49. BÖLÜM: Bir Olmak 🦋

1.3K 187 66
                                    

Huzur elle tutulur muydu ? Hissettiği gibi ona dokunabilir miydi insan huzura ? Başkası için söyleyecek kelimesi yoktu Hezan ağanın fakat kendisi huzuruna dokunabiliyordu artık. Yatağında saçı yastığa dağılmış kadına dokunabiliyordu, babam diye boynuna sarılan oğlan çocuğunun saçlarını okşayabiliyordu bir nevi hissettiği huzura dokunuyordu. Dünya yansa bu saatten sonra dönüp çöpüm kalmış mı diye arkasına bakmazdı. Göğsüne başını yaslayıp ufacık ışık hüzmesinde kitabını okuyan karısının saç diplerini okşamaya devam etti. Baral yorgun gözlerini kaldırıp ona bakarken sitemkar bir halde elini itti.

"Zaten çoğunu anlayamıyorum bir de sen saçlarımı okşayıp uykumu getiriyorsun Hezan."

"Okuma o zaman. Benimle ilgilen."

Sanki yanına geldiğinden beri elindeki tabletten dosya inceleyen kendi değilmiş gibi onu suçlayan kocasına hayretle baktı kadın.

"Sen ne yapıyorsun pardon ? Sende dosyalarını inceliyorsun."

Karısının burnuna ufacık bir fiske kondurdu işaret parmağıyla.

"Ben aynı anda seninle de ilgileniyorum ama."

Baral sinek kışlar gibi burnunun ucunu buruştururken kocasına laf sokmadan edemedi.

"Evet kedi gibi kafa derimi okşuyordun."

"Eh hani niye mırlamadın o zaman ?"

Baral kitabın ters yüzünü adamın karına vururken Hezan ağa onu bileklerinden tuttu.

"Yok ama sen mırlamazsın demi ? Sen anca tırmala böyle."

"Bak alınıyorum."

"Alınan yerlerini seveyim senin."

Ani yükselişi adamın ani iltifatıyla yerle bir olurken istemsizce gülerken buldu kendini.

"Kızdırıyorsun beni sonra da böyle şeyler söyleyip alevlendirdiğin ateşe su döküyorsun. Bilerek yapıyorsun değil mi sen ?"

Baral'ın ince belini sıkı sıkıya sarıp bedenine yaslarken tabletini masanın üstüne bıraktı.

"Nasıl şeyler söylüyormuşum ben ?"

Kadının gözünün önüne gelen birkaç tutam saçı kenara itip dar alnını okşarken sormuştu.

"Böyle şeyler işte."

"Nasıl şeyler işte ?"

"Yaaa üstüme geliyorsun bak gene, diyorsun ki bana Baral beni tırmala."

"Tırmalasana. Şöyle sırtıma omuzlarıma doğru adımı haykırırken birkaç çizik bıraksana."

Adamın tutkulu sesi kadının yanaklarını al al ederken Baral suratını onun göğsüne gömdü.

"Yapma şöyle."

"Niye ?"

"Bilmiyorum." Çocuk misali omuzlarını silkti. Kocasının gömleğinin düğmesiyle oynarken yüzüne bakmaktan çekinir gibi bir hali vardı.

"Böyle olmak yani seninle böyle olmak halen daha garip hissettiriyor."

Hezan onun buklelerini severken tekrar sordu.

"Neden ?"

"Ben sana bişeyler hissettiğimi anladığımda sanıyordum ki biz asla normal bir çift olamayız. Ne biliyim geçmiş tümüyle öylece dururken bize bir şans vermezsin sandım hep."

Kelebeğin Uyanışı 🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin