Eskiler güzeldi be.Hani o her şeyden daha az haberdar olduğumuz ama her şeyi daha çok irdelediğimiz günler.Kendi yaşıtlarımızla aylarımızı kapıştırıp bir gün erken doğduklarımıza bile abilik,ablalık tasladığımız o günler.Hani trafikte herkesin canı sıkılırken merakla arabanın camına yetişmeye dışarıya erişmeye çalıştığımız ve içimizden "Acaba şu an en önde hangi araba var?" diye merak ettiğimiz günler.Kafamızda "Acaba sınavdan kaç aldım;O da benden hoşlanıyor mudur veyahut ben ne zaman iş bulucam?" gibi dertlerin değil; "Anne bana şu oyuncağı alsana;kalemimin ucu bitti ya da bugün kırmızı pantolonumu giyicem..." gibi dertlerin olduğu o günler.Dünyadaki tüm duyguların sevgi olduğunu zannettiğimiz zamanlar.Çıkarcı değil,yalancı ya da düzenbaz değildik bi zamanlar.Galiba biz büyüdükçe içimize zehir ekti bazıları.Çocukken görmemekte,anlamamakta iyiymiş oysaki.Anlayınca taklit etmeye başladık herkesi.Kalp kırar olduk,sevenden nefret,büyüdükçe nefsimizle arkadaşlık eder olduk.Dışımız olgunlaştıkça içimiz çürüdü.Orada kurtta var küfte.Biz ne ara bu kadar leş olduk.Ne ara bu kadar merhametsizleştik.İçimize işlemiş sanki hepimiz aynı model.Ben o boylarımızı yarıştırdığımız,elimizdeki kekin yarısını arkadaşımızla paylaştığımız,içimizin dışımızla aynı olduğu,iyi birer ruh olduğumuz o günleri özledim.Şimdi bütün önyargımla,nefsimle ve sabırsızlığımla yazdığım bu metni içimdeki çocuğa hediye ediyorum.Biliyorum seni ancak bazı zamanlar serbest bırakıyorum.Çünkü bu dünya senin için fazlaca dumanlı.Ama ne şükür ki benim içimde yaşayan bir çocuk hala var ki biliyorum seni kaybettiğim zaman bu bedenden vicdanımın cenazesi kalkar.Merhametim sorgu meleği,nefsim de kabrim olur.İşte ben bu yüzden diyorum ya eskiler güzeldi be...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi' Sözle
RomanceEn büyük afettir Nar-ı Aşk. İnsanı tepeden aşağı yakar da yakar. Kalbi bırakır sona. İşte en büyük yangın o zaman başlar.