|48|

52 11 89
                                    


"Bu ayrılık, veda ile sonuçlanacak mıydı?"

°

Akşam olmuştu. Terasa herkesten önce gelerek planımızı bir daha gözden geçirmiştik. Buna tam plan da denmezdi herkes o günkü gerçeklerle yüzleşecek, günün sonunda ise gerçekten değer verenler birbirlerinin yanında kalacaktı. Kadrajımıza Akın ve Selin'in girmesiyle derin bir iç çektim. Sakin olmak zorundaydım.

"Hâni sadece ikimiz olacaktık?" Akın, kaşlarını çatarken dudakları yukarı kıvrıldı. "Bizimkilerden neden yabancıymış gibi bahsettiğini anlamadım."

"Selin bizi yabancı gibi görüyor ondandır."

"Nasıl?" Akın, söylediğim şeyle yüz ifadesi değişirken bakışlarını başka tarafa çevirdi. "Burada neler dönüyor, çabuk biriniz söyleyin."

Selin'in karşısına geçerek bakışlarımı onda sabitledim. "O günden neden Akın'a da bahsetmiyoruz. O günkü yaptıklarım beni geceleri hiç uyutmadı, ben o gün yaşadıklarım ve yaşattıklarım yüzünden o günkü gerçekler hafızamdan hiç silinmedi. Bunun ağırlığını her daim kalbimde hissettim. Aniden bir akşam gözümde canlanıyor senin yerde yatışın, ben her gün bu gerçekle yüzleşiyorum. Keşke geri alsaydım da kardeşim dediğim insan benim yüzümden yara almasaydı diyorum. Ben, o gün sana yaşattığım her şey için çok özür dilerim Selin. Lütfen, tut elimden kardeşini bir daha sensiz bırakma."

"Sare," Beklemediğim bir anda beni kendine doğru çekerek sarıldı. "Bu yüzden sana kızmadım, içindeki çektiğin her acıya ben  şahidim. Benden şüphe duymadığınızı biliyorum, ben o gün yaşadıklarım aklıma gelince kötü hissettim. Bunu sizden çıkarmak, doğru değildi. Özür dilerim." Gözlerinden akan yaşlara şahit olduğumda ise elimle gözyaşlarını sildim. "Bence özür dilemen gereken başka kişiler de var." Bakışlarını mahçup bir şekilde bizimkilere çevirdiğinde ise onlar ona tebessüm ettikten hemen sonra Selin'e sarıldılar. Birisi aşık olduğu adam diğeri ise abisi gibi hissettiği kişiydi.

"Beni affettiniz değil mi?" Selin, yavru kedinin atacağı bakışları şu an onlara atarken Aras, karşısındaki kadının omzuna kafasını yasladı. "Sana küsmedik ki kızım, bizi affedeceğine ben emindim zaten."

"Aras Karan, kız kardeşini iyi tanıyor o zaman..." Aras, işaret parmağını burnunun ucuna değdirdi. "Senin küçüklüğünü biliyorum ben, ne sandın?" Selin, ona bakarak gülümserken bakışları Savaşla kesişti.

"Ceketini senden almak yaptığım en büyük yanlışlıktı. Savaş, beni affedemezsen ben anlarım ama-" Savaş, erkeksi gülümseyişinin hemen ardından ona bir adım daha attığı gibi dudaklarını dudaklarına bastırdı. O an onlara bakmaya devam ederken Aras'ı fark ettim. Bana bakarak gülümsüyordu.

Peki, neden bu şekilde güzel gülümsüyordu? Resmen gülümsemesi ile tüm dünya bir anlığına benim için duruyor gibiydi.

"Savaş," Elini tuttu. "Senin kalbini bir daha kırmayacağım, söz veriyorum. Senin benim için yaptıkların, ben bunları hayatım boyunca unutmayacağım."  Savaş, saçlarından öperek kulağına eğilip fısıldadı. "Birazdan olacak her şey hayatımın en unutulmaz anı olacak."

Yoksa düşündüğümüz şey miydi?

Savaş, onun gözlerine bakmaya devam ettiği o an dizlerinin üzerine çöktü. Selin ise şu an ona mahçup bakışlar atmaya başladı. Sanırım o da anlamıştı. Cebinden çıkardığı yüzüğü ona uzattı. "Kalbimin sahip olduğu en güzel çiçeğim benimle bir ömür mutluluğa var mısın, benimle evlenir misin?"

Bakışlarımızı Selin'de sabitledik, âdeta. Onun şu an ağzından dökülen her kelime bizim kalp ritmimizi değiştirecekti. "EVEEET!" Savaş, Selin'in boynuna atlayıp onu etrafında döndürdüğü o an size mutluluğun sırrının bu olduğunu söyleyebilirdim.

"Bir anda neler yaşandı öyle, beynimden dumanlar çıkacak." Hepimiz Akın'ın söylediği şeye kahkaha atarken dudaklarım yukarı kıvrıldı. "Bir ara anlatırım sana. Pek hoş şeyler değil ama..."

"Her şey yoluna girdiyse sizin adınıza sevindim." Akın'ın bu söylediği şey ile yüzüm buruk bir gülümseme hâlini aldı. Onun hayatında ise hiçbir şey yolunda gitmiyordu. Ama şu an Savaş'ın mutluluğunun onu ne kadar mutlu ettiğini gözlerinden anlamak hiç zor değildi.

Beklemediğim bir anda yanımda belirmesiyle bakışlarım Aras'ı buldu. O ise kulağıma eğilip fısıldadı. "Bizim bu evreye geçmek için ne kadar çok zamanımız var?"

"Bilmem." Önüme döndüm. Şimdi bunu düşünürsem şu an burada kalbimin durduğuna şahit olabilirdik. Yan profilinden bana gülümsediğini şahit olsam da karşımdaki mutluluğu gözlerinden okunan kişilere baktım sadece. Şu an o kadar mutluydum ki, onların mutluluğuna şahit olmak çizdiğimiz  en güzel tablolardan birisiydi.

°

BUNLAR AYRI OLUNCA DEPRESYONA GİRİYORUM BÖYLE ÇOK GÜZELLER WQBBQBQBQBQBQBQBQBQBQ💙

SAVAŞ VE SELİN AŞKLARIM.... DÜĞÜNÜMÜZ VARRR HEY!🥺

KENDİNİZE ÇOK İYİ BAKIN, GÜZEL ÇİÇEKLERİM 💙

YENİLGİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin