Keyifli okumalar.
🃏
Kemikleri olmayan organlarımızdan biri kalp, diğeriyse beyindir. Birbirine zıt olan bu iki organ hayatımızda fazlasıyla önem taşır.
Beynimizin verdiği kararlar kalbimizin aksineydi her zaman. İkisinde de kemik yok, ama biri çok fazla kırılıyor, diğeriyse düşünceler sayesinde çok fazla yoruluyordu.
Kemikleri yok, ama en çok kırılan uzvumuzdur kalp. Belki de kırılsa bile onarılmaz, onarılması fazlasıyla zaman alır. Duygularımızla birlikte yok olup, kahrolurlar.
Beynimiz ise kalbin yanında daha dayanıklıdır. Hemen kırılmaz, kahrolmaz.
Ama ölüm geldiğinde her şeyden ilk vazgeçen beyin olur. Kalp bu sefer direnir, kırıklarıyla birlikte hayata tutunmaya çalışır.
Acılarımız bizi ayakta tutuyor, belki de.
Uzay'ın kendince ona acılar yaşattığı ülkeyi terketmez zamanı gelmişti. Uzay'la birlikte bizim de.
Havacılık okulu sınavı için Fransa'ya gidiyor, orada yeni bir hayat kurmayı düşünüyorduk. Deniz teyze bizden biraz daha sonra geleceğini söylemişti. Onun da burada daha yeni olan kurulu bir düzeni vardı. Alışılmamış yere gitmek ve düzenini bozmak istemiyordu elbette, biliyorduk.
Bizimle birlikte Karan abi de geliyordu. Şirketin Fransa'daki ofisinde çalışmaya başlayacaktı Uzay'la birlikte. Kargaşadan dolayı da onun tam anlamıyla yaşanmışlığını öğrenememiş, sadece kendi varsayımlarımla ileri gidiyordum.
Ailemle konuştuğumda öncelikle bu kararımıza katiyen razı olmamışlardı. O kadar garip bir durumdu ki, Deniz teyzenin varlığını daha hâlâ söyleyememiştik.
Uzay işin içine girmiş ve hatta ikna etmek için iki günlüğüne yanlarına gitmişti. Ben de gitmek istiyordum, onları çok özlemiştim. Ama devamsızlığım çok fazlaydı, hatta sınırdaydı. Uzay'ın böyle bir sorunu yoktu, çünkü çalıştığı için devamsızlık konusuna böyle bir bahane öne sürebiliyordu.
Şimdiyse beraber uçaktaydık. İnişimize az kala Güneş ve Minel uyumuş, bizse sessizce yolculuğumuza devam ediyorduk.
Aslında daha erken gidecektik, ama Minel için pasaport işlemleri yapılması gerekiyordu. Bu sırada da Uzay ve Karan abi oradan ev bulmuştu. Üst katında biz, alt katta Karan abi oturacaktı.
Almanya'da yaşadığımız evdeki bazı mobilyaları oraya gönderdiğimiz için beyaz eşya kısmı da bizim için zorluk teşkil etmeyecekti. Sadece birkaç eşya eksiğimiz vardı, onu da hemen halledebilirdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koca Bebek | Texting
Teen FictionGERÇEK HAYATTAN ALINTIDIR. Uzay ve Neva'nın hikâyesi. Uzay: Kimsin? 0536*******: Baş belan. Uzay: Mesajlarından sonra başımın belası olduğunu anladım, ama gerçeği soruyorum ben. 0536*******: Niye öyle dediniz beyefendi? 0536*******: Alındım, güc...