•Medyada Rhya var, keyifli okumalar.•
Rhya'nın Gün Sarayı'na dönmesinin üstünden iki gün geçmişti ki, Lassiel arması taşıyan bir elçi Versal'a geldi. Elçinin geleceği önceden duyurulmadığı için Rhya ve ekibi hazırlıksız yakalanmıştı, Gece Getiren'in bile böyle bir şeyden haberi olmamışrı. Rhya Perses'i derhal Taht Odası'na gönderdi. Gece Getiren, Eldwyn ve kenidisi de hızla onu takip ettiler, tüm konsey üyeleri hızla odaya gelmişti. Çoğunun üstü başı dağınıktı, gün yeni doğmuştu ve hepsi yataklarından zorlukla kalkmıştı. Korkuyorlardı, konsey üyelerinin hiçbirinin Gece Getiren ile Atlas arasında yapılan görüşmeden haberi yoktu. Hepsi savaşın başladığı duyurusunu bekliyorlardı. Rhya içten içe kendisinin de bu duyuruyu duymayı beklediğini biliyordu. Atlas gerçekten savaş başlatabilirdi, onu korkutacak veya vazgeçirecek bir şey yoktu.
Elçi uzun boylu, zayıf ve ciddi bir adamdı. Siyah botlar, kadife siyah bir pelerin ve siyah gömleği ile Atlas'ın sarayından geldiği bariz belliydi. Kendini Kral I. Atlas Varela'nın sözcüsü ve elçisi olarak tanıttıktan sonra elindeki parşömeni açarak Atlas'ın sözlerini tek tek okumaya başladı. Gece Getiren gergince dudağını dişliyordu, Eldwyn ayağını yerde ritim tutuyordu, Rhya bedeninin gerildiğini hissedebiliyordu. Tüm konsey üyeleri nefeslerini tutmuştu.
"Kral Atlas'tan tüm Dokuz Bölge yöneticilerine," diye başladı adam. "Lassiel'in Versal'a karşı başlatmış olduğu savaş, üç haftalık bir süreyle askıya alınmıştır. Kral Perses, Helianos'un Kızı'nı Lassiel'e üç hafta içinde teslim etmediği sürece, Versal sınırlarındaki askeri birlikler hiçbir koşulda geri çekilmeyecektir. Tarafsızlık bildiren krallıklara, bu tekrar düşünmeleri için tanıdığım son şanstır.
Kral Atlas Varela."
Sınırdaki askerler konusu iki gündür konseyde konuşulan tek konuydu. Atlas Versal'a bir şans daha tanımıştı, ancak Versal sınırına elli bin askerini yığmıştı, Gece Getiren'in kuşlarına göre yirmi bin tanesi daha yoldaydı. Rhya Lassiel'e gitmediği her gün asker sayısı artacaktı, üç hafta sonunda da Versal'ı parçalayacaklardı. Elçi, bir adım öne çıktı ve Atlas'ın mührünü taşıyan minik bir kağıdı Perses'e uzattı. Perses'in gözleri aracılığıyla Rhya Atlas'ın düzgün el yazısını okuyabildi.
Beni buna mecbur bırakma.
Dört kelime. Yine de bu sözler, Atlas'ın Rhya'ya ne kadar ihtiyaç duyduğunu anlatıyordu. Rhya üç hafta sonra bir şekilde Lassiel'de olacaktı. Ya kendi rızasıyla gidecekti, ya da bir esir olarak. Rhya esir düşmeye niyetli değildi, ama Lassiel sarayına öylece gitmeyecekti. Bir taç ile gidecekti. Bir kraliçe olarak gidecekti.
Atlas'tan aşağı olmayacaktı. Onun dengi olacaktı.
Perses yine konsey toplantısına giderken bu sefer ona, bir asker şekline bürünen Gece Getiren eşlik edecekti. Rhya adamı kontrol altında tuttuğu süreler boyunca yorulmuş ve güçten düşmüştü. Ay Işığı Panzehri morarmış karnına iyi gelse de Rhya bir süre Perses'i kontrol edebilecek güçte olmayacaktı. Eldwyn ile bahçede yavaşça yürüyorlardı, Rhya Atlas'ın notunu düşünmeden edemiyordu. Eldwyn Rhya'ya uyum sağlayabilmek için yavaş adımlarla yürüyordu.
"Yüce Konsey Toplantısı için duyuruyu bu hafta yapmalıyız." dedi Eldwyn, Rhya'nın düşüncelerini dağıtarak. "Tabi öncesinde Kral Perses'in konseyine duyuru yapmalıyız." Rhya kafasını salladı. "Tüm kral ve kraliçeler gelecekler midir sence? Atlas'tan ölesiye korkuyorlar." Eldwyn eliyle çenesini kaşıdı. "Herkesin geleceğini düşünüyorum, ancak bu sefer kimliğiniz tamamen açığa çıkacak. Sizin Helianos'un kızı olduğunu sadece kral ve kraliçeler ile biz biliyoruz. Ancak onlar kendi ülkelerine döndüklerine, Kral Perses'in Tanrıça ile evlendiği hakkında konuşup duracaklar. Açık bir hedef olacaksınız, herkes tarafından zarar görebilirsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞ TANRIÇASI • Rhya I
FantasyWattpadFantasyTr'nin Mitoloji ve Efsaneler Diyarı adlı okuma listesinde. Ölümlü bir prensesin ve evrenin kurucusu Tanrı Helianos'un lanetlenen aşkı sonucu dünyaya bir bebek geldi: Rhya. Annesi Rhya'yı bir tanrıça olarak dirilmesi için kurban etti. Ö...