|60|

54 9 124
                                    

"Kalbim ağzımda atıyor gözyaşlarım ise ruhumun acısını bulutlara fısıldamıştı."

°

Eray'ın ağzından...

"Ahsen?" Banyonun kapısını tıklatarak adını seslensemde içeriden ses gelmemişti. Bunu birkaç defa tekrarladığım hâlde hâlâ ses gelmeyince endişeli bir hâlde içeri girdim.

O esnada yerde gördüğüm manzara karşısında kaskatı kesilmiştim. Ahsen yerde baygın bir şekilde yatıyordu. Yanına doğru ilerleyip yere eğilir eğilmez onu kucağıma alarak koltuğa kadar taşıdım. Cam sehpanın üzerindeki kolonyayı alarak bileklerine sürmeye başladım. Kendine gelmeye başlarken bir şeyler mırıldandığını fark ettim. Mavi harelerini yüzümde sabitlemesiyle bana gülümsedi. "Rüyamda babamı gördüm. Bana çok güçlü olduğumu hatırlattı. Hayatıma aldığım insanlara dikkat etmem gerektiğini söyledi. Sanırım bu kişi sen oluyorsun, değil mi?"

"Sen benden şüphe mi ediyorsun?" Bakışlarımı kaçırarak önüne dönmemle yanımda belirdi. "Şaka yapmıştım ben ama seni kırmak değildi amacım." Elimi tutmasıyla bakışlarımı ona çevirdim. "Aslında senden şüphe etmem de çok olası bir durum Eray, seni tam tanımıyorum ama bunlara rağmen senden hiç şüphe etmedim."

"Seni hastaneye götürmemi ister misin? Uyandığımda banyoda baygın bir hâldeydin."

Gamzesi görünecek şekilde gülümsedi. "Aslında benim hakkımda bilmen gereken bir şey var." Kaşlarımı çattım. "Neyi?"

"Ben," Bakışlarını kaçırdı. "Uyurgezerim."

"Kızım en baştan söylesene banyoda öyle görünce bayıldın falan sandım." Birbirimize bakarak gülmeye başlarken bir an sessizliğin hakim olmasıyla uzun zamandır tuttuğu ama bırakmadığı elini elimin üzerinden geri çekti. "Bugün kahvaltıyı beraber hazırlayalım mı, Eray?"

"Yemek konusunda ne kadar beceriklisin, peki?" Koltuktan kalkıp ayakta dikildi. "Severim ve becerikliyim bence."

"O zaman bu akşam yemekler senin elinden, ne dersin?" Gülümsedi. "Bana uyar ayrıca korkma zehirlemem seni." Hemen ardından adımlarını mutfağa doğru atmasıyla ben de ona eşlik ettim.

"Eray, bu ev senin için fazla büyük değil mi, hep tek başına mı yaşıyorsun?" Bakışlarımı ona çevirdiğimde buzdolabından kahvaltılıkları çıkardığını fark ettim.

"Evet tek yaşıyorum ama belki bir gün erkek kardeşimle beraber yaşarım."

"Nasıl?" Dilimlediğim ekmekleri ekmek sepetine koydum. "Senin bir erkek kardeşin mi var?"

Duvara bedenimi yaslarken bakışlarının üzerimde olduğunu fark ettim. "Evet ama küçükken kayboldu. Annem ve babam bir akşam sularında onun kaybolduğunu ve bulamadıklarını söyledi bana. O akşam kız kardeşimin intiharında yaşadığım her duygunun fragmanı gibiydi resmen, o çok küçüktü kaybolduğu zaman ve onu bulamadılar ama bir gün onu bulacağıma eminim."

Adımlarını bana doğru atarak yanımda belirmesiyle başını omzuma yasladı. "Yağız sana bu konuda yardımcı olabilir değil mi?"

"Yıllar önce ben ona her şeyi anlatmıştım ama kız kardeşimin intiharından sonra psikolojik olarak çok kötü bir hâldeydim. Bu konuda bir daha hiç açılmadı."

Yaslandığı omzumun üzerinden bana baktı. "Sen çok güçlü olduğunun farkındasın değil mi? Şahsen ben senin gibi biriyle tanıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum." İşaret parmağını burnunun ucuna değdirdim. "Sen benden hoşlanıyor musun?"

YENİLGİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin