Keyifli okumalar.
🃏
Bir nefeslik zaman geçmişti, doktorun bize yaklaşmasıyla anlamsız bakışlarım onda durdu. Ne yapmam gerektiğini, bundan sonra ne olacağını bilmiyordum. Uzay'ın öldüğüne inanmıyor, beni bıraktığı düşüncesine bile kapılmak istemiyordum.
"Mucizevi bir şey oldu."
Bize yaklaşan doktor nefeslenirken kurdu bu cümleyi. Bir şey demedim, sessiz durdum.
Sükuneti tok sesiyle Karan bey bozdu.
"O ne demek?"
Derin nefes alıp, harelerini benim üzerimde gezdirdi kırk yaşlarındaki adam.
"Son anda Uzay'a tam uygun olan bir kalp geldi. Şu an ameliyata aldık." Deyip minikçe gülümsedi.
Karan bey derin nefes aldı, tuttuğu elimi bıraktı yavaşça. Elini saçlarına geçirip, derin nefes aldı. Rahatlamıştı sanki, bu belli oluyordu.
Bense olduğum yerde duruyordum. Uzay'ın öldüğünü söylediklerinde bile dolup, ama taşmayan yaşlarım bir anda yağmur misali aktı.
Mutluluk gözyaşları mıydı yoksa içimde tuttuğum fırtınanın başlangıcı mıydı, bilmiyordum.
Tek bildiğim Uzay'ın beni bırakmayacak olmasıydı. Ağlamamak için zorladım kendimi, yapamadım.
Duvara yasladım bedenimi, tüm ruhumu. Yavaşça çöktüm aşağıya, bir anda aldığım haberler yormuştu beni, benliğimi.
Gözlerimi kapadım, yaşlar firar ediyordu gözbebeklerimden. Onsuz bir hayatı düşlemek bile bana acı verirken, bunu gerçek hayatta yaşamak beni yıkardı.
Bir süre geçti, Uzay'ın ameliyatı dört-beş saat civarında sürecekti. Bu sırada yerden kalkmış, bu koşuşturmanın arasında ezilmemek için orada olan sandalyelerden birine yerleşmiştim.
Telefonumun titremesiyle, cebimden çıkardım. Ameliyat riskli olduğu için bir sözleşme imzalamıştım ve orada numaram vardı.
Muhtemelen oradan olduğunu düşünüp, mesajı açtım. İsmi okumamla birlikte gözlerimi tekrardan açıp kapadım. Zihnim bana oyun oynuyordu sanki.
Dilay Lorenz kişisinden alınan organ nakli onay formunu imzalamanız gerekmektedir.
Dilay Lorenz..
Gün içinde öğrendiğim şeyler artık bana ağır geliyordu. Kapattım telefonu, kafamı arkaya attım. Biz onu bulmaya çalışırken, o bizi bulmuştu.
Bize canlı olarak kendisini göstermek yerine, ölüsünü sunmuştu sanki.
Ne yapacağımı bilmiyor, nasıl davranacağımı kestiremiyordum. Beynim uyuşmuştu sanırım, ruh gibiydim.
Dakikalar geçti, hafızama Uzay'ın son dediği cümleler düştü.
"Dilay.. onu benden sonra bulabilir misin? Onu çok aradığımı söyler misin?"
O bizi buldu, şimdiyse neden öldüğünü bulma sırası bendeydi. Uzay'ın söylediği üzere benimle yaşıttı, ne gibi bir sağlık sorunun bu denli bir şeye sebep olacağı merakına kapılmıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koca Bebek | Texting
Подростковая литератураGERÇEK HAYATTAN ALINTIDIR. Uzay ve Neva'nın hikâyesi. Uzay: Kimsin? 0536*******: Baş belan. Uzay: Mesajlarından sonra başımın belası olduğunu anladım, ama gerçeği soruyorum ben. 0536*******: Niye öyle dediniz beyefendi? 0536*******: Alındım, güc...