DC - 8. Bölüm

6K 332 26
                                    

Sinirle sola döner dönmez karşımda bana bakan çocuğun yanına gidip oturdum. Tam çocukla konuşacaktım ki benden önce davranıp konuştu. 

"Merhaba." Gülümseyince yanağında oluşan gamzelere baktım. 

"Merhaba. Umarım birisinin yerini kapmamışımdır ?" 

"Hayır."

"Derin!" Ah işte o tanıdık ses.

Yan tarafa baktığımda Aras'ın yanıma hızlı adımlarla geldiğini gördüm. 

"Ne var ?" 

"Kalk."

"Anlamadım ?"

"Ne işin var senin elalemin çocuğunun yanında. Kalk şuradan birisi gelecektir oraya."

Yanımdaki ismini bilmediğim çocuk konuştu.

"Kimse gelmeyecek. Yani Derin benimle burada kalabilir." dedi gülümseyerek.

Aras sinirle bana doğru eğildi.

"Adını nereden biliyor senin ?"

"E milletin içinde öküz gibi adımı bağıran sensin."

"Neyse, kalk. Bizi bekliyorlar." diyerek karşıda mısır alan bizimkileri gösterdi. 

"Hayır, ben burada şeyle durmak istiyorum. Şey.."

"Kıraç." diye tamamladı çocuk sözümü. 

"Kıraç'la kalacağım ben. Sen gidebilirsin." dedim ve Kıraç'a doğru döndüm.  

"Ee sevgilin var mı ?"

"Yok artık. Sanane bundan." diye tıslayan Aras'a dönüp nefesimi bıkkınlıkla dışarı verdim.

"Sen gitmedin mi daha?"

"Sanane kızım sevgilisi varsa yoksa sanane bundan."

"Uzatma Aras. Bak Bensu'cuğun seni bekliyordur sen onun yanına git. Ben burada iyiyim."

"He şimdi anlaşıldı." 

Anlamayarak ona bakmaya başladım. Yarım ağız sırıtmasıyla devam etti.

"Kıskandın sen bizi. Sen söylesen sana da sarılırdım güzelim." Yine o kendini beğenmiş bakış...

"Aras, sen iyi misin ?" 

Aras tam ağzını açmış bir şey diyecekti ki Kıraç konuştu.

"Derin istersen seninle takılabiliriz. Ne dersin ?" demişti ki demez olaydı. Her şey 3 saniye içinde gelişti. 

Aras'ın Kıraç'ın üstüne atlaması, Kıraç'ın benden bile ince olan çığlığıyla herkesi etrafımıza toplaması, bizimkilerin Aras'ı Kıraç'tan uzaklaştırmaya çalışması...  

"Yeter artık kendine gel. Çocuğa ne yaptığının farkında mısın? Yüzüne bir baksana her yeri kan içinde!" 

"Yürü gidiyoruz."

Kolumdan tutmasıyla beni kucağına alıp oradan uzaklaştırması birkaç dakikamızı almıştı ve giderken kızlara Kıraç'a bakmaları için kaş göz yaparken Aras'a da sövmeyi unutmamıştım. 

Parkın çıkışına doğru sessiz ve kimsenin olmadığı bir yerde yere indirdi ve baygın bakışlarla taşa oturdu.

"Her şeyi ama her şeyi çok fazla abarttığının farkında mısın? Bu nereye kadar böyle devam edecek Aras? Ne hakla dövüyorsun o çocuğu? O çocuk bana dedi takılalım diye dikkatini çekerim, sana değil." dedim sinirle.

Dişlerini sıkmış bana bakıyordu "Sorun da sana takılalım demesi."  

"Efendim ?" 

"Fazla safsın. Bir erkeğe güvenmemelisin.. Özellikle de tanımadığın bir erkeğe. O çocuğun amacını bilmiyordun ve beni kıskandırmaya çalıştığın için gidecektin de, bunu biliyorum."

"Seni kıskandırmaya çalıştığım falan yok. Sen böyle yaparak neyini tatmin ediyorsun bilmiyorum ama bir an önce bunu kessen iyi edersin."

"Hadi ama Derin. Şimdi de yalanlayacak mısın doğru söylediğim şeyleri ?"

"Doğru falan söylemedin. Madem çocuğun yanına gitmemi seni kıskandırmak için olduğunu düşünüyorsun sen neden o çocuğu dövdün, neden sinirlendin, neden beni buraya getirdin ?"  

"Sana hesap verecek değilim. Ama bil diye söyleyeyim. Bir daha tanımadığı kızlara sormadan sarkıntılık yapmaması için dövdüm. Bak bakalım başka birine bir daha böyle şeyleri yapabiliyoe mu. " dediğinde artık iyice sinirlenmiştim.

"Unut gitsin. Bir dahakine kendine başka kız bul." 

"Ne için ?"

"Takılmak için veya öpmek veya kıskandırmak ya da konuştuğu çocukları canın sıkıldığında dövmek için. Bundan sonra konuşmasak daha iyi olacak Aras. Gerçekten sinirimi bozmaktan başka bir şey yapmıyorsun." 

"Sen bilirsin." 

Yok artık sen bilirsin ne demek ya? Resmen umrumda değilsin diyor. Gözlerimi devirerek ona arkamı dönüp uzaklaşmaya başladım.

"Kızım nerdesiniz ya öldük meraktan." diyen Ceren'e somurtarak "Aras hödüğüyle kavga ettik. Konuşmuyoruz. O yüzden sakın onunla beni ne barıştırmaya ne de konuşturmaya çalışın." dedim ciddi bir şekilde. 

Bensu "O nerede şimdi ?" diye sorunca işaret parmağımla geldiğim yeri gösterip "Şuralarda bir yerdedir." dedim. 

Hemen nasıl da Aras'ının yanına gidiyordu. İkisi de tam anlamıyla birbirleri için yaratılmıştı. İkisi de salak ve sinir bozucuydu.

Eve gelir gelmez yatağıma uzanmış bir şekilde dizimi izlerken Bensu'dan mesaj geldi. Bir fotoğraf yollamıştı.

 Fotoğrafı açtığımda Aras, Bensu'nun bacağına kafasını koymuş uyuyordu. Yok artık ya şuna bak bir de kızın kucağında uyuyor. Bana neden yolladığını anlamadım. Yollamasındaki amacı sorduğumda ise kızlara atacağına yanlışlıkla bana attığını yazmıştı.

Böyle saçma bir mesajlaşmadan sonra sakin kalmaya çalışarak gözlerimi kapattım.
Bu oyun yüzünden zor zamanlar geçireceğimi daha bu günden anlamıştım ama bunu düşünmemeye çalışarak uyumaya karar verdim. Şu an da yapılacak en iyi şey buydu sanırım.

D/C ? (Şişe Çevirmece)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin