|26|

68 14 111
                                    

"Planım, başarıyla sonuçlanacak mıydı?"

°

"Sare, şu bahsettiğin mektubu ve sana gönderilen nota bakabilir miyim?" Ceketimin cebindeki notu çıkarttıktan hemen sonra masanın üzerinde duran çantamın içindeki mektubu aldığım gibi elimde tuttuğum her ikisini de ona uzattım. "Yazıları karşılaştıralım, sana gönderilen mektubun tarihi de bizim işimize yarayabilir."

"Geçmişimden biri diye tahmin ediyorum ama belki de beni yanıltmak için geçmişimi kullanıyor da olabilir ama geçmişimi bilmeyen birisi neden geçmişimle bağlantısı olduğunu bana söylesin ki?"

"Sare, geçmişindeki yaşadığın her şeyi tekrardan  hatırlaman gerekiyor belki de aradığımız kişi o geçmişinde saklı. Senden yaşadığın her şeyi bana anlatmanı istiyorum. Başta birbirimize bu işi devam ettirebilmek için güveneceğimizi söyledik. Şimdi cesaret ederek bana her şeyi anlatman gerekiyor. Anlattığın her şeyi kameraya alacağım. Eğer atladığım bir şey olursa tekrar başa dönüp dinleyebilmek için." Bakışlarımı ona çevirdim. "Peki, bana geçmişini anlatmak için hazır mısın?"

Başımı salladım. "Soru cevap şeklinde ilerleyeceğiz. Sana sorduğum her soruya dürüst bir şekilde cevap vermeni istiyorum." Ayağa kalkıp kamerayı hazırlarken  düşüncelere daldım. Sanırım geçmişimle yüzleşme vaktim çoktan gelmişti.

"Sare, başlıyoruz. Soru ve cevap şeklinde ilerleyeceğiz. Anlaştık mı?" Başımı sallarken dudakları aralandı.

"Nasıl bir ailede büyüdün?"

"Huzuru hissettiğim bir evde büyüdüm ta ki babamın ölümüne kadar, ölüm sebebi kalp krizi."

"Seni çocukluğunda en çok korkutan olay neydi?"

"Gözlerimin önünde babamın kalbinin durmasıydı. Elimden hiçbir şey gelmediği o an bedenimle beraber ruhumda kendini korkuya teslim etmiş gibi hissetmiştim."

"En çaresiz hissettiğin anı anlatır mısın?"

"Annemin kendi ellerimle ölmesine sebep oldum." Gözyaşlarım, ruhumun acısını duymuş akmasını engelleyememişti. Ayağa kalkıp videoyu durdurarak yanıma geldiği gibi gözleri benimle buluştu. "Gözlerin öyle söylüyor ama kalbin buna inanmak istemiyor, Sare. Aslında her birimiz şu an bir sınavın içerisindeyiz. Geçen gün bana annenin aradığımız o kişi tarafından öldürüldüğünü söyledin. Bu bir cinayet. Onun ölümü için kendini suçlamayı bırakmalısın. Bana bunun için bir kanıt bulman gerekiyor, elinde böyle bir kanıt var mı?"

"Elimde kanıt var, o güne ait bir telefon konuşması olması gerekiyor. Eğer o gece beni aradığı numarayla şu an bana gönderdiği videodaki numara aynıysa geçmişimdeki kişinin bu kişi olduğundan eminim." Gözyaşlarımı elimden tersiyle silerek derin bir iç çektim. Ayberk'e verdiğim sözü tutmalıydım. Güçlü olmalıydım. Cam sehpanın üzerindeki telefonu aldıktan sonra aramalara girdim. O gün o kişiyi kaydettiğim için kolay bir şekilde bulmuştum.

"Sare, aynı kişi mi?" Ekrana şaşırmış ifadeyle baktım. "Aynı kişi, aradığımız kişi benim geçmişimdeki o kişi. Onu bulmamız gerekiyor, annemin katilini bulmam gerekiyor."

"O intihar etti, bunu sen ne zaman anlayacaksın ya da hayatın boyunca kendini kandırmaya devam mı edeceksin?" Kadrajımıza giren  kardeşime bakışlarımı çevirdim. "İlaçlarını bırakman seni her geçen gün daha kötü bir ruh hâline sokmuş. Korkuyorum, annem gibi olacaksın diye deli gibi korkuyorum. Annem kurduğu hayal dünyasında yaşardı. Sen de hayatımızdaki yaşadığımız her şeyi onunla bağdaştırıyorsun. Artık bunu yapma, bana annemi daha fazla hatırlatma."

"Ayberk, sakin ol. Karşındaki kişinin ablan olduğunu unutmadan konuş, lütfen."

"Hangi sıfatla ablamla arama giriyorsun?" Yağız, kardeşimin omzuna elini atmasıyla Ayberk kendini ondan uzaklaştırdı. "Ayberk sana yardımcı olmaya çalışıyorum sadece."

"Ece'ye yardımcı olabildin mi, olamadın. Bize de yardımcı olmayacaksın, sadece kendini kandırıyorsun. Aylardır bu vaka için çalışıyorsun ama bu kişiyi yakalayamadın. Ya sen gözden bir şeyler kaçırıyorsun ya da karşındaki kişi çok zeki birisi. Elini çabuk tutmazsan bir sonraki kurban Ece olacak. Bunun farkındasın, değil mi?"

"Ayberk, Ece'nin başı belada değil. Telefonu bozulmuş bana ulaştı. Onu çok merak ettiğin için bana demin söylediklerini mazur görüyorum. Bana eğer söylediklerimin arkasındayım dersen de sana saygı duyarım." Cam sehpanın üzerindeki telefonunu eline alırken konuşmaya devam etti. "Ablanın yaşadıkları çok ağır şeyler. Sen de onun acılarını anlayacak ve ona en iyi gelen tek kişisin. Sadece düşünmeden söylediğimiz ağzımızdan çıkan her kelime karşımızdaki insanın kalbini kırabilir. Üstelik senin için her şeyi göze alan, tanımadığı birisinin evinde kalmayı göze alacak cesur bir ablan var. Ablan bunların hepsini senin güvenliğini sağlamak için yapıyor. Sare her şeye rağmen senin için ayakta kalan, ayrıca tanıdığım güçlü kadınlardan birisi." Hareleri tekrardan onunla buluştu. "Ablan bu sefer haklı olabilir. Söyledikleri ve elimizdeki kanıt bunu anlamak için yeterli. Aradığımız kişi sizin geçmişinizdeki kişi."

"Onu bulsak ne olacak, annem geri gelmeyecek. Yaşadığımız şeyler hafızamdan silinmeyecek, annemin hasta olduğu gerçeği değişmeyecek. Kalbimin acısı dinmeyecek, anlıyor musun?" Ayberk'in omzuna elini attı. "Adalet sağlanacak Ayberk, adalet yerini huzura bırakacak."

Aklıma gelen şeyle direkt ayağa kalktım. Karşımdaki bana olan bakışları tiye alıp cam sehpanın üzerindeki telefonumu elime aldım.

"Sare, neler oluyor?" Yağız'ın konuşmasıyla ona bakarak gülümsedim. "Evren'in karşısına çıkmam için yeterli bir sebebim var, onunla daha önceden karşılaştım. Eğer beni gördüğü zaman hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ederse aradığımız kişinin o olduğuna emin olacağım."

°

🌵

HEY, BEN GELDİM. ÖZLEDİM YİNE BURALARI

İYİSİNİZDİR UMARIM

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz???

Kendinize iyi bakın, hoş kalın 💙

Yıldızı parlatmayı ve yorum atmayı unutmayın 💟

YENİLGİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin