2.BÖLÜM "Yeşil Gözlü Asker"

40.3K 1.9K 420
                                    

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayalım🦋

Oylar ve yorumlar ne kadar çok olursa bölümlerde daha erken gelir, yani bölümlerin erken gelip gelmemesi sizin verdiğiniz oy ve yorumlara bağladı.

Keyifli okumalar✨

Keyifli okumalar✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2.bölüm "Yeşil Gözlü Asker"

Gökbörü timi...

Bir tanışma hikâyesi hayâl edin. Nasıl olurdu o hikâye? Buraya birçok tanışma hikâyesi sıralanabilir ama şimdi karşımdaki yeşil gözlü asklerle olan tanışma hikâyem gibi bir hikâye olmazdı herhalde. Kimse ne sevgilisiyle ne de bir arkadaşıyla böyle tanışmayı hayal etmezdi herhalde.

İşte aklımıza bile gelmeyecek o tuhaf tanışma hikayesini ben tam da şu anda yaşıyordum. Valla bir mayının üstünde vahşi bir hayvana yem olmayı bekledim, teröristlere yakalanmayı bekledim ama askerlerin gelip beni bulacağına çok az ihtimal verdim ve onlarla böyle tanışacağımı da hiç düşünmedim. Eminim ki bunu onlar da tuhaf karşılamıştır.

Karşımdaki yeşil gözlü asker bir süre daha gözlerimin içine baktıktan sonra başını iki yana sallayıp silkelendi. Yanındaki askerlere döndü ve "Keskin, etrafı kolaçan et. Bombacı, sen de hallet şu mayını." dedi. Ben de bakışlarımı askerlere çevirdim, karanlıkta yüzlerini pek seçemiyordum ama ikisininde uzun boyu ve yapılı vücudu vardı. Biri bizim yanımızdan ayrılırken diğeri yanıma gelip eğildi ve mayınla ilgilenmeye başladı.

Üşüdüğüm için kazağımın kollarını ellerime kadar çektim. Soğuktan hissetmediğim ellerimi de pantolonumun arka cebine soktum. Mayınla ilgilenen asker konuşunca dikkatimi ona verdim. "Bu arada tanışamadık, Kıdemli Çavuş Eren ben. Siz de aramıza yeni katılacak olan Üsteğmen olmalısınız." dedi.

"Kars 4.hudut tabur komutanlığı Gökbörü timi mi?" diye sordum. Bir anlığına bana baktı ve başını sallayıp onayladı. Geri mayına dönüp onunla ilgilenmeye başladı.

"Evet komutanım, sizi almaya da biz geliyorduk ama teröristler bizden önce gelmiş." dedi. Başka bir asker konuşmaya başlayınca bakışlarımı ona çevirdim.

"Başçavuş Meriç ben de."

"Üsteğmen Cemre." dedim.

Üzerimde hissettiğim yoğun bakışlarla etrafıma baktım. Yeşil gözlü askerle gözlerim kesişti, bana bakıyordu. Sanırım komutan yeşil gözlü askerdi, çünkü ben bu time komutan yardımcısı olarak gelmiştim. Yanlış hatırlamıyorsam rütbesi k
Kıdemli Üsteğmen olması lazımdı.

Bakışlarımı tekrardan yüzüne çıkardım, gözlerime değil de yaralı omzuma bakıyordu şimdi. "Doktor, yarası var omzunda." dedi bakışlarını omzumdan çekmeden.

Yanıma doğru gelen askere çevirdim bakışlarımı. Sırtındaki çantayı çıkarıp yere bıraktı ve içinden sağlık kiti çıkardı. Yanıma gelip sağlık kitini yere bıraktı, askeri kaskındaki feneri yaktı ve sağlık kitinin içinden bir makas alıp yarayı daha iyi görebilmek için kazağımın omuz kısmından bir yuvarlak parça kesti. Yaramla ilgilenirken benimle konuşmayıda ihmal etmedi. "Asteğmen Ozan benim adım da komutanım." dedi yaraya bakarken.

YILDIZLARIN ALTINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin