39.BÖLÜM "Tören Ve Eğitim"

6.8K 525 112
                                    

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayalım🦋

Duyurulardan haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz Kitap_gezegeni1

Keyifli okumalar

Keyifli okumalar✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

39.Bölüm "Tören Ve Eğitim"

Heyecanlı bir şekilde aynanın karşısında durup kendimi incelemeye devam ettim. Son bir saattir sürekli üzerim düzgün mü değil mi diye aynanın karşısına geçip inceliyordum. Birazdan rütbe atlama töreni olacaktı. Küçük bir tören olacaktı ama heycanlanmadan edemiyordum. Sonuçta mesleğimde rütbe alıyordum, heyecanlanmamak elde değildi.

Odamın kapısı açılınca aynadan oraya baktım. Araf kapıyı kapatıp yanıma geldi. Arkadan bana sarılıp aynadan inceledi beni. "Çok güzel olmuşsun." diye mırıldandı.

Ona dönüp ellerimi omzuna koydum. Sanki omzunda toz varmış gibi omzunu silkeledim. "Sen de çok şık görünüyorsun." dedim. İkimizin de üstünde her zamanki üniformalarımız vardı. Birazdan rütbe atlama töreni olacağı için ikimizde heyecanlıydık.

Sağ elini kaldırıp gözümün önüne gelen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Eli çeneme gitti ve hafif başımı yukarıya kaldı. Dudakları dudaklarıma temas etti. Ellerim boynuna giderken ona karşılık verdim.

Kısa bir öpücüğün ardından geri çekilip elini tuttum. "Yüzbaşım, isterseniz gidelim çünkü törenimize geç kalabiliriz." dedim.

"Buyurun, önden siz ilerleyin." dedi elini uzatarak. Ona gülümseyip önden ilerledim ve odamdan çıktım. Dışarıya çıkınca bizim timin kaldığı odadan sesler geldiğini duydum.

"Ne oluyor orada?" dedim Araf'a dönerek. Bilmiyorum anlamında omuz silkti, onların odasına doğru ilerledi. Odalarının kapısını açıp içeriye girince ben de peşinden gittim. Kapının ağzında durup göz ucuyla odayı kontrol ettim. Sonuçta hepsi erkekti, giyinmemiş olabilirlerdi. Görmemem gerek bir şey görmek istemiyordum.

Sorun olmadığını anlayıp içeriye girdim. Hepsi telaş içindeydi. Kimisi saçını tarıyor, kimisi aynaya bakma gereği duyumdan sakal traşı olmaya çalışıyordu. Biri parfümü üstüne boşaltırken biri postallarım nerede diye bağırıyordu. En garibi de Meriç'ti tabii.

"Üniformamın üstü yok! Çıplak kaldım." diye bağırdı. Üzerinde haki rengi bir tişört vardı, ranzada asılı üniformasını görmüyordu.

Yüzümdeki tebessümle oraya ilerledim. Heyecan yapmalarına güldüm. Birazdan hepimiz aynı da rütbe atlayacaktık. Meriç'in üniformasının üstünü alıp ona uzattım. "Al bakalım." dedim. Bana gülümseyip üniformasını aldı ve hızla üzerine geçirdi.

"Siz de olmasanız çıplak kalacaktım komutanım." Gülmeden edemedim. Üniformasını giyince duvarda aslı olan küçük aynanın karşısına geçip saçlarını düzeltti. Hazır olduğuna kanaat getirince Araf'ın yanına ilerledi.

YILDIZLARIN ALTINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin