[WattpadRomanceTR Aksiyon ve Macera Peşinde Koşanlar Okuma Listesinde.]
İleride evleneceğiniz kişiyle nasıl tanışmayı hayal ettiniz?
Bir kafede, lisede, iş yerinde veya klasik olarak çarpışarak olabilir değil mi?
Ama kesinlikle dağ başında, geceni...
Uyarı; Yorumlarda başka kitaplardan veya başka kitapların karakterlerinden bahsetmeyin lütfen...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıldızlar kaç mutluluğa kucak açardı?
Kaç mutsuzluğu sonsuzluğun içine gömerdi?
Kaç gözyaşına ortak olurdu?
Kaç kahkahalara kucak açardı?
Yıldızlar kaç hüznü parlaklığında hapsedip yok eder?
Karanlık geceyi süsleyen yıldızlar bizim bütün mutluluğumuzda da, göz yaşlarımızda da yanımızda milyonlarca yıldız vardı. Bizim her şeyimize ortak olan yıldızlar... Geceyi aydınlatan yıldızlar... Karanlığı ışığıyla süsleyen yıldızlar...
Herkes ileride evleneceği kişiyle değişik bir şekilde tanışmak ister. İleride çocuklarına anlatacağı güzel bir anıları olsun ister değil mi? Ama sanırım bizim tanışmamız çok, çok değişik olmuştu.
Gecenin karanlığında sadece yıldızların ve ayın aydınlattığı gecede, arkamda duyduğum tok, kalın sesini ilk o zaman işittim. Zifiri karanlıkta bile belli olan yeşil gözleri dikkatimi çekti, elindeki silahı bana doğrultmuş, bu zifiri karanlıkta bile belli olan keskin yüz kartlarıyla, sinirli yüzüyle bana bakıyordu.
Sol elini temkinli bir şekilde havaya kaldırdı, kafasındaki askeri kaskına götürdü, kasktaki el fenerine dokunup açtı, bu sayede beni daha net görmeye başladı. Bir süre bana baktı, hareket eden adem elmasından yutkunduğunu anladım.
Kim dağ başında, mayının üstünde, arkasında 6 askerin silah doğrulttuğu, kurt ulumalarının olduğu gece yarısında ileride evleneceği kişiyle tanışmak gibi bir hayal kurar ki? Nereden bilebilirdim ki yeşil gözlü adamın hayatımın tam orta yerinde olacağını? Gecemizi aydınlatan yıldızlar gibi o yeşil gözleriyle benim karanlığımı aydınlatacağını
O yeşil gözleriyle gözlerim ilk kesiştiği de anlamalıydım hayatımın tamamen değişeceğini, bana olan bakışlarından anlamalıydım hayatımın merkezinde olacağını...
Araf öztürk hayatımın merkezine yerleşen adam, her şeyim olan adam...
Bizim hikayemiz bir dağ başında yıldızların altında başlamıştı.
GÖKBÖRÜ TİMİ
kıdemli üsteğmen Araf Öztürk, tim komutanı. (Hayalet.)
Üsteğmen Cemre Gürsoy, tim komutan yardımcısı. (Gölge, Ateş Parçası.)
Teğmen Fatih, hafif silah uzmanı. (keskin nişancı, Keskin, Ölüm.)
Asteğmen Ozan, muharebe uzmanı. (Doktor.)
Başçavuş Meriç, istihbarat uzmanı. (Fedai.)
Üstçavuş Soner, ağır silah uzmanı. (Yarasa.)
Kıdemli çavuş Eren, tahrip uzmanı. (Bombacı.)
BİLGİLENDİRME:Öncelikle ben asker değilim ama askeri kurgu yazıyorum. Bilgilendirmenin başında bunu belirtmek istedim çünkü kitabımı okuyan kişiler sanki bu kitabı yazan bir askermiş gibi davranıyor. Kitaplarımla ilgili sık sık yapılan yorumları burada, kitabın başında açıklayayım. Mesela ben kadın bordo bereli yazıyorum, birçok kişi de yazıyor. Ama sadece ben yazıyormuş gibi yorumlar yapılıyor. Mesela bir İnternet sitesinde sadece iki kadın bordo bereli olduğu ve bu iki kadının da psikolojilerinin bozulduğu yazıyor çünkü bordo bereli en zorları. Ve o iki kadından sonra kadın bordo bereli alımları kapandı yazıyor. Başka bir yerde kadın bordo bereli olmaz, dizlerde gördüğünüz her şeye inanmayın yazıyor ve çok başka sitelerde ise kadın bordo bereli olduğu ama saha görevine çıkamadıkları, masa başında oldukları yazıyor. Doğruluk oranlarını bilemem. Tanıdığım askerler var, sordum ama bordo bereliler gizli olduğukları için bir bilgi edinemedim. Zaten şehit olan bordo bereliler dışında hiçbirinin yüzünü göremeyiz. Ha akrabanız, babanız veya abiniz vardır bilemem ama başka türlü yüzünü göremeyiz. Zaten bordo berelilerle ilgili İnternette bile sınırlı bilgi var. O kadar gizli yani.
Bir diğer konu ise mayın. Mayına basıldığı anda patladığını iddia edenler var, doğrudur. Mayına basıldığı anda patlayan mayınlar var ama genelde mayına basıldığı anda patlayan değilde mayına basıldı ve üzerinden ağırlık çekildiği zaman patlayan mayın çeşitleri kullanılır. Çünkü teröristlere göre ölü bir asker değil yaralı bir asker lazım. Zaten mayınlar geri püskürtmek, etkisiz hale getirmek için kullanılır. Mayın çeşitleri çok fazla, ben de edindiğim bilgiler ve izlediğim dizilerden yola çıkarak yazıyorum çünkü hangi türde kitap yazacaksan ya okuyarak ya da izleyerek bilgi edinmen lazım. Mayın olayını da tanıdığım askerlere sordum, basıldığı anda patlayan değil ağırlık üzerinden çekildiği anda patlayanlar kullanıyormuş, yani kitaplarımda yazdığım mayınlar kullanılıyormuş. Mesela dizlerden örnek vereyim; Söz dizisi, Yavuz mayına basıyor patlamıyor çünkü ağırlığını sabit tutuyor, ayağını çektiği anda mayın patlar. Yine Söz Dizisi Keşanlı, o da mayına basıyor patlamıyor. Savaşçı dizisi, İlyas mayına basıyor patlamıyor. Şimdi dizlere inanma diyenler olur, ki oluyor. Diziler bir kurgu, bu kitap da bir kurgu ama dizilere bağlı değil de ben araştırmalarıma bağlı gidiyorum. Bu bilgileri İnternetten araştırdım tadığım askerlere sordum ve doğrulattım.
Ha bir de askeri kurguda gerçeklik isteyenler oluyor ama bu mümkün değil çünkü görev gizliliği var. Benim size sunacağım tek gerçeklik askeri terimlerdir çünkü araştırarak ve sorarak yazıyorum.
Özellikle bunları kitabın başında belirttim çünkü aynı yorumu farklı kullanıcılar dile getiriyor ve bazıları bunu küçünseyici, aşağılayıcı bir yorumla yapıyor. Sanki ben daha bilgiliyim, ben her şeyi biliyorum havasında gibiler. Şu anda yayımda olan bu kitabımda dahil üç askeri kurgumda da bu yorumların benzerine çok rastladım ve rastlanmaya devam ediyorum. Yorumlarını silmedilerse illaki bir yerde o tarzdaki yorumlara herhangi bir kitabımda rastlarsınız.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Herkese merhabalar, yeni bir asker kurgusuyla ben geldim.
Tanıtım bölümünü nasıl buldunuz? Neler düşünüyorsunuz?
En kısa sürede görüşmek üzere kendinize iyi bakın.🌼
