DC - 25. Bölüm

4.5K 302 104
                                    

Selam arkadaşlar. +50 votedan sonra yeni bölüm gelecek. İyi okumalar.

******

"Kendine geliyor galiba."

"Nasıl açıklayacağız şimdi."

"Çok sinirlenecek."

"Abartacak yine her şeyi."

"Abartmak mı? Kendini nasıl suçladığını bilmiyorsun."

"Görürsün birazdan."

"Kolonya versenize."

"Şş susun gözlerini açıyor."

"Derin?"

Ayırt edemediğim sesler susunca aralanan gözlerimle daha net görmeye başladım. 

"Niye hepiniz bana bakıyorsunuz?" dediğimde sandalyenin yanına çökmüş bir vaziyette elimi tutan Cansu konuştuğunda başımı ona çevirdim.

"E bayıldın. Ne yaptın bayılacağını sezdin de sandalyeye mi oturdun? Biri bizi video çekmiş olsaydı deli gibi gülerdik. Çok komikti."

Hatırladım. Allah kahretmesin hatırladım! Hızlıca yerimde doğrulup gözlerimin dolmasına engel olamadım.

"Nerede o adam? Aras nerede? Hastaneye mi götürdü, polisler mi geldi? Neredeler söylesenize!"

Ben bağırırken karşıdan elindeki peçeteyi burnuna bastıran Aras geldi. Aynı zamanda dudağı da kanıyordu.

"N-ne oldu sana böyle?" Anlamadım neydi bu hali? Olayın üstünden ne kadar geçmişti ki? "Ne zamandır baygınım?"

"10 dakikadır falan herhalde." Kimin cevap verdiğini anlamamıştım bile sadece Aras'a odaklanmış durumdayım.

"Aras ne oldu?" Gözlerime bakınca ağlayacak durumda olduğumu görünce yanıma oturup konuştu. Harbi neden herkes ayaktaydı?

"Adamla konuşurken ona arabayı satıp satmayacağını sordum. Ardından kiralamak istediğimi söyledim. Ona da hayır deyince başka seçenek bırakmadı. Planlarım arasında vurmak kesinlikle yoktu. İttirip arabaya binmeye çalışacaktım ki bana savurduğu yumruğu görünce başka seçeneğim kaldı."

"Yere düştüğünde eğilip bir şey söyledin. Gördüm."

"Evet. Üzgün olduğumu, biraz sabrederse arabasına kavuşabileceğini söyledim. İsteseydim anında buradan uzaklaşabilirdim ama polislerle uğraşmak istemedim. Etrafında daireler şeklinde drift atmak aklıma gelen tek şeydi. Sonuçta görevi yapmış olacaktım, önemli olan da bu. Ama aptal herif inatla arabaya doğru geliyordu. Gördünüz işte. Nerelerde ne koşullar altında drift yaptım ben. O adama çarpmayacağımı o kadar iyi biliyordum ki... Derken adam yere düştü. Kendimden şüphe ettim. Çarpmadım biliyordum. Ama ya çarpmışsam?"

"Adamın etrafında drift mi atılır altındaki bebek arabası sanki."

"Derin sus da dinle. Yanına gittikten sonra gözleri kapalı yatıyordu. Herhangi bir yerinde bir şey yoktu, ya da gözükmüyordu. Eğildiğim gibi gözlerini açıp kafa atması bir oldu. Ne olduğunu anlamadan beni altına alıp yumruklamaya başlamıştı bile. Zaten bizim çocuklar gelene kadar olan oldu. Karşılık vermek istemedim. Ne hakla verecektim ki? Hem polise gidip şikayetçi olursa sondaki kavgayı onun başlattığını ve vurmadığımı savunabilirdim. Ama vururken bir şeyler geveledi. Tam duymadım oraları siz duydunuz mu?"

Emir konuştu. "Tehditler savuruyordu. Ne dediğini tam olarak ben de anlamadım." 

"Her neyse, görüldüğü üzere baya bir pataklandıktan sonra," Kendini gösterdi. "arabasına binip gözden kayboldu. Yani anlayacağın kimseye bir şey olmadı. Adam sağ salim yola çıktı. Beni dövebilmek için de ona çarpmışım gibi davrandı şerefsiz."

D/C ? (Şişe Çevirmece)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin