|79|

43 7 113
                                    


°

"Gülüşün en güzel şiir sevgilim."

°

Gözlerimi açtığımda başımın döndüğünü fark ettim. Aras Karan ise koltukta uyuyakalmış bir haldeydi. Yataktan doğrulduğum gibi ona doğru ilerlerken hâlâ kendimde olmadığımı fark ettim. Başım dönüyordu, anlam veremediğim bir şekilde midem bulanıyordu. Aras'ın yanına gider gitmez ellerim yüzünü buldu ve o an başıma giren ağrıyla dengemi kaybettim. Belimde hissettiğim el onun elleriydi. Bakışlarımız birbirini bulduğunda dudaklarımı araladım. "Sen böyle hep çakmak çakmak bana mı bakacaksın?"

"Sare," diyerek elleri yüzümü bulmasıyla gözlerimi kapattım. Sesini ruhumda hissetmek en güzel duyguydu. "Sana kahve yapmamı ister misin?"

"Bilmem, istemeli miyim? Başım dönüyor, sen bana maviş maviş bakıyorsun ya nefesim kesiliyor. Bakma bana öyle, lütfen!" Aras'ın aniden gülümsemeye başlamasıyla kaşlarımı çattım. Söylediklerimin neresi komikti anlam veremedim.

"Sare, sen istesen de istemesen de o kahve içilecek."

"Senin elinden zehir olsa içerim ki..." Gülümsedim. "Ama kahve içmek istemiyorum, midem bulanıyor zaten sen istesen de istemesen de ben kahveyi içemem." diyerek, gülümseyerek oturduğum kucağından kalktım.

"Seni taklit etmeme bozulmadın değil mi mavişim?" diyerek, arkadan sarıldığım gibi ellerimi beline doladım. "Sana bozulma gibi bir ihtimalim olamaz ki, sadece benim için bile kahveyi içmez misin?"

"Senin için yaparım..." diyerek duraksadım ve elimi elmacık kemiğine değdirdim. Yüzünün her zerresine aşık olduğumu fark ettim. Saniyeler içinde aramızdaki mesafeyi sıfırlayarak dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

Onu öpmeyi kestiğimde ise gülümserken ona bakmaya devam ettim. "Şimdi kahve yapmana izin veriyorum." Yutkundum. "Zifiri aşkım mı demeliydim yoksa?"

"Senin ağzından çıkan her kelime çok güzel, cennet bahçem..." El ele tutuştuktan sonra odadan çıktık, oturma odasına doğru ilerlerken gördüğüm manzara karşısında şok geçirdim.

"Siz ikiniz birbirinize düşman değil miydiniz, ikiniz şimdi ne alaka?" Yutkundum. "Kızlara haber verseydiniz." İkisinin de bakışları Aras'ı bulduğunda onlara kaş göz hareketi yaptığını fark ettim.

"Sare ablamın benim bilmediğim bir ikizi mi var?" dedi, Ayberk gülmeye başlarken. Aras ve Eray da ona eşlik ederek gülmeye başladığında gözlerimi devirdim. "Ne varmış hâlimde siz hiç sarhoş insan görmemişsiniz, hâlimde bir şey yok değil mi Ayberk?"

"Bence sen kahveni içtikten sonra uyumalısın, Sare abla."

"Sus ablana cevap verme," diyerek kitaplığın yanındaki tekli koltuğa oturdum. "Siz hayırdır, ne zamandır aranız iyi?"

"Yeni bir başlangıç yaptık, gergin olmamız için ortada bir sebep yok sonuçta."

"Tabii ki canım, sonuçta sen onun eski sevgilisiyle berabersin o da seninkini unutmuş, şu an başka birisiyle." diyerek etrafa gülücükler saçtım.

"Sevgilim, bol miktarda su içersen o sana iyi gelecek."

"Kahve iyi gelmiyor muydu?" dedi Eray, bakışlarımı ona çevirdim. Aras ise dudaklarını araladı. "Sarhoşken bol su tüketirsen kan dolaşımındaki alkolü seyretmeye yardımcı oluyorsun."

YENİLGİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin