Gece Getiren.
Versal."Ne?" Gece Getiren parmaklarını şakaklarına bastırdı, Atlas'ın varlığı onda derin bir huzursuzluk hissi yaratıyordu. Hayatı boyunca içinde hem karanlığı hem de aydınlığı taşımıştı, ama Atlas'ın karanlığı çok farklıydı. Gerçeklikten uzaktı, karanlık gücüne nasıl kavuştuysa bunu sonradan başarmıştı, bu güçle doğmamıştı ki bu işleri iyice çarpıtıyordu: zira karanlık gücüne sonradan erişmek mümkün değildi. Atlas'ın karanlığı iç organlarının etrafını sarıyor, onun kanına karışıyordu, adamın kalbinin etrafında kalın bir sis perdesi vardı. İçindeki karanlık Gece Getiren'inki kadar güçlü sayılmazdı ama ciddi bir rakipti.
Helianos ile alakalı söylediklerini aklı almıyordu. Tanrıların tanrısıydı o, kendi kızını neden lanetlerdi ki? Rhya yaşayabilsin diye ruhunu başka bir bedene koymuştu, şimdi kendi kızına bunu neden yapardı? Bunlar hiç mantıklı değildi. "Aramızdaki bağ yüzünden..." dedi Atlas, elini boynunun arkasına koymuştu, yüzünde biraz mahcup bir ifade vardı ama gözleri hala ifadesizdi. "Helianos Opal İzi yüzünden onu cezalandırıyor." Çenesi ile Rhya'nın sırtını işaret etti. "Aynı izlerden benim sırtımda da var."
Bu Gece Getiren'in kuşlarının daha önce ona taşımadığı bir bilgiydi. Eileon Sarayı'ndaki tüm muhbirleri, Atlas tahta geçtiğinde saraydan kovulmuştu. Atlas'ın sarayı en ciddi saraydı: hiçbir lord veya leydi sarayda konaklayamazdı. Saray sadece konsey üyeleri, askerler, danışmanlar, komutanlar ve kraliyet ailesi içindi, hizmetçiler bizzat Atlas tarafından seçiliyor ve Iris tarafından denetleniyordu, itaatsizlik idamlarına neden oluyordu. Gece Getiren o saray hakkında çok az şey biliyordu, Atlas'ın sırtındaki bu izlerden habersizdi. Bildiği kadarıyla Atlas yatağını hiç kimseye açmıyordu, bu da hakkında çok az şey bilinmesine neden oluyordu.
"Bu Opal İzi'nden daha fazlası." dedi Gece Getiren ciddiyetle. "Opal İzi zihinlerinizi birleştirir, bedenlerinizi ve yaralarınızı değil. Aranızdaki bağ İz'den çok daha derin, öyle değil mi? İz'den fazlası var ve sen bunu biliyorsun." Gece Getiren Atlas'ın karşısında dimdik duruyordu. Adama hayatı boyunca saygı duymuştu.
Ancak ondan hiçbir zaman korkmamıştı.
"Rhya orada çaresizce yatıyor." dedi Atlas. "Bunu konuşmanın sence sırası mı?" Gece Getiren onunla daha önce konuştuğunda da, Atlas'ın lafı istediği an farklı konulara çevirebildiğine şahit olmuştu ama bu sefer kabullenmeyecekti. "Tam sırası. Arkadaşım orada çaresizce yatıyor ve sen sebebini biliyorsun. Bu yüzden bana söyleyeceksin, ben de onu iyileştirmene yardım etmeye çalışacağım."
"Sana güvenmiyorum." dedi Atlas açıkça. Ellerini iki yanında yumruk yaptı. "Pek güven veren bir itibarın yok." Gece Getiren hakkındaki konuşmaları elbette biliyordu. Örümcek, Yalanlar Kraliçesi, Fısıltı ve daha yüzlercesi vardı ve hepsi son derece karanlık lakaplardı. Yalanlar Kraliçesi onun favorisiydi gerçi. "Hakkımdaki kişisel fikirlerin umurumda bile değil, söz konusu olan Rhya ise söylemek zorundasın. Arkadaşımı kurtarmak için elimden geleni yaparım."
"Onu kurtaracağım." Atlas Rhya'ya bakarken sertçe yutkundu. "Elimden geleni yapacağım." Yaparsın tabi, diye düşündü Gece Getiren. Çünkü ona aşıksın. "Ancak beni sorgulamaya devam edersen sorun yaşarız, Gece Getiren." Gece Getiren adama alayla gülümsedi. "Burası Lassiel değil, sen de benim kralım değilsin." Gece Getiren onu göremiyordu, ama Eldwyn'in gülümsediğine yemin edebilirdi.
Atlas'ın gözleri kısıldı. "Kiminle konuştuğunu unutuyor gibisin. Hep biraz patavatsızdın zaten, bu seferlik duymazdan geleceğim. Onun iyiliği için." Gece Getiren çenesini kaldırdı. Rhya bilinci kapalı yatıyordu, sebebi bir şekilde Atlas'tı. Kapıda büyük bir savaş vardı, sebebi Atlas'tı. Bu adam her şeye burnunu sokmak zorunda mıydı gerçekten? Şimdi karşısına geçmiş, onun en güçlü olan olduğunu vurguluyordu ama bu numaralar Gece Getiren'de işe yaramazdı. "Beni tebaan ile karıştırma Atlas, benim dizlerim kimsenin önünde bükülmez." Yıllar boyunca diz çökmeye zorlanmıştı. Kukla gibi kullanılmış, zalim kralların çirkin işlerini yapmış, köle gibi oradan oraya satılmıştı ama artık güçlüydü ve bu adam dahil kimse ona boyun eğdiremezdi. Rhya'ya inanmıştı, onu kraliçe olarak kabul etmişti çünkü o tanrıların kızıydı ve tüm o zalim krallardan çok daha fazlasını başaracağını düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞ TANRIÇASI • Rhya I
FantasíaWattpadFantasyTr'nin Mitoloji ve Efsaneler Diyarı adlı okuma listesinde. Ölümlü bir prensesin ve evrenin kurucusu Tanrı Helianos'un lanetlenen aşkı sonucu dünyaya bir bebek geldi: Rhya. Annesi Rhya'yı bir tanrıça olarak dirilmesi için kurban etti. Ö...