15. BÖLÜM: Kanatları Yaralı Kelebek🦋

1.5K 166 55
                                    


Sanırım en uzun yazdığım bölümlerden birisiydi bu bölüm. Asıl hikaye bundan sonra mı başlıyor desek ne desek... neyse neyse siz okuyun yorumlarda buluşalım.

Bu bölümde kullandığım şarkı için bana fikir veren okuruma ayrıca teşekkür ederim. ❤️

İyi okumalar hepinize ❤️

İyi okumalar hepinize ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⚜️

Bölüm şarkımız : Halil İbrahim Ceyhan- Ölmeyince Sakın yârdan ayrılma 🦋

Korku... bedeni kıskacına alan duygu. Sol tarafında göğüs kafesinin içindeki kalbi hızla damarlarına kan pompalıyor bulunduğu yeri adeta yumrukluyor hissi veriyordu. Burun delikleri ihtiyacı olan oksijeni ona sağlamak için açılıp kapanıyordu. Ne kadar kendisine sakin olmayı tembihlese de başaramıyordu genç kadın. Söylediği yalanlar bugün gün yüzüne çıkacaktı. Yaşamı boyunca ondan uzak yaşamak için herşeyi yaptığı kadın kanlı canlı karşısındaydı. Babaannesi gelmişti ! Gördüğü manzara bir tiyatro sahnesini aratmayacak gösteri sergiliyordu tüm ev halkına. Babaannesi kendi dilinde esip gürlüyordu fakat kimse onu anlamıyordu. Yade Hêja salonun baş köşesindeki tekli koltuğa oturmuş bastonuna yaslanmış bir halde azgın rüzgarlar gibi kasıp kavuran kadına boş boş bakıyordu. Sanki iki inatçı keçi köprüde karşılaşmıştı fakat ikisinin de dili bambaşka olduğundan anlaşmak daha da zordu. Geriye kalanlar ise sessizdi konuşan bir kendi babaannesiydi. Baral salona telaşla girdiğinde ilk olarak babaannesine baktı ve haykırdı.

"Sen burda ne arıyorsun ?"

Yaşlı kadın sonunda aradığını bulmanın huzurunu yaşamak üzereyken torununu görmesiyle hayretle bir nida koyverdi.

"Aman tanrım Marie ! Bu halin ne ?"

Yade Hêja daha fazla susamamış olsa gerek bastonuyla Baral'ın karşısındaki babaannesini işaret ederek söylendi.

"Kim bu mürebbiye topuzlu kadın ? Ma sabah beri çan çan kafam uyuştu. Dediğini anlasam diyeceğim bacım bir sus bu da kafa. Ne diyor Hezan bu ?"

Hezan Baral'ın telaşının ilk şahidi olarak şu an ortalığın daha fazla karışıp işlerin onun için zorlanmaması adına babaannesine eliyle susmasını işaret etti. Gerekmedikçe müdahale etmeyecek edilmesine izin vermeyecekti.

"Önce ben sormuştum babaanne ?"

Baral babaannesine karşı dominantlık sergilemek istese de karşısındaki kadın buna asla izin vermeyecekti. Torunu aylardır onu geçiştiriyordu geri dönmüyordu. Keza Simone'u aradığında aynı bahaneleri ondanda dinlemiş artık bu uzun süreli seyahate son vermesi için Baral'ı almaya gelmişti. İşaret parmağını havaya dikip hayır dercesine iki yana salladı.

"Yo küçük hanım soruları ben soracağım sen yanıtlayacaksın."

"Babaanne..."

Kelebeğin Uyanışı 🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin