"Neden?" diye sordu Gece Getiren, tadı iyice kaçmıştı. "Ayrı ayrı da gitsek eminim ki seni koruyabiliriz." Rhya bu sorulara ve itirazlara önceden hazırlanmıştı. "Hayır, yan yana olmalı ve sürekli etrafımda olmalısınız. İkiniz de başkaları ile giderseniz sürekli sizi aramak zorunda kalabilirim." Eldwyn hiçbir şey söylemedi, Gece Getiren kadar rahatsız olmuşa benzemiyordu. O bir askerdi ve emirleri takip ederdi, Gece Getiren ise çok daha farklıydı.
"Bu ziyafet korkunç." diye yakındı Rhya, uzun sessizliği bozmak için. "Birkaç leydi gelip Perses'in bazı konularda başarılı olup olmadığını sordu." Gece Getiren güldüğünde ortamdaki gerginlik biraz azalmıştı. "Eh, gecenin sonunda onunla dans etmen de gerekecek. Bir iki dans numarası yapmasını sağlarım, en azından dikkatleri üstünüze çekmeyecek kadar." Rhya şarabını bitirene kadar sohbet ettiler, ikisi arasındaki gerginlik biraz olsun azalmıştı. Hava karardığında ve ziyafet sona erdiğinde Gece Getiren gün ışımadan uyanması gerektiğini hazırlıkların uzun süreceğini söylemişti. Geceleri uyuyamayan Rhya için erken kalkmanın zorluğu yoktu.
Rhya odasına yürürken saray gürültülüydü, erkek ve kadınların kahkahaları dört yanı sarıyordu. Onu görenler eğiliyor ve selam veriyor, onun şerefine kadeh kaldırıyorlardı. Rhya onlara zarifçe gülümseyerek odasına ilerledi, içeri girip kapıyı kapattığında rahat bir nefes aldı. Elbisesinden hızla kurtuldu, saçlarını tutan gösterişli tokaları çıkardı. Şimdi odanın ortasında çırılçıplak duruyordu. Aynada kendi yansımasını sessizce inceledi. Gece Getiren'in büyüleri sayesinde kıvrımlı bir beli, iri sayılmasa da gösterişli göğüsleri vardı ancak dirildiği zaman bedeni bir çubuktan farksızdı. Geçen bedeni çok zayıf ve çelimsizdi. Ona ait olmayan bedeni. Kar gibi beyaz saçları dümdüz bir şekilde beline kadar iniyordu. Rhya elini karnının üstüne koydu, bıçak izi yoktu. Orasına darbe alıp öldüğüne dair hiçbir iz yoktu ama dirildiği gün giydiği elbisenin karın kısmı kandı. Yani Helianos ona yeni bir beden vermişti ama Rhya uyandığında, öldüğü gün giydiği elbiseyi giyiyordu.
Üstüne ince bir gecelik geçirdikten sonra saçlarını ensesinde topladı. Açık pencereden sıcak bir rüzgar tenine çarptığında aklı yine Atlas'a gitmişti. Onu en son gördüğü hali korkunçtu, ama o andan sonra sırtında acı hissetmemişti. Acılar ani ve çok keskin oluyordu ama bir şekilde Atlas acıyı hemen kesebiliyordu. Bir tür şifa iksiri içiyor olmalıydı, yine de yarayı kalıcı olarak kapatmayı başaramıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞ TANRIÇASI • Rhya I
FantasíaWattpadFantasyTr'nin Mitoloji ve Efsaneler Diyarı adlı okuma listesinde. Ölümlü bir prensesin ve evrenin kurucusu Tanrı Helianos'un lanetlenen aşkı sonucu dünyaya bir bebek geldi: Rhya. Annesi Rhya'yı bir tanrıça olarak dirilmesi için kurban etti. Ö...