Sanki geceler artık gökyüzünde değilde benim içimde demleniyor. Sanki herkes gündüzü yaşıyormuşta gecelerinin nöbetini bana tutturuyor. Herkes gecesini terkediyormuşta bir tek ben kucağımda gecenin rüzgarını okşayıp uyutuyormuşum gibi. O karanlık geceyi doğuran gibi, bütün derdini büyütüyorum içimde. Gidenleri bilir misin? Hani bazen zengin kalkışı yapan; sana sormadan her şeyden elini eteğini çeken, gerisine bakmayan; bazende yavaş yavaş, bilemeden sonunu yiter. İşte o gidenleri bilir misin? Bazısı kendi rızasıyla gider, bazısı istemese de kendini uğurlatır. Ah o geceler de benden gitseler ya. Geceler istenmeyen misafirim. Benim gidenim, "istemeden kendini uğurlatanlar" dan. Yavaş yavaş, güneşini siler gibi gündüzün. İlklerde bir düşünce sisi bastı ortalığı. Aklına düşürdü mü karpuz kabuğunu. Sonrasında bir ay önüne geçti güzel düşlerin. İnsan karanlıkta daha iyi görür mü? Ben galiba artık görüyordum. Sanki araya giren o ay, gözümdeki ipek örtüyü çekip aldı benden. Sevmiş miydim bu durumu pek emin değilim. Her şeyin farkında olmak mutlu etmiş miydi beni bilmiyorum. Zamanla demlendi içimde ayan düşünceler. İşte benim gidenim. Kendini güneşten, ipekten edenim. Hayatınızda "değer" dediğiniz şeyler zamanla sizi deler geçer ve bunu size fark ettirmezler. Sizin değeriniz karşınızdakinin değeriyle uyuşmuyorsa değmemiş demektir. İşte o geceyle birlikte içimde bitmeyen geceler doğurdum. "Gece, bir perdedir"derler, örter saklar bütün sırları, suçları. Hayır, bence bir uyanıştır gece. Benim uyanışımdı. İstemediğim veyahut bilmek istemediğim, dünyanın tüm sırlarına ulaşmış o ulu sırdaş gibi onca evveliyatın ruhunu üfledi bilmeden içime. Bütün değerlerim o ruhla birlikte sığındı beden evine. Kendine inanamamış veyahut inanmak istemeyen o ruh, balçık misali yapıştı güneşine. Tüm sırlarını alıp gündüzünü kapattı o inanmış gibi. Ama başardı. Bir inanıştır gece,bazen de bir uyanış. Bütün gerçeklerin, farkındalığın uyanışıdır. Şimdi tüm gecelerin efendisiyim ben. Senin içime ektiğin bu geceyi aydınlatamaz hiçbir güneş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi' Sözle
RomansaEn büyük afettir Nar-ı Aşk. İnsanı tepeden aşağı yakar da yakar. Kalbi bırakır sona. İşte en büyük yangın o zaman başlar.