|59|

55 9 144
                                    


"Aras Karan ile geçirdiğim, kendimi huzurlu hissettiğim saatlerden biriydi."

°

Yorucu bir iş gününden sonra koltuğa uzanmış boş duvarı seyrederken telefonuma bir mesaj gelmesiyle cam sehpaya uzandım.

zifirikaranlığım: Seninle ayrı olduğumuz o gün, bir şarkı keşfetmiştim güzelim.

zifirikaranlığım: Sözlerini dinlerken sen gelmiştin aklıma.

zifirikaranlığım: O gün iyi bir ruh hâlinde değildim, pek.

zifirikaranlığım: Şimdi de bu şarkıyı dinleyince o günlere gittim bir an.

zifirikaranlığım: Hatta bir an kendime yoksa rüyada mıyım, dedim.

zifirikaranlığım: O şarkıyı dinlerken hayal ettiğim her şey gerçekleşiyor çünkü.

zifirikaranlığım: Eğer bu rüya olsaydı ben bu rüyadan hiç uyanmak istemezdim.

Sare: Bu bir rüya değil zifirim.

Sare: Biz ayrı olsakta sensiz geçirdiğim tek bir gün bile yoktu.

Sare: Senin fotoğrafına sarılarak uyudum, her gece.

zifirikaranlığım: Keşke benim fotoğrafıma sarılmak yerine bana sarılabilseydin.

zifirikaranlığım: Ama şu an sana sarılma fikri çok hoşuma gitti.

zifirikaranlığım: Ve biz bunu şu an gerçekleştirebiliriz.

Sare: Yoksa düşündüğüm şey mi?

zifirikaranlığım: Hava çok soğukmuş ama ellerim üşüdü.

zifirikaranlığım çevrimdışı.

Kapıya doğru ilerledim. Kapının kolunu çevirdiğimde ise bakışlarım onu buldu. "Ellerim," Ellerini iki avuçlarının arasıyla sürterek ısınmaya çalışıyordu. Kaşlarını çatarak gülümsedi. "Sanırım çok üşüdü."

"Aras Karan," Kolundan tutarak içeri girmesini sağladım. "Kaç saattir dışarıdasın sen?"

Gamzesi görünecek şekilde gülümsedi. "Ayaklarımın beni buraya getirdiği o saate kadar," Duraksayıp elini saçlarının arasına attı. "Sanırım yarım saattir..."

"Ellerin," Ellerini avuçlarımın arasına aldıktan hemen sonra buz kesmiş olduğunu fark ettim. "Sana ısınabileceğin bir şeyler getireyim." Arkamı döndüğüm o an nazikçe kolumdan tutması sebebiyle geri dönerek bakışlarımı ona çevirdim. "Üşüyen ellerimi," Yutkundu. "Sen ısıtsan, olmaz mı?"

"Aras, hoş geldin." Kadrajımıza giren kişiye bakışlarımı çevirirken sorumun cevapsız kalması içimdeki utangaç kızın hoşuna gitmişti.

"Hoş buldum, Selin." Bizi izlemeye devam ederken dudakları aralandı. "Benim bir Savaş'a uğramam gerekiyordu, siz takılın gece yarısı olmadan ben dönerim."

"Tamam." Kapının kapanmasıyla mavi harelerini yüzümde sabitledi. "Ayberk yok mu?"

"Yok." Koltuğa geçip oturdum. "Ece ile ders çalışması gerekiyormuş, onunla birlikte."

Ayakta dikilmeye bir son verip onun yanıma oturmasıyla kalbim hızlandı. Bakışlarımı ona çevirdiğimde ise telefonunu cam sehpanın üzerine koyduğunu fark ettim. Bakışları beni bulduğunda ise dudakları aralandı. "Her yeni bir güne gözlerimi açtığımda," Gülümsedi. "Senin gözlerinin, benim gözlerime eşlik etmesini istiyorum."

YENİLGİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin