47. Bölüm 'Kapadokya🍷'

598 27 6
                                    



   Eylem büyük bir huzurla denizi izlerken Fethide onu izliyordu. Kadının saçlarıyla oynayıp koklarken eylem gülümsedi. "Hadi gel, kaçırayım seni." Eylem kaşlarını çattı. "Nereye?" Fethi omzunu silkti. "Bilmem, yol bizi nereye götürürse." Eylem gülüp uzandığı yerden doğruldu. "Saçmalama Fethi nereye gidicez." Fethi de kalkıp kadının omzunu öptü. "Ya sadece birkaç günlüğüne, senle yalnız vakit geçirmek istiyorum." Adamın istekli hali ile eylem güldü. "Annemlere falan ne dicem?" Fethi kadının saçını geriye atarken yanağından öptü. "Bulursun sen." Eylem biraz düşündükten sonra kafasını salladı. "Seninle uzaklaşıp kafa dinleme fikri kulağa hoş geliyor ama.." Fethi kaşlarını çattı. "Aması ne?" Eylem dudağını büzdü. "İkimizin aynı anda ortadan kaybolması ne kadar doğru bilmiyorum." Fethi güldü. "Bu muydu kafaya taktığın? Ben şehir dışına toplantıya gidiyorum falan derim merak etme." Eylem kafasını sallarken ayağa kalktılar. "Ben o zaman eve gidiyim, edaya falanda haber veririm." Fethi kadının boynundan öptü. "Yarın sabah seni alırım." Eylem kafasını sallarken birbirlerine sarıldılar.

Ateş ve Eda hala sokak kapısında dururken Ateş sıkıntılı bir nefes verdi. "Benim gidip konuşmam lazım." Ateş fortmentodan montunu alıp hızla çıkarken Eda arkasından bakakaldı. Gözünden yaşlar birer birer akarken sokak kapısını sertçe kapattı. "Allah kahretsin!" diye bağırırken salona geçti. Ateş hızlı hızlı yürüyen kadının arkasından koşarken derin nefesler alıp verdi. Asya hiçbir taksinin geçmemesiyle küfürler ederken Ateş kolundan tutup durdurdu. "Asya bağırıyorum niye durmuyorsun?" Asya kolunu geri çekerken yürümeye devam etti. "Peşimden gelme Ateş!" diye bağırırken gözü hala yoldaydı. "Bekle beni konuşucaz." Asya sinirle karışık güldü. "Benim seninle konuşacak tek bi lafım bile yok!" Ateş sinirlenirken koşundan sertçe tutup kaldırıma çekti. "Ya bıraksana kolumu!" Ateş kolunu bırakırken sıkıntılı bir nefes verdi. "Bak Asya günlerdir bu belirsizlik yeter! Konuşucaz artık!" Asya kolunu önünde birleştirirken adamı dinlemeye devam etti. "Asya sen her şeyin en güzeline layıksın tamam mı? Bak seni çok kırdım çok üzdüm biliyorum ama..." Asya'nın gözleri dolmaya başlamıştı. "Aması ne Ateş? Artık bir şeyleri söylemeye cesaretin olsun!" Ateş nasıl söyleyeceğini bilemezken Asya ona bakıyordu. "Bak ben sana değil, bana olan ilgine sevgine aşık olmuşum... bunu Eda'dan hoşlanmaya başladığımda anladım... çünkü gerçekten seni seviyor olsaydım edadan hoşlanmazdım ama engel olamadım, içimden bir şeyler alıp gitti edaya tutamadım." Asya akan gözyaşlarını silerken dinlemeye devam ediyordu. "Sonra bi baktım edadan kendimi alamaz olmuşum, hep onu düşünüyordum. Diyorum ki kendi kendime Asya var Edayı nasıl düşünebiliyorsun, ama düşünüyorum işte. Seni sevdiğimi sanmışım ben Asya, gerçekten seviyorum sandım." Asya'nın gözlerinden yaşlar bir bir akarken kafasını salladı. "Vay be." demekten başka bir şey çıkmadı ağzından. "Sonra bi gece seninle tartıştık Eda yüzünden... ben ona gittim. Neden bilmiyorum ama kalbim ona gitmem gerektiğini söyledi. Biz o gece birlikte olduk!" Asya duyduğu cümle ile gözlerini kocaman açarken sinirden elini sıktı. "Ateş yeter! Devamını duymak istemiyorum." Ateş kafasını sağa sola salladı. "Ama başka bir şey olmadı, o gece dışında seni hiç aldatmadım, sonra ayrıldık zaten. Ben edayla vakit geçirmeye başlayınca içime bastırdığım duygular ortaya çıkmaya başladı... her şey bundan ibaret!" Asya kafasını salladı. "Tamam, yetti zaten bu kadarı... sana hayatta başarılar ve mutluluklar!" Asya cümlesini söyledikten sonra arkasına dönüp giderken Ateş arkasından bakıyordu.

   Kapının çalmasıyla eda gözyaşlarını silip koltuktan kalktı. Dürbünden gördüğü adamla sıkıntılı bir nefes verirken yavaşça kapıyı açtı. "Eda ağladın mı sen?" Ateşin cümlesi ile Eda gözlerini devirdi. "Niye geldin sen? Gitseydin peşinden." Ateş sıkıntılı bir nefes verip kadının peşinden salona yürüdü. "Eda yapma böyle, ben peşinden durumumuzu açıklamak için gittim. Asya bi açıklamayı hak ediyordu." Eda sinirden gülerken kafasını salladı. "Asya açıklama hak ediyordu ama ben burda böyle yalnız bırakılmayı hak etmiyorum Ateş... ya resmen arkana bakmadan koşa koşa gittin." Ateş koltuğa oturup başını ovdu. "Ya kız ağlıyordu bu anın öfkesiyle her şeyi yapabilirdi, gidip sakince ilişkimizi anlattım." Eda gözyaşlarını silerken salonda volta atıyordu. "Başka zamanda açıklayabilirdin Ateş... beni burda böylece bırakman... neyse ya bir şey demiyorum." Asya masanın üstündeki telefonunu alırken merdivenlerden çıkıp odasına gitti. Ateşte sıkıntılı bir nefes verip koltuğa uzanırken aklı yaşananlardaydı.

Yasak Aşk (EyFet/ +18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin