10

1.7K 180 92
                                    

Rhya Güç Taşı'nı boynundan söküp eline aldığında, gücü dengelendi. Gece Getiren dizlerinin üstüne çökmüş, Rhya'yı sakinleştirecek büyüler yapıyordu. Odada çığlıklar devam ediyordu, soylular çılgınca koşarak odayı terk ediyordu. Rhya Oona'nın çığlık attığını ve duvarda asılı duran ağabeyine koştuğunu gördü. Genç kız dizlerinin önüne çöküp ağlamaya başladı ama James için çok geçti. Kalbine saplanan bıçak, adamın bedenini kana bulamıştı. Oona'nın yanına gelen Perses elini genç kızın omzuna destekleyici bir şekilde koydu. 

Birkaç asker James'in el ve ayaklarındaki zinciri kesmeye çalıştılar ama metal öyle sıkıydı ki, askerler ne kadar denerse de olmadı. Rhya, James'in boynunda da metal bir halka gördü, metal halka adamın boynunu mosmor etmişti. James boğularak öldürülmüştü, sonra da gösteriş olsun diye kalbine bir bıçak saplamışlardı. Rhya nihayet ayağa kalkacak gücü kendi bulduğunda doğruldu. O sırada Perses, avucundan bir alev dalgası çıkarıp James'in zincirlerini yok etti ama Rhya, Perses'in alevlerinin kendisininkilerden ne kadar az olduğunu görmenin şoku içindeydi. Perses'in alevi ince bir dalga şeklindeydi, Rhya'nınkiler ise bir yangın başlatacak kadar büyüktü.

"Götür onu buradan." dedi Perses, Gece Getiren'e bakarak. Gece Getiren hızla ayağa kalktı ve Rhya'nın kolunu kavradı. O sırada askerler James'in cesedini yere indiriyordu. Gece Getiren hızlı adımlarla yürüdü ve Rhya'yı çekiştirdi. Koridorda ağlayan ve yüksek sesle konuşan soylulardan hiçbirinin yanında durmadılar. Gece Getiren Rhya'nın odasına geldiklerinde kapıyı açtı ve ikisi de girdikten sonra kapıyı hızla kapattı. Daha sonra bir büyü mırıldandığında, Rhya'nın kapısında üç farklı kilit belirdi. Rhya Gece Getiren'e, Atlas'ı birkaç kilitin durdurabileceğini sanmadığını söylemeye niyetlendiğinde, Gece Getiren aynı şeyi camlara da yaptı. "Atlas'ı kilit durdurmaz." dedi Gece Getiren, Rhya'nın sessiz cümlesini duymuş gibi. "Amacım onu odanın dışında bırakmak değil. Senin burada olduğunu anlamaması için büyü yapıyorum. Tüm sarayda seni arasa bile bu odada olduğunu bilmeyecek." Rhya titredi, Atlas'tan saklanıyordu. "Atlas senin burada olduğunu nereden biliyor? Sana seslendi." Gece Getiren derin bir nefes aldı. "Karanlığı benden daha hızlı ve güçlü yönetebilen başka bir canlı yok. Anlaması pek zor değil."

"O zihnime girebiliyor." dedi Rhya. Atlas ne kadar uzakta olursa olsun, Rhya'ya ulaşabiliyordu. "O konuyu çözeceğiz." dedi Gece Getiren, ama Rhya kadının gerginliğini hissedebiliyordu. Gece Getiren ellerini birbirine vurduğunda, tekrar kendi görünümüne büründü. Siyah saç ve mavi göz yerlerini altın sarısı saçlara ve zümrüt gözlere bıraktı. "Benden ne istiyor?" Rhya bu sorunun cevabına muhtaçtı. Atlas'ı gördüğünde korkusunun neden arttığını bilmeye ihtiyacı vardı. Atlas neden pes etmiyordu? Neden onu rahat bırakmıyordu?

"Benim fikrimi merak ediyorsan..." dedi Gece Getiren, kendini Rhya'nın rahat sandalyesine bırakırken. "Diğer kral ve kraliçelerin aksine, Atlas'ın seni bir silah yapmaya çalıştığını düşünmüyorum." Rhya dudaklarını dişledi. Diğer kral ve kraliçelerin aksine. Yani Rhya haklıydı. Diğer yöneticilerin hepsi Rhya'yı kullanarak diğer krallıkları dize getirmek istiyordu. "Bunun daha kişisel bir şey olduğunu düşünüyorum. Beş yüz yıllık Anlaşma'yı bozacak kadar ileri gitmeyi planlamasının daha kişisel sebepleri olmalı. Ayrıca, diğerlerinin aksine Atlas güç gösterisine ihtiyaç duymaz." Rhya Anlaşma'nın neden bu kadar önemli olduğunu anlayamıyordu. Madem bu kadar kıymetli ve dokunulmazdı, Atlas nasıl onu bozacaktı?

"Anlaşma tam olarak ne?" Gece Getiren tırnakları ile ilgilenmeye başladı. "Bundan beş yüz yıl önce, bu kıtada çok kanlı savaşlar dönüyordu. Her lord kendince bir toprak üstünde hak iddia ediyor, diğer lordlara savaş açıyordu. Bu lordlar zamanla kendilerini 'kral' ilan etmeye başladılar. Neredeyse on yıl süren kanlı bir savaş sonrası yedi güçlü kral ve iki kraliçe, Anlaşma'yı imzaladı. Kıta dokuz parçaya bölündü ve her ülkeyi birbirinden ayıran sınırlar yapıldı. Hiçbir ülke birbiri ile savaşmayacak, iç savaşlarda birbirlerine yardım edeceklerdi. Anlaşma mükemmel işledi, tüm ülkeler dost oldu. Hatta dostluk bazılarında çok ilerledi ve ülkeler arası soylu evlilikler yapıldı. Gerçi Versal, Vroma ve Iolar başka krallıklarla evliliği yasaklayan kanunlara sahip. Çünkü başka ülkelerden yapılacak evlilik ile, ileride birbirlerinin tahtlarında kan yoluyla hak iddia edebileceklerdi. Anlaşma'yı bozmak, sekiz krallığın düşmanlığı demektir." Rhya, Elestre'nin Perses'e bakarken kalbinin nasıl hızlandığını hatırladı. Bu platonik bir sevgi miydi, Rhya emin değildi. Ama Versal'ın, başka krallıklarla evliliği yasaklayan kanunlarının bunda bir etkisi olduğundan emindi.

SAVAŞ TANRIÇASI • Rhya IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin