D/C ? (Şişe Çevirmece)

DC - 36. Bölüm

İyi okumalar canlar!

+100Vote= YB

*****

"Manyak mısın Kuzey?!"

"Özür dilerim ya." diyerek konuşmasını uzatan Kuzey'e istemsizce oluşan sinirli bakışlarımla baktım.

"Ben hallederim şimdi onu dur." diyerek yere düşürdüğü salıncağı kaldırmaya çalıştı.

"Biraz ağırmış." 

Gözlerimi devirmeden edemedim. Çünkü sivri zeka küpü ben sallanırken kendini birden salıncağa bırakmıştı, atmıştı daha doğrusu.

Seksen beş kilo çocuğu nasıl taşısın küçücük salıncak. Doğal olarak düşecekti. Allahtan son anda bacaklarımı kaldırmıştım da popo üstüne düşer gibi olmuştum.

Neyse ki ikizinin yardımıyla kaldırmışlardı ki gidip tekrardan kendimi salıncağa atıp sallanmaya başladım.Sallanmayı çocukluğumdan beri çok severim. 

"Ben geldim!" diye tiz sesiyle içeri giren Bensu'ya bakmayarak sallanmaya devam ettim. Ben de bugün moralimi bozacak bir şey olmadı diye seviniyordum ne güzel. Meğersem erken davranmışım.

"Niye bugün okula gitmedik artık biriniz açıklasanız ya?"

"Dün olan olayları biliyorsundur herhalde değil mi?" diye soran Aras'a dönüp bilmediğini söyleyince kaşlarını kaldırdı.

"Dün ne oldu ki?" Emir'de sorunca anlaşılan hala kimse bir şey bilmiyordu.

Aras, Anıl'a dönüp onlara anlatıp anlatmadığını sordu.

"Unuttum ben onu." dediğinde Aras, Bensu'ya döndü.

"Uluç..."

Selen'in gülen yüzü bir anda dondu. Göz göze geldik.

"Bir şekilde hapisten kaçmış. Derin'in telefonundan yerimizi buldu. Adamlarını yakalayıp biraz sorguladıktan sonra planını anladım." 

Duru durmadan sorular sorarken onu dinlemeyip konuşmasına devam ediyordu.

"Hayatını mahvettiğimiz için kızgın. Bir de... Bir de Derin'le olanlar yüzünden. Ona kafa tutmam onu daha da sinirlendirmiş anladığım kadarıyla."

Selen ayağa kalkarak içeri girerken peşinden gitmek için ayağa kalktım.

"Ben hallederim." diyerek ayağa kalkan Ceren'e baktım.

Hayır. Senin bu konularda Selen'den uzak durman gerek. Bana kalsa hiçbir sorun yok ama maalesef o bunu hiç istemiyor. Bir şekilde seni durdurmam gerek Cero.

"Dur. Sen de gitme. Anıl gider." diyerek anlamaz bakışlarla bana bakan Anıl'a kaş göz yaptım.

Hala boş bakışlarla ayakta durunca konuşmadan olmayacağını anladım.

"Selen içeri gitti de Ceren'le benim gitmeme gerek yok. Sen gidersin." dediğimde nihayet jetonun düşmesiyle içeri girdi.

Ceren çatık kaşlarıyla gözünü kırptığında iyi bir şey yapmışım gibi davranarak güldüm ve göz kırptım.

"Bu olay ne zaman oluyor?" diyerek şaşkın şaşkın bakan Cansu'ya döndüm.

"Dün."

"Neden bize bir şey söylemedin?"

"Çok istedim. Ama söylersem gerçekliğini doğrularmışım gibi geliyordu. Pardon." 

Aras eline küllüğü alarak kalktı.