Yasak Aşk (EyFet/ +18)

28. Bölüm 'Ceza'

02 Gün Sonra

   Genç adam tüm ilgisini bilgisayara vermişken kapının çalınmasıyla gözlerini devirdi. "Fethi bey, yatırımcılar geldi." Genç adam sıkıntılı bir nefes verdi. "Kimseyi istemiyorum demedim mi simten... Yeter artık çalmasın şu kapı!" Genç kadın adamın yüksek ses tonu ile irkilirken kafasını sallayıp hızla odadan çıktı. Kapının tekrar açılmasıyla adam elini sertçe masaya vurdu. "Kimse gelmesin demedim mi?" Ateşi görmesiyle bağırmasını yarıda bıraktı. "Fethi ne oluyor?" Genç adam ilgisini tekrar bilgisayara verirken "Yok bir şey!" diye mırıldandı. Ateş koltuğa oturup adamı inceledi. "Fethi bana yapma bari!" Fethi sertçe laptopun kapağını indirirken çekmeceden silahını çıkarttı. "Nereye gidiyorsun Fethi?" Fethi şarjörü doldurup silahı beline taktı. "Almam gereken belgeler var, yeni görevle ilgili... Ortalığı biraz karıştırıcam!" Ateş ayağa kalktı. "Bende geleyim senle, tek başıma tehlikeli, yelekte giymemişsin!" Fethi kafasını sağa sola salladı. "İlk defa operasyona gidiyormuşum gibi konuşma, hallederim ben!" Ateş kafasını salladı. "İyi bakalım kaç!" Fethi kapının kolunu indirmeden ateşe döndü. "Eylemle Emre evleniyor!" Fethi cümlesini söyledikten sonra kapıyı sertçe kapatarak odadan çıkarken Ateş ağzı açık bir şekilde arkasından bakakaldı.

   "Ne yapıcaz Asya?" Asya sıkıntılı bir nefes verdi. "Bilmiyorum ki, artık öyle bir duruma geldiler ki biz bile düzeltemeyiz. Canan abla çok iyi bir insan, tanısa o da sever!" Ateşte sıkıntılı bir nefes verdi. "Eylemle bir de sen konuşsan!" Asya kafasını salladı. "Konuşurum tabi de, bi faydası olur mu bilmem?" Ateş aklına gelen fikirle sırıtırken Asya kaşlarını havalandırdı. "Ne geldi aklına senin?" Ateş büyük bir kahkaha attı. "Vallahi barışırlar mı bilmiyorum ama en azından konuşmak, birbirlerini anlamak için birkaç saatleri olur!" Asya gülümserken kafasını adamın göğsünden kaldırdı. "Anlat hadi, merak ettim!" Ateş omzunu silkti. "Yarın öğrenirsin canım!" Asya gözlerini devirirken Ateş ani bir hamle ile dudaklarına uzandı. Asya'nın dudaklarını kendi dudaklarına hapsederken elini tişörtünün içine sokup çıplak sırtını okşamaya başladı. Ateş'in hareketi ile Asya'nın tüyleri ürperirken geri çekildi. "Eve gitmem lazım!" Ateş kafasını sağa sola salladı. "Gitme!" diye mırıldanıp tekrar Asya'nın dudağına uzanırken Asya da büyük bir aşkla karşılık veriyordu.

   Genç kadın elindeki kaşığı nutellanın içine bırakıp sehpaya koyarken bakışlarını televizyona çevirdi. İzlediği aşk filminin etkisiyle dolan gözlerini kırpıştırırken burnunu çekti. Eda'nın odaya girmesiyle gözyaşını silip gülümsedi. "Eylem ne bu hal?" Masadaki yiyeceklere bakıp gözünü büyüttü. "Gel otur, çok güzel film, beraber izleyelim!" Eda koltuğa oturdu. "Almiyim canım, depresyon modunda değilim!" Eylem gözlerini devirdi. "Depresyonda değilim, film izliyorum sadece!" Eda kafasını salladı. "Öyledir canım, çikolata ile cipsi aynı anda yemen, battaniyenin altında film seyretmen ve kıpkırmızı gözlerle oturman hiçte depresyon modu değil!" Eylem sıkıntılı bir nefes verdi. "İçim sıkılıyor Eda, çok mutsuzum!" Eylem yeniden ağlamaya başlarken Eda sıkıca sarıldı. "Fethi'yi istiyorum, çok özledim onu... Kokusuny özledim, tenini özledim.... onu istiyorum Eda!" Ağlaması git gide şiddetlenirken hıçkırmaya başladı. "Eylem, tamam sakin ol... derin derin nefes al!" Eylem'in hıçkırıkları geçmezken Eda'nın verdiği suyu içti. Derin nefesler alıp verirken Eda tekrar sarıldı.

   Genç kadın büyük bir dikkatle tuvalini boyarken kolundan saate baktı. "Geç olmuş!" Mırıldanmasıyla tuvalini kenara koyup tabureden kalktı. Montunu giyip çantasını aldıktan sonra atölyeyi kitlerken telefonunun çalması ile duraksadı. "Efendim asyacım!" Yavaş yavaş arabasına doğru ilerlemeye başladı. "Eylem abla yardımına ihtiyacım var, Ateş odunu ekti beni, yalnız kaldım burda, arabam da bozuldu. Beni alır mısın?" Eylem kaşlarını havalandırırken "Nerdesin?" diye sordu. "Bizim rivadaki evdeyim, burda buluşacaktık ama gelmedi, arabam da bi an çalışmamaya başladı, ne yapacağımı kimi arayacağımı bilemedim, aklıma sen geldin!" Eylem kafasını salladı. "Tamam canım, geliyorum ben, sakin ol!" Asya gülümseyip kafasını sallarken yanındaki adama baktı. "Senden iyi oyuncu olurmuş!" Asya kahkaha attı. "Şimdi senin marifetlerini görelim Ateş bey!" Ateş kafasını sallarken telefonunu çıkarıp Fethi'yi aradı. "Alo, oğlum yardımın lazım!" Fethi dikkatle ateşi dinliyordu. "Sizin şu Riva'daki evdeyim, gelip beni alman lazım!" Fethi oturduğu yerden kalktı. "Ne işin var senin orda?" Ateş sıkıntılı bir nefes verdi. "Ya bi kızla geldik, kız beni bayıltmış, tüm paralarımı alıp gitmiş!" Ateş'in cümlesi ile Asya gözlerini büyütürken sertçe koluna vurdu. "Ah!" Ateş'in inlemesi ile fethi kaşlarını havalandırdı. "Ateş naptın oğlum ya, bekle geliyorum!" Ateş gülümseyip kafasını sallarken asyaya döndü. "Elin ne kadar ağırmış!" Asya omzunu silkti. "O nasıl bir yalan Ateş, öyle bir olay olsun seni oyarım vallahi!" Ateş gülerken Asya'nın yamağından öptü. "Aşkım böyle bir şeyin olmakta imkan var mı? Artık hayatımda senden başka bir kadının olması imkansız benim için!" Asya kocaman gülümseyip dudaklarına uzanırken büyük bir Tutku ile öptü. Kısa bir öpüşmenin ardından geri çekildi. Hadi şu masayı tam hazırlayıp çıkalım evden!" Ateş kafasını sallayıp masaya baktı. "Bir tek mumlar kaldı, onları da yaktık mı tamamdır!" Asya heyecandan alkış çalarken derin bir nefes alıp verdi. "Biliyorum bi gecede olacak iş değil de ama hissediyorum bugün büyük bir yol kat edecekler!" Ateş mumları yaktıktan sonra dışarı çıktılar. "Şişeler nerde Asya?" Asya etrafa bakınırken karşıdaki ağacı gösterdi. "Şişeler tamam, ses çıkarmadan benzini boşaltmak lazım, asıl sıkıntı o!" Ateş güldü. "O iş bende, hallederim!" Asya kafasını sallarken gelen araba sesi ile ağacın arkasına saklandılar.