|6|

121 20 274
                                    


"Zifirikaranlığın içinde pusu kurmuş aydınlıklarız."

yazar olan me:Düştüm anlık.

°

Hastane odasındaydım. Selin'in refakatçisi olarak kaldığım gecenin ardından sabah saatlerinde gözlerim aralandı. Gözlerimi açar açmaz karşımdaki Selin'in duru güzelliğine şahitlik etmiştim. Esmer tenli oluşu, kusursuz yüz hatları ve beline kadar uzanan saçlarını alnındaki kâkülü tamamlarken şahane bir görüntüyü beraberinde getiriyordu. Herkese yakıştırmazdım kâkülü ama Selin de yakıştırdığım o kişiler arasındaydı.

Düşüncelerimden sıyrılmam telaşlı bir şekilde içeri giren Savaş'ın sayesindeydi.

"Savaş, biraz daha sessiz olur musun? Selin uyanacak." Gözlerimi devirdim.

"Seninle acil konuşmam gereken bir şey var, dışarıda konuşalım."

"Tamam." Kapıya doğru ilerlerken dışarıya adım atmadan arkamı dönerek Selin'e baktım. Savaş'ın adımı kulağıma fısıldaması ile odanın kapısını yavaşça çekip yanına doğru ilerledim.

"Savaş," diyerek sesim titredi. "Kötü bir şey mi oldu?"

"Ayberk." diyerek hareleri beni buldu. "A-Ayberk..." sustu. "Ne oldu, Ayberk iyi mi?" Aramızdaki sessizlik canımı daha fazla acıtırken buna bir son vermek ister gibi ona sesimi yükselttim. "Savaş, yüzüme bak. Ayberk'e bir şey mi oldu bir cevap ver?!"

"Ayberk, gece yanımdaydı. Aramızda bir anlaşmazlık oldu. Kendime engel olamadım, ağzımdan çıkmaması gereken şeyler çıktı. Gece gitmek istedi ama izin vermedim. Gece o gider diye bir kez olsun gözümü ondan ayırmadım ama sabah bir anlığına gözüm dalmış uyandığımda gitmişti, çok üzgünüm."

"Onu sana emanet etmiştim." Başını eğip yüzüme bakmamayı diretirken çenesini tutarak başını yukarı kaldırdım. "Savaş, bana kardeşimi bulup getirmeden yanıma gelmeyi aklından bile geçirme!"

"Onu sana bulup getireceğim." Harelerim onun yanımdan uzaklaşmasına şahit olurken telefonuma gelen bildirim sesiyle irkildim.

zifirikaranlık: Sana söylemem gereken bir şey var.

zifirikaranlık: Ayberk güvende.

zifirikaranlık: Sadece yalnız kalmak istiyor.

zifirikaranlık: Ve bu konuda haklı, yaşadıkları kolay şeyler değil.

Sare: Yerini biliyorsun.

Sare: Ayberk nerede?

zifirikaranlık: Ayberk'in güvenini zor kazandım, yerini kimseye söyleyemeyeceğime yemin ettirdi.

Sare: Onu nasıl buldun, ya da şöyle mi sormalıyım?

Sare: Söylediğin her şey yalan ve sen de belki de hayatımızın içinden birisin.

zifirikaranlık: Sabahın erken saatleriydi parkta otururken birden çıktı karşıma kardeşin.

zifirikaranlık: O gün sizi izlediğim için siması hâlâ tanıdıktı.

zifirikaranlık: Gözleri ağlamaktan şişmiş bir hâlde, görünüşü çok yorulmuş bir insanı hatırlatıyordu.

zifirikaranlık: Onu o hâlde görünce hemen yanına gittim.

zifirikaranlık: Korktu ilk başta, elimde tuttuğum şeyi bıçak sandı.

zifirikaranlık: Bıçak olmadığını anladığında ise gülmeye başladı.

zifirikaranlık: Ben de kendini daha iyi hissetmesi için beni bulunduğu yerde beklemesini söyleyerek karşıdaki markete girip su aldıktan sonra tekrardan yanına döndüm.

zifirikaranlık: Bir saat boyunca orada bir şeyler hakkında konuştuk.

Sare: Ayberk tanımadığı insanlarla konuşmaz.

zifirikaranlık: Ayberk o haldeyken onu düşünecek hâli yoktu, hatta sinirliydi ilk baştaki hâli.

zifirikaranlık: Ama amacım konuşarak onu daha çok incitmek değildi, olamaz da.

zifirikaranlık: Kendisi benimle konuşmak istemese bir köşeye geçer güvenliğini sağlayana kadar onu izlemeye devam ederdim.

zifirikaranlık:  Şu anda da Ayberk'in keyfi yerinde, o benim yanımdayken ona bir şey olmasına izin vermem.

Sare: Seni tanımıyorum, hiç tanımadığı birisinin yanında kalması doğru değil.

Sare: Sinirliyken aldığı karar sayesinde şu an senin evinde.

Sare: Ama bu doğru değil.

Sare: Kardeşimi attığım konuma gelmesini ikna etmen için beş dakika süren başladı.

Sare: *konum*

zifirikaranlık çevrimdışı.

Sare: Süren doldu.

Sare: Hey, nereye kayboldun?

Sare: Bir şey mi oldu, cevap verir misin?

Sare: Lütfen, bir şey yaz.

görüldü.

zifirikaranlık yazıyor...

zifirikaranlık: Sakin ol, endişelenecek bir şey yok.

zifirikaranlık: Ayberk bir şeyleri kırmış, onları toplamakla ilgileniyorum.

Sare: Kardeşim attığım konuma gelmezse eğer kendi yollarımla halletmeye geçeceğim.

Sare: Ve bu yol seni bulmama kadar gidebilir.

Sare: Eğer attığım konuma yarım saat içinde gelmezse seni engellemek zorunda kalırım.

Sare: İstemeyerek bile olsa da.

zifirikaranlık çevrimdışı.


1 saat sonra

Hastane odasında masum bir şekilde uyuyan Selin'i izlemeye devam ederken telefonuma bir mesaj geldi.

Ayberk: Ben güvendeyim, birkaç gün bu evinde kaldığım arkadaşımdan okula gideceğim.

Sare: Ayberk, arkadaşının adını söyle.

Ayberk: Sen tanımazsın, okuldan değil.

Sare: Tanımadığın bir insanın evinde kalamazsın.

Ayberk: Hayal gücüne yeniden hayran kaldım ama ortada kastettiğin gibi bir durum yok.

Ayberk: Abla, lütfen sadece üç gün ver bana sonra yanına geleceğim.

Sare: Ayberk, izin vermiyorum neredeysen çıkıp yanıma gel.

Ayberk: Üzgünüm, şu an gelmeye mecalim yok.

Ayberk çevrimdışı.

°

🍀

Ayberk'in  bu davranışları ergenlikten olmadığını ve duygularının birbirine girdiğini açıklamak istedim ve bir de anlatmadığı birtakım şeyler var. İleride onu daha iyi anlayacaksınız 💙

atacağım bölümler bugünlük bu kadardı.

Sevgiyle kalın.

YENİLGİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin