İnsanlar inanmak ister.Sürekli içimizde bir şeylere inanma, kandırılma ihtiyaci vardır.Mutlu olduğumuza inanmak isteriz.Orada burada fotoğraf çekilir sosyal medyaya atarız.Sonra da "Bak ben burada ne kadar mutluyum!" diye anlatırız bir yerlerde.Bir şeyler bildiğimize inanırız.Arkadaş ortamında bir kafe ya da evde veya iş yerinde bir konu tartışıldığında Dünya'nın en bilgili insanı gibi nutuklar atmaya başlarız.Söylediklerimizin çoğunu bizde yapmayız ama insanlara sorunlarıyla nasıl başa çıkacaklarını,sinirlenince neler yapması gerektiğini veyahut bir başka kişiyle konuşurken nasıl davranması gerektiği hakkında bilgi veririz.
Kanarız hemen,inanırırız.En çokta sevildiğine inanır insan.Sorsan sevdiği kişi için vazgeçilmezdir.Sorsan o sevdiği insana ne söylese o kişi onu dinler ve yapmaz bir daha.Sanar ki,kendi söylediklerini takıp düşünür karşıdaki.Seviyor beni der.İnanır, kandırırda bi güzel kendini.Bilmez ki karşısındakinin nazarında hiçbir etkisi yoktur.O "beni seviyor" dediğin kişiye sorsan, hiçlik kelimesiyle eşleştirir seni,düşünmeden.Ama sen yine de kanarsın en bi acınasından.
Hayat böyle işte ama sen böyle olma.İnandırma kendini.Bırak akışına.Aklına da söz ver arada. Kandırma kendini olmazlarla.Umut dediğin o şey de,her belkiye kansaydı inan bana her şeyi söylemek mümkün olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bi' Sözle
Storie d'amoreEn büyük afettir Nar-ı Aşk. İnsanı tepeden aşağı yakar da yakar. Kalbi bırakır sona. İşte en büyük yangın o zaman başlar.