Derler ki kaderde iki şeyi kul seçemezmiş, bunlardan biri doğacağın ailen diğeri ise evleneceğin eşinmiş... iki farklı beden iki farklı seçemediğinin ceremesini çekiyordu. Acı çok tazeydi, Rafet ailesini annesini seçemeyip onun ödettiği bedeli yaşarken Zelal evleneceği adamı seçememiş onun sözde intikamının bedelini canından bir canla ödemişti. Öyle zıtlardı ki birbirlerine öylesine ayrı kutuplardı ki onları bir kılan yaşadıkları acıydı. Ruh gibiydi iki ayrı beden aynı acıyla. Gece gündüze dönerken gene uykusuz bir sabaha uyanmıştı ikisi de. Dizlerinde ağlayan adamı itmek veya acısı dinsin diye teselli etmek arasında kalan kadının aksine adam yanan yüreğine bir burada intikam uğruna evlendiği kadının dizlerinde huzur bulmuştu. Gün atıpta konaktakilerin sesi açık pencereden içeri dolarken Rafet Zelal'in dizlerinden kalktı. Islak yüzünü kuruladı. Karısının bitkin ve solgun yüzüne bakarken içi yanıyordu. Kabul etmek istemese de dolaylı yoldan sorumlusu olduğu suçun vebali onunda omuzlarınaydı.
Ayağa kalkıp koltuğun üstüne attığı ceketini aldı."Kendine giyecek bişeyler hazırla. Hatta Ezo'yu çağır o bir valiz yapsın."
Zelal Rafet'in sözlerinden tek kelam anlamamıştı.
"Nereye gidiyorum ki ?"
"Gittiğinde görürsün, dediğimi yap. Kendini yorma sakın. Öğlen yola çıkarız."
Genç kadının gür kaşları alnında buruştu. Aklına gelmeyen başına mı geliyordu bilemedi.
"Beni babamın evine mi yollayacaksın ?"
Başkası olsa böyle bir ihtimale karalar bağlardı belki ama Zelal'in yüzü aydınlanmıştı dünden beri ilk kez. Ailesine kavuşmanın tesellisi bile yeterdi ona. Adam karısının yüzünde gördüğü sevinç emaresine hakkı olmadığı halde sinirlendi. Bedenine sakin kalması için içinden teskinler verse de kadına aksi sesiyle yanıt vermekten geri kalmadı.
"Hayır. Beraber gideceğiz ama sen gene de bu kadar belli etme sevincini."
Adamın sözleri altında yatan kinayeye aldırış dahi etmedi.
"Kusura bakma ama anneme aileme kavuşacağım diye karalar bağlayacak değilim. Hepsinin yüzünü haram kıldınız zaten."
"Zelal gene mi aynı konu ?" diye bıkkınca soludu adam. O karısı burada kalmasın daha fazla sıkıntı çekmesin bedeniyle beraber zihni de dinlensin diye onu alıp gitmeyi düşünürken karısı onu ardında bırakıp gitmeyi hayal ediyordu. Onu babasının evine yollayacak diye seviniyordu.
"Senin için konuşulmaması gereken bir konu olabilir Rafet ağa ama onlar benim ailem. Annemin dizinde uyumayı acımı ona akıtmayı, ablamla dertleşmeyi ağabeyimin saçlarımı okşamasını özledim diye kendimi suçlu hissetmeyeceğim."
"Bazen soruyorum biliyor musun bu enerjiyi nerden buluyor diye, hayır özellikle mi çaba sarf ediyorsun bilmiyorum ama saçmalamayı kes artık. İnan senin hezeyanlarını dinleyecek gücüm yok bu sabah. Dediğimi yap geldiğimde hazır ol."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin Uyanışı 🦋
RomanceDüğümlü bir ipi tutmak gibiydi hayatına sahip çıkmak. Sürekli elleri acıyordu...çabaladıkça tutunmaya çalıştıkça aynı yerde eli aynı düğüme takılıyordu kadının. Parmakları arasında canını yakan düğümü bıraktı kadın belki de böylesi daha kolaydı, oys...