|77|

41 6 153
                                    

"Gözlerim, sevdiğim adamın mavilerine eşlik ettiği her vakit dünyanın en mutlu kadınıydım."

°

1 ay sonra...

Gözlerimi araladım. En güzel manzaram beni karşılamıştı. Mavi gözleriyle bana bakan bi' çift göz... Harelerim bana hazırladığı kahvaltı tepsisine kaydığında tebessüm ettim.

"Benim güzel cennet bahçem, biraz uykucu sanki." Yüzümü ekşittim. "Uyumayı seviyorum, uykumda annemi görüyorum. Bazen ona sarılmadan uyanmak istemiyorum." Yatağın kenarındaki elimin üzerine elini koydu. "Annelerimiz burada olsaydı bizimle gurur duyardı. Sevgimizi görebilselerdi eğer ikisi de dünyanın en mutlu iki kadını olurdu."

"Anneme son bi' kez bile sarılamadım. Bazen kendimi güçsüz hissediyorum. Ayberk olmasaydı, çoktan kendi okyanusumda boğulacakmışım gibi..." Kaşlarını çattı, çenemden tutup başımı yukarı kaldırmasıyla bakışlarım gözlerinde takılı kaldı. "Sen tanıdığım en güçlü kadınsın. Kendini böyle suçlamaya devam edersen sadece mutsuz olursun. Hem kendini güçsüz hissettiğin zaman olursa, artık ben her zaman yanında olacağım. Ellerinden tutarak seni karanlığından çıkaracağım."

"Seni karanlığından çıkaracağım." Söylediği son cümle zihnimde yankılanırken gözyaşlarım usulca ruhumdan firar etti. Elindeki kahvaltı tepsisini yatağın karşısındaki masaya bıraktığı gibi yanıma yaklaştı. Bedenim acıdan kasılmaya başlarken beni göğsüne yatırarak yüzümü izledi.

"Seni izlemeyi o kadar çok seviyorum ki, cennet bahçem. Senin yüzünü izlerken, annemin cennetine adım atıyor gibiyim. Senin yüzün, annemin gizli saklı cenneti."

Utanarak elimle yüzümü kapatmamla elleri tenime değdi. "Sen de en çok sevdiğim şey utanınca falan benden asla gizlememen. Sen, hep kendinsin."

"Şimdi sıra bana geçtiği için seni utandıracak şekilde konuşurum, Aras Karan." Gülümsedi. "Erkekler utanmaz diye bir şey yok, güzelim."

O an gözleri gözlerime tutunduğu sıra, aramızdaki mesafe kısaldı. Bakışları dudaklarımı bulduğunda, küçük bir çocuk gibi heyecanlandım. Bunu fark ettiği gibi çenemi tutarak bana yaklaştı.

"Hey!" Ayberk'in aniden odaya girmesiyle kardeşim gözlerini kapattı. "Valla bi' şey görmedim."

"Ayberk, burası evli bi' çiftin odası. Sen farkında mısın, bunun ablacığım?"

Utanarak, dudaklarını büzdü. "Ece'nin doğum günü bugün. Ona hediye aldığım ceketi hiçbir yerde bulamıyorum." Yutkundu. "Odaya aniden girdiğim için özür dilerim."

Aras Karan, yataktan doğrulduğu gibi kardeşimin yanında belirmesiyle elini omzuna attı. "Bugün Ece'nin değil de annesinin doğum günü olmasın, Ayberk?"

Kahkaha tufanı patlatırken, bakışlarını bana çevirdiğini fark ederken elimle ağzımı kapattım.  "Tarihleri karıştırmışım, tarihlerle aram pek iyi değil."

Tekli koltuğun üzerindeki bana ait olan yastığı üzerime fırlattı. "Gıcıksın abla, biliyorsun değil mi?"

"Adamına göre, Ayberk."

YENİLGİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin