34. Bölüm 'Başımın belası'

1.2K 54 26
                                    



   Genç kadın kocaman gülerken şarabını kafasına dikti. "Ya çok iyi olmadı mı bu kız gecesi?" Asya'nın cümlesi ile eda göz devirirken herkes hep bi ağızdan "evet!" diye mırıldandı. "Kızlar iyi ki geldiniz ya, gerçekten çok iyi oldu!" Eylem'in cümlesi ile Asya elini tuttu. "En çokta senin için buradayız, düğün stresi, okul, sergi derken baya yıprandın!" Eylem kafasını sallarken hepsi kadehlerini tokuşturdu. "Ee bu şişe de bitmiş!" Hande'nin cümlesi ile Asya ayağa kalktı. "Bir şişe daha var mutfakta, ben getireyim!" Eylem kafasını sallarken tekrar muhabbete daldılar. Eda ağrıyan başını okşayıp ayağa kalktı. "Ben bir ilaç felan bakayım, çok içtim heralde çarptı!" Cümlesini bitirdikten sonra mutfağa ilerlerken asyaya baktı. Asya gülümseyip türbişonla şarapın sert kapağını açmaya çalışırken eda dolaptan ilaç bakıyordu. Çaktırmadan Asya'yı süzerken sıkıntılı bir nefes verip konuşmaya başladı. "Ateş nasıl?" Eda'nın sorusu ile Asya kaşlarını havalandırdı. "İyi, neden sordun?" Eda omzunu silkerken tezgahın üstüne oturdu. "Hiç aklıma geldi sordum!" Asya kafasını sallarken tekrar önüne döndü. Eda iğneleyici bakışlarla Asya'yı incelemeye devam ederken, Asya sıkıntılı bir nefes verdi. "Neden bana öyle bakıyorsun?" Eda güldü. "Rahatsız mı oldun?" Asya gözlerini devirdi. "Yani, biraz!" Eda'nın gülümsemesi silindi. "Kusura bakma, insanları biraz rahatsız edici inceliyorum da!" Asya kafasını sallarken şarap şişesini alıp kapıya doğru ilerledi. "Sende ne var?" Eda'nın sorusu ile Asya kaşlarını çatarken arkasına döndü. "Nasıl yani?" Eda histerik bir şekilde güldü. "Sende ne var diyorum bende olmayan!" Asya sıkıntılı bir nefes verdi. "Sarhoşsun sen!" diyip giderken edanın bağırması ile duraksadı. "Ateş ne buldu sende? Bende olmayan ne var?" Asya kaşlarını çatarken Eda'ya yaklaştı. "Sen Ateş'i mi seviyorsun?" Eda belli belirsiz kafasını salladı. "Neden seni seçti?" Asya sıkıntılı bir nefes verirken elindeki şarap şişesini sıktı. "O kadar körsün ki onu sevdiğimi bile anlamadın!" Asya'nın gözleri doldu. "Doğru konuş Eda, bizden de uzak dur!" Asya hızla salona doğru giderken şarabı masaya koyup lavaboya gitti. "Aaa noldu buna?" Canan'ın sorusu ile eylem dudaklarını büzerken Eda da salona geldi. Eylem sıkıntılı bir nefes verirken Eda'nın yanına gitti. "Ne oldu?" Eda gülerken "Hiç ateşi sevdiğimi söyledim!" diye mırıldandı. Eylem gözlerini devirirken herkes omlara bakıyordu. "Neler oluyor?" Hande'nin sorusu ile eylem güldü. "Yok bir şey, siz devam edin ben geliyorum!" Eylem hızla yukarı çıkarken lavabonun önünde durdu.

"Asya canım iyi misin?" Asya kısa bir süre sonra kapısını açarken eyleme baktı. "Eylem abla sen biliyor muydun?" Eylem biraz düşündükten sonra belli belirsiz kafasını sallarken Asya dudaklarını birbirine bastırdı. "Biliyorum Eda senin en yakın arkadaşın ama neden bana söylemedin böyle bir şey olduğunu!" Eylem başını ovarken konuşmaya başladı. "Boşuna seni huzursuz etmek istemedim, yani Eda'nın duygularının da bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum, geçici bir heves olduğunu düşünmüştüm!" Asya dolan gözlerini kırpıştırdı. "Yine de söylemeni beklerdim!" Eylem Asya'nın önüne gelen saçlarını iterken yüzüne bakmasını sağladı. "Asya'cım ağlamanı, üzülmeni gerektirecek bir şey yok. İkinizde birbirinizi seviyorsunuz, çok güzel giden bir ilişkiniz var zaten... yapma böyle!" Asya kafasını sallayıp eyleme sarılırken eylem de saçlarını okşadı. "Hadi aşağıya inelim, üzülme tamam mı?" Asya gülümseyip kafasını sallarken aşağıya indiler. Kapının çalması ile eylem duraksarken "Ben bakarım!" diye mırıldandı. Yavaş adımlarla kapıya doğru gidip açarken Emre'yi görmesiyle şaşırdı.

"Hoşgeldin Emre?" Eylem adamın elindeki kocaman pakete bakarken Emre güldü. "İçeei davet etmeyecek misin aşkım?" Eylem gülüp kapıyı tamamen açarken Emre içeri girdi. Salondaki herkes Emre'ye ve elindeki pakete bakarken eylem de geldi. "Kızlar rahatsız ettim kusura bakmayın!" Hepsi gülümserken Emre eyleme döndü. "Canım biraz konuşabilir miyiz?" Eylem kafasını sallarken gülümsedi. "Gel odaya geçelim!" İkisi de odaya giderken Hande, Eda, Canan ve Asya arkasından baktı. Eylem odaya girdikten sonra bakışlarını tekrar büyük pakete yöneltirken Emre yatağın üstüne koydu. Yavaş hareketlerle açarken eylem dikkatle onu izliyordu. Gördüğü gelinlik ve duakla gözlerini büyütürken Emre yatağın üzerine serdi. "Nasıl?" Sorusuyla beraber eylem zoraki bir şekilde gülümserken "Çok güzel!" diye mırıldandı. Emre ellerini birbirine vurup "Süper, sevindim!" derken eylem gelinliğe bakıyordu. "Sana bahsettiğim modacı arkadaşım varya, 3 kişi gece gündüz çalışıp hazırladı. " Eylem kafasını sallarken Emre'ye döndü. "Emre ben gelinlik giymeyeceğim!" Zorlukla söylediği cümleden sonra yutkunurken Emre'nin gülümsemesi silindi. "Ne? Nasıl giymeyeceksin?" Eylem omzunu silkti. "Gelinlik giymek istemiyorum!" Emre kaşlarını çatarken "Ne demek şimdi bu?" diye sordu. "Ben sevmiyorum öyle gelinlik felan, güzel bir elbise giyerim olur!" Emre sıkıntılı bir nefes verdi. "Emre özür dilerim, bunu sana baştan söylemem gerekiyordu!" Eylem dudağını birime bastırıp kafasını sallarken kapıya doğru ilerledi. "Nereye?" Eylem'in sorusu ile kadının yüzüne hiç bakmadan "işlerim var!" diye mırıldandı. Hızla odadan çıkarken eylem sıkıntılı bir nefes verip yatağa oturdu. Elini başına götürüp ovarken içeri giren kadınlara baktı. "Eylem ne demek gelinlik giymeyeceğim!" Eylem gözlerini devirdi. "Kapı mı dinlediniz siz?" Asya ve Hande kafasını sallarken eylem ayağa kalktı. "Giymek istemiyorum işte, üstüme gelmeyin!" Eylem hızla odadan çıkarken hepsi arkasından baktı.

Yasak Aşk (EyFet/ +18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin