"Nereye gidiyorsun güzelim? Gece daha yeni başlıyor."
Ne? Arkamı dönüp inanamayarak ona baktığımda yüzüne piç sımayl takmıştı.
"Saçmalamayı kes. Ben gidiyorum." diyerek bahçeye çıktım. Böylelikle burdan çıkabilirdim. Lanet olsun! Donuyordum. Hızlı adımlarla yürürken birisinin kolumu sıkıca tutup sıkmasıyla acıyla inledim.
"Nereye gittiğini sanıyorsun?" diye kolumu daha da sıktığında tekrardan acıyla inledim.
"Oynamıyorum dedim sana." diye onun gibi sert bir şekilde konuştuğumda kolumdan tutarak beni eve doğru sürüklemeye başladı.
"Bıraksana ya kolumu! Kıt mısın? Bırak!" diye bağırıp tüm gücümle onu ittiğimde dengesini kaybedip bi anda havuza düştü. Tabi bunu yaparken beni de çekmeyi unutmamıştı.
"Anlamıyor musun? Oynamıyorum dedim. Gerizekalı!" diye bağırdım
"Gerizekalı mı ?"
"Aras gitmek istiyorum. Uzatma."
"Eve gir."
"Ya anlamıyor musun gitmek istiyorum!"
"Yeter be. Seninle uğraşamam." diyip suya daldı. Havuzun içini aydınlatmadıkları için nerede olduğunu göremiyordun. Of gerizekalıydı bu çocuk. Ona karşı herhangi bir his hissetmiyordum. Yani hissetmiyorum bence. Zaten çok da iyi tanımıyordum.Sadece çok yakışıklıydı başka hiç bir özelliği yoktu. Ben sadece Allah'ın yarattığı şaheserlere bakıyorum. Bunun neresi suç ?
Bir anda bacaklarımda eller hissetmemle çığlık atmaya başladım. Sonra ise aşağıya doğru çekildim. Suda gözlerimi açtığımda Aras'ı gördüm. Hızlı bir şekilde merdivenlerin olduğu tarafa gidip havuzdan çıktığımda Aras'ta arkamdan çıkmıştı. Kolumdan tutup eve soktuğunda oflayarak
"Neden böyle yapıyorsun?" diye sordum
"Yukarı çık." diye emir verdi
"Bana emir verme!"
"Derin!" diye sesini yükselttiğinde sinirle ona bakmaya başladım.
"Bir kerede ikiletmeden yap be kızım." diyerek beni omzuna alıp yukarı çıkarmaya başladı.
Diğerleri bize öküzün trene baktığı gibi bakarken onlara "Yardım edin!" diye bağırdım. Hepsi de gülerek önüne dönüp kendi aralarında konuşmaya başladı. Aramızda şakalaştığımızı düşünüyorlardı büyük ihtimalle. Keşke şaka yapıyor olsaydım.
Aras bir kapıyı açıp içeri girince beni yere indirdi. Ben de bu sırada odayı inceliyordum. Kırmızı. Her yerde kırmızı vardı. Çok güzel bir odaydı. Ama çok fazla kırmızı vardı. Aras dolabın içini açıp yüzüme bişey fırlattıktan sonra ne fırlattığına baktım. Sütyen fırlatmıştı gerizekalı! Hemde ne renk sizce? Kırmızı. Bişey daha fırlattığında bunun da kırmızı don olduğunu gördüm. Yuh öküzün şeyi!
"Bu ne?" deyip ona baktığımda "Neye benziyor? İç çamaşırı. Rengini mi beğenmedin ne oldu?" deyip yarım ağız güldü.
"Evet Başka ver." dedim.
"Hepsi kırmızı." dedikten sonra üstüme de siyah sade bir tişörtle kırmızı kısa bir şort verdi.
Oflayarak banyonun yerini sorduğumda eliyle odanın içindeki kapıyı gösterdi. Banyoya doğru ilerlerken "Giyinince aşağıya gel. Sakın kaçmaya kalkma Derin. Her türlü yakalanırsın." deyip odadan çıktı.
Kıyafetleri üzerime geçirip aşağı indiğimde beni bekliyolardı. Somurtarak Ceren'in yanına oturdum.
"İyi misin canım ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
D/C ? (Şişe Çevirmece)
AcciónBir grup genç arkadaş çocukların oynadığı bir oyunu oynamaya karar verirken başlarına gelecekleri bilselerdi hiç oynamamayı tercih ederlerdi. Kurallara uyulmadığında ne oluyordu? "Anlamıyorsun! Çocukların oynadığı bir oyundu bu.Hayatımızı değiştiren...