D/C ? (Şişe Çevirmece)

DC - 2. Bölüm

"Deriin! Hadi kalk kalk kalk!"

"Deriiiiin bak kim burda!"

"Ya uyanmıyor işte bırak Cansu."

"Ama partiye geç kalacağız ya."

"Kızlar biz elbisesini seçelim bence" 

Ardından birkaç tıkırtı sesi geldikten sonra Cansu'nun sesini duydum.

"Hassi-"

Muhtemelen ikizlerden biri Cansu'nun ağzını kapatmıştı (yine). Çünkü ikisi de küfürden nefret ederdi. Bu yüzden bizde ikizlerin yanında çok küfür etmiyorduk. Daha doğrusu etmemeye çalışıyorduk ama onlar da bize demelerine rağmen bazen fazla küfür edebiliyorlardı. 

"Cansu." diye sert bir ses işittikten sonra Cansu bağırarak konuşmaya başladı.

"Ya kızım siz manyak mısınız bu elbise cidden çok güzel." 

"Şşş bağırma. Derin uyanacak"

Odamın kapanma sesi geldi. Birkaç dakika sonra tekrar açıldı ve ne olduysa o an oldu. Kızların benim üstüme her zamanki gibi uyanmıyorum diye su dökmesi, yataktan sıçrayınca ayağımın yorgana takılı kalmasıyla yere düşmem, götümü tuta tuta kızları yakalamak için bahçeye çıkmam, kızları yakalamak için daha hızlı koşarken bahçede ayağımın kayması ve yüz üstü çimlere düşmem, kızların yanıma gelip bana endişeli endişeli bakması, onları tuttuğum gibi itmem, kızları itince hepsinin zincirleme misali havuza düşmesi, ben onları itince onların bana kızıp daha çok hırslanması, ben onlardan kaçarken ayaklarımdan tutmalarıyla tekrar yere düşmem ve sonra beni de havuza atmaları...

Sabah sabah böyle ekşınlı uyandım işte. Yine çok ekşınlı hayatımdan bir kesit. Hepimiz teker teker duş aldıktan sonra kızlara hangi elbiseyi beğendiklerini sordum. Hepsi üstü beyaz altı lacivert olan elbiseyi gösterince elbiseyi alıp üstüme tuttum. 

"Parti için uygun mu sizce?" Hepsi elimde tuttuğumu onaylayınca diğer elbiseyi dolaba koydum. 

Herkes teker teker elbisesini yan odada giydikten sonra da odama gelip elbise hakkında fikirlerimizi söyleyecektik. Cansu üstü lila etek kısmı beyaz göğüs dekolteli bir elbise almıştı. Selen üstü beyaz etekleri yeşil olan elbise seçmişti. Ceren ise siyah beyaz bir elbise tercih etmişti. Hepsi çok güzeldi ve onlara çok yakışmıştı.

"Saçlarınıza ne yapmamı istersiniz ?" diye sorunca cerene dönüp "Dalgalı fön." dedim. İlk benim saçlarımı yaparken Selen'le Cansu'da bu sırada oje sürüyorlardı. 

Benim saçım bitince ikizini aldı. Selen maşa istemişti. Her zaman saçına maşa yaptırırdı ve gerçekten de onda çok güzel dururdu. Cansu düz olan saçlarını daha da düzleştirtmişti. Ceren ise saçlarını kendi halinde bırakmak istediği için saçlarına bir şey yapmadı.

Saçlarımızı da yaptıktan sonra tam anlamıyla parti için hazırdık artık. Çok heyecanlıyım! Taksiyle gitmeye karar verince ben taksiyi çağırırken kızlar da evden çıkmış dışarıda bekliyorlardı. Taksi geldiğinde biner binmez Cansu adama yeri tarif etti. 

20 dakikadır yoldayız ve açıkçası endişelenmeye başlıyordum. Gittiğimiz yeri bilsem içim daha rahat olacaktı. Tam kaç dakika kaldığını soracaktım ki araba durdu. Adama parasını ödedikten sonra teker teker taksiden indik.

Şu an. Kalp. Krizi. Geçirmek. Üzereyim. Neden mi? Çünkü saraydan farkı olmayan bir eve geldik. Kapıda korumalar duruyordu. Bahçede çok fazla insan vardı ve evin içinden çok fazla gürültü geliyordu. Ben bunları düşünürken yavaş yavaş içeri girmeye başladık.