DC - 26. Bölüm

4.2K 288 87
                                    

Selam. Her geçen gün daha da büyük bir aile oluyoruz! Sonunda istediğiniz yb geldi. Uzunnn ve bol fotoğraflı bir bölüm. Sadece emeğimin karşılığı olarak beğenmenizi istiyorum. Bu konuda desteklerinizle yanımda olduğunuzu gösterirseniz çok müteşekkir olurum. İyi okumalar canlar.

Fotoğrafı görmek için yana kaydırmayı unutmayın. Ve sonlara doğru şarkıyı dinlerseniz sözlerine dikkat etmeden geçmeyin ;)

*****

Büyüyoruz farkında mısın? Şu anda bulunduğun zaman dilimi içinde yaşıyorsun. Elindeki tek şey bu. Başka bir şey değil. Ne geçmiş, ne gelecek. Sadece şu an varsın, şimdi varsın. Geçmişte anılarınla birlikte sen de anı olarak kalacaksın. Bir düşünsene. 3 yıl önce yaptığın bir şeyi hatırla mesela. Mesela gezdiğin zamanları. Hatırladın mı? Çok uzak gelmiyor mu sana da? Sanki... Sanki bir zamanlar yaşadığın o olaydan artık çok uzaktasın. Yaşamış olduğun o duyguyu hissedemiyorsun ama biliyorsun. Sende nasıl bir etki yarattığını hatırlıyorsun. Sence de bütün bunlar çok saçma değil mi? Bazen kendimi sorgularken buluyorum. Neden şu anda yaşadıklarım çok gerçekken öncesi değilmiş gibi geliyordu?

"Ne düşünüyorsun?"

"Hiç."

Bahçede biraz hava almak istemiştim. Beynimi öyle derin konulara yönlendirmiştim ki Anıl gelmeseydi uzunca bir süre sadece bunu düşünebilirdim.

"Derin geçen teneffüsteki olaydan dolayı böyleysen.."

"Hayır, değilim. Görmedim bile öpüştüklerini. Nasılım ki?" Evet görmedim. Öpmesini söylediğinde hızla yerimden kalkıp zilin çalacağını ve kantinden su alacağımı söylemiştim. Arkamı dönüp kantine giderken de siz devam edin geliyorum ben demeyi unutmamıştım. Çünkü onu öptüğünü görürsem asla gözümün önünden silemezdim . Bilmekle görmek hiçbir zaman aynı etkiyi yaratmaz.

"Bilmiyorum. Sinirli, üzgün, kırgın, belki de kıskanmış."

"Sadece anlam veremiyorum. Neden yaptı?"

"Öpücük denilmezdi ona. Seninle bir alakası olduğunu sanmıyorum."

"Bunu diyen kişi de en yakın arkadaşı."

"Evet öyle. Aynı zamanda hepimiz birbirimizin en yakın arkadaşıyız. Her zaman birbirimize destek olup kollarız."

Güzel bir konuya değindi. Arkadaş... Bazı şeyleri çok geç anladım. Belki de Anıl şu an yanıma gelmeseydi bir süre daha anlamayacaktım. Aras benim sevdiğim değil, sevgilim değil. Doğru, arkadaşım. Hatta en yakın arkadaşım. Ben sadece en yakınlarımı kıskanırım.

Yanıma oturmuş olan Anıl'a çevirdim başımı.

"Haklısın. Beni her ne kadar sinir etse de, bu sene yakınlaşmış olsak da o benim en yakın arkadaşlarımdan biri. Biliyorum bunu benden duyman çok tuhaf. Normalde de asla söylemezdim ama yanlış anlamanı istemiyorum. Ben sadece sevdiğim ve değer verdiğim insanları kıskanırım. O kız onun yanına yakışmıyor."

"Aras bu. Ne yapacağı belli olmaz."

Hiç belli olur mu zaten?

Sınıfa çıktığımızda Bensu'nun gülen yüzüyle bana bakması sinirimi bozsa da göz teması kurmadan sırama geçtim.

Cansu her zamanki gibi kollarını başına dolamış uyuyordu. Ceren ise geçen teneffüsten kalma yarım bıraktığı tostunu bitiriyordu.

Selen arkasına dönerek konuşmaya başladı.

"Nasıl böyle bir şey yapar hala aklım almıyor. İyi misin kuzum?"

"Evet. Neden iyi olmayayım?"

D/C ? (Şişe Çevirmece)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin