adımda yanına geldiğinde sinirliydi, bu Gece Getiren'i güldürdü. "Askerler her gün kıyafet yarışmalarına katılmıyor, kusura bakma."

"Katılsalardı kimin sonuncu olacağı ortada." diye sataştı Gece Getiren. Eldwyn'in sarı kaşları çatılınca durumdan ne büyük keyif aldığını fark etti. Saray hayatlarına alışıktı, dört yüz yıldır bütün krallıklar arasında mekik dokumuştu ama hiçbirinde, Versal'da kaldığı kadar uzun kalmamıştı. Sebebi Rhya'ydı. Onu kraliçe ilan etmek istiyordu. Onun Vadedilmiş Olan'a dönüşmesini görmek, onun yükselişine tanıklık etmek istiyordu. 

Ama Eldwyn'e sataşmayı sevdiğini de inkar edecek değildi.

"Nasıl bir maske düşünüyorsunuz?" diye sordu Estelle, Eldwyn'e bakarak. "Aklınızda bir model var mı? Versal erkekleri genelde balolarda tüylü maskeler kullanırlar." Eldwyn omuz silkti. "Ben bir Versal erkeği değilim, ayrıca maskemde tüy olursa baloya falan katılmam." Gece Getiren ofladı. "Tüy olmasın." dedi Estelle'e. "Ona şöyle klasik türden..."

"Kurt." dedi Eldwyn hızla. "Bir kurt maskesi yap." Gece Getiren şaşırmamıştı, kuşları ona askerlerin Eldwyn'e Kurt dediklerini iletmişlerdi zaten. Anlaşılan Eldwyn avcılıkta olağanüstüydü, iz sürme konusunda çok iyiydi. Bu yüzden herkes ona Kurt diyordu.

SAVAŞ TANRIÇASI • Rhya IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin