Merhaba! Umarım bölümü beğenir ve yorum yaparsınız. Düşünceleriniz benim için önemli. İyi okumalar canlar :)
*******
"Bunu yapabilirsin!"
Ağlayarak aşağıya baktı. "Hayır, yapamayacağım. Çok yüksek."
Özgür, Ceren'den okulun çatısından atlamasını istemişti. Yerde trambolin vardı.
"Hadisene kızım sabaha kadar beklemeyeceğim." diye söylenen Özgür'e ters ters bakarak kafamı yukarı kaldırdım.
Selen de artık beklemekten sıkılmış olacak ki konuşmaya başladı. Korku dolu bakışlarının yerini sabırsızlık almıştı. "Hadi bebeğim atla artık hiçbir şey olmayacak."
Ceren gözlerini kapatarak kendini serbest bırakmasıyla her şey tam olarak o zaman başladı..
Ceren gözlerini kapayarak atladığı için trambolinin tam ortasına düşmek yerine köşesine düştü. Bahçedekilerin hepsi etrafımıza toplanmaya başlamıştı bile. Ceren'in çığlıklarını duyan herkes endişeyle bize bakıyordu.
Özgür, düştüğü gibi Ceren'in yanına gitmişti. Selen, ikizinin ciddi bir şeyi olmadığını düşündüğü yürüyerek ağır ağır yanımıza gelmesinden belliydi. Ama Ceren'in bir ayağını trambolinin dışında ve neredeyse ters dönmüş bir şekilde görünce "Bir şey yapın ne bakıyorsunuz. Revire götürelim. Ne bakıyorsunuz bir şey yapsanıza bakacağınıza!" diye insanlara bağırmaya başladı.
Aras, Ceren'i kucağına alıp revire doğru götürdü fakat Ceren revirde de ağlamaktan başka hiçbir şey yapmıyor, ayağına bile dokundurtmuyordu.
Apar topar hastaneye gittik. Arabada hala çığlık çığlığa bağıran Ceren sussun diye ağzına bant yapıştırmamak için zor tutuyordum kendimi. Yok böyle bir bağırış.
"Tamam anlıyorum canın yanıyor ama en fazla burktun bacağın kopmuş gibi davranma." Anıl bunu dedikten sonra Selen'in arabada Anıl'ın üstüne atlaması mı, atlarken Aras'ın son anda direğe çarpmaktan kurtulması mı daha korkunçtu bilemiyorum. Sonunda hastaneye gelmiştik. Özgür, Ceren'i direkt kucağına alıp içeri soktu.
Doktorlar Ceren'in 1 ay boyunca ayağını hareket ettirmemesi gerektiğini söyledi. Selen, Özgür'ün üstüne doğru yürümeye başlıyordu ki Emir öne çıkarak onu durdurmaya çalıştı. Bensu olayları keyifle izlerken laf atmamak için kendimi zor tuttum.
Aras doktorla konuşmaya gitmişti. Doktorun odasına gireceğim sırada kapının aralık olmasıyla istemesem de konuştuklarına kulak misafiri oldum.
Doktor "Arkadaşlarını korkutmak istemedim ama dikkatli bakılmazsa çok ciddi bir duruma dönüşebilir. 1 ay boyunca hareket dahi ettirmemesi gerekiyor. Onun dışında 6 ay boyunca her ay sonu gelip röntgen çektirmeli. Trambolin olmasaydı ölecekti zaten. Neden atladı oradan? Psikologla da görüşmek ister misiniz?" diye sorunca cevabını merakla bekledim. Kısa bir sessizlik ardından Aras konuşmaya başladı.
"Okulumuzun en iyi sporcularından biridir. Birçok kez uzun atlama yarışlarına katıldı. Kendini denemek istedi büyük ihtimalle."
"İntihar etmeye kalkmadı değil mi?"
"Hayır hayır kesinlikle öyle bir şey değil. Az önce dediğim gibi..."
"Eğer öyle bir şey varsa da bilmem gerek. Biliyorsun. Aynı şeyler olmasın." Aynı şeyler olmasın da ne demek?
"Değil dedim doktor."
Kapının bir anda açılmasıyla Aras'la göz göze geldim. Ne oldu der gibi kafasını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
D/C ? (Şişe Çevirmece)
ActionBir grup genç arkadaş çocukların oynadığı bir oyunu oynamaya karar verirken başlarına gelecekleri bilselerdi hiç oynamamayı tercih ederlerdi. Kurallara uyulmadığında ne oluyordu? "Anlamıyorsun! Çocukların oynadığı bir oyundu bu.Hayatımızı değiştiren...