|74|

52 8 57
                                    


"Küçüklüğüm elimden tuttu, şimdi yüzleşme vaktiydi."

°

İlayda'nın ağzından...

Aklımdan asla çıkmıyordu. Adını her zikrettiğim vakit, kalbim işkence çekiyor gibiydi. Onsuz yaşamaya alışamamıştım. Şu an attığım her adım beni onun yanına getirmişti. Aldığım uçak biletiyle şu an onun kapısının önündeydim. Belki de pişman olacaktım ama sonradan keşke dememek için son kez umuduma tutunmuştum.

İçeriden gelen seslerle zihnim düşüncelerinden ayrıldı, dikkatim oraya çevrildi. Kapı aralıktı. "İlayda yok anne, onun gidişinin kalbimi bu kadar yakacağını tahmin etmiyordum. İlayda elimi tutmayı bıraktığı o gün içimdeki kopan çocuğun çığlıkları da sustu. Onun ilk kez hayatımdan çıkmasıyla o çocuğu kaybettim ben. Şimdi ise ikinci defa çıktı hayatımdan ve o çocuktan hiçbir iz kalmadı. İçimdeki o çocuğa ulaşamıyorum anne, ben hâlâ onu ilk gördüğüm o günkü gibi çok seviyorum." Hıçkırıklarını duyduğumda gözyaşlarımı durduramadım. Akın, ona yaşattığım hiçbir şeyi hak etmemişti ama ona söyleyemediğim şeyleri itiraf etme vaktim gelmişti.

"Unutabilirim sandım ama kendimi kandırmışım. Ben onu o düğün gecesinde bile asla unutamamışım, simdi nasıl unutacağım? Anne, canım çok yanıyor. Sen beni anlarsın, asla yargılamazsın. Şu an sana sığınıyorum aynı yıllar önceki ihaneti kalbine sığdırmış o adam gibi. Ama o adamla ikimizin arasında bir fark var, anne. O, gördüklerine inanmayı seçmişti. Keşke o gece gördüklerime rağmen, sevdiğim kadın bana bunu yapmaz diyerek ona bunu neden yaptığını sorsaydım. Belki de şu an İlayda yanımda olurdu, biz hiç ayrılmazdık..."

"Güzel oğlum benim, kendini daha fazla üzme. Annen hep ne der sana, eğer seni çok seviyorsa hayat sizi bir yerde yine buluşturur. İlayda'yı hep kızım olarak gördüm. Ne yaşadığını bilmeden insanları yargılamayız, Akın. Bazen olaylar bizim düşündüğümüzden daha farklı olabilir. İlayda, çok ağır şeyler yaşadı. Sana tek bir noktada kızıyorum, sevdiğinin elini bırakmaman gerekirken bıraktın. Sanki geçmişin acısını çıkarıyormuşsun gibi. Ama aslında asla bunu istemiyorsun. Farkında bile değilsin ama hâlâ şu an burada olsa onun elinden tutacak gibisin."

"Keşke burada olsaydı, ona çok ihtiyacım var. Sanki o gelirse içimdeki o çocuk tekrar sesini bana duyuracak gibi hissediyorum. Ben, tekrardan onunla birlikte çocukluğumun sesini duymak istiyorum."

Kolum masanın üzerinde duran vazoya çarpıp yere düştüğünde kendimi kapana kısılmış biri gibi hissettim ama zaten öyle değil miydim?

İçeriden gelen sesler sustu, arkamı dönerek gidecekken koluma olan temasıyla bakışlarımı ona çevirdim. O an dünya bir saniyeliğine durmuş gibiydi, onun bakışlarına hapsolmak istiyordum.

"İlayda," diyerek bana sarıldığında gözlerimi kapattım. Tek sığınağım, yeniden beni kalbine almış gibi hissettim. Nefesini hissetmek kalbimin rotasını hızlandırmıştı. Sarılmayı keserek bakışları tekrardan beni buldu. Elleriyle saçlarıma dokundu, nazikçe önüme gelen saçını kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Sen gerçek misin?"  diyerek yüzüme dokunduğunda yutkundum. Sesi, hiç yaşayamadığım huzuru bana tekrardan yaşatmıştı.

"Gitmek bana hiç iyi gelmedi." Bakışlarımı kaçırdım. "Senden uzaklaşmak asla tahmin ettiğim gibi beni iyileştirmedi. Sensizlik, sanki zehirledi beni. Kendimi özgür hissedemedim. Denedim ama olmuyor, Akın. Her gece resimlerimize bakarak uyudum, ben sensiz iyileşemiyorum. Sensizlik bana ağır geldi, ben kaldıramadım. Yıllar öncede yapamamıştım, şimdi de yapamadım..."

YENİLGİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin