Keyifli okumalar.
🪄
Bebekli günlerimiz hız kesmeden devam ediyordu. Önceden fazlasıyla uyuduğumuz günleri mumla arar olmuştuk. Daha üç gün geçmişti, ama biz bu günlerde toplamda sadece dokuz saat uyuyabilmiştik.
Minel bizim odamızda olduğu için ağladığında ya da uyuyamadığında diğer uyuyan kişi de uyanmak zorunda kalıyordu. O yüzden ikimizde Minel ile birlikte uyuyor, onunla uyanıyorduk.
Şimdiden yorulmuştuk, ama buna değiyordu. Minik elleri, daha açmadığı, ama küçücük olan gözleri, bayıldığımız kokusu.. her şeyiyle mükemmeldi.
Güneş, Minel'in eve geldiği ilk günden bu yana ona çok fazla alışamamıştı. Tüm ilgi alaka önceden kendisinde olduğu için eve gelen yeni bireyi daha sevmeye başlayamamıştı.
İkisinin de yeri bizde aynıydı, ayrımcılık yapmıyorduk. Ama ilgiyi ikisi arasında böldüğümüz için Güneş bundan rahatsızdı.
"Çıkabilirsiniz."
Dersi işleyip, bitirmiştik. Zilin çalmasını bekleyene kadar düşüncelere dalmış, sonrasında da anında sıyrılmıştım.
Bugün beni Uzay alacaktı, o yüzden bir miktar daha hızlı ve sevinçliydim. Bazen ofiste işleri uzadığı için gelemiyordu, ama bugün istisnaydı.
Sınıftaki arkadaşlarımla vedalaşıp, okul bahçesine çıktım. Arabasından çıkmadan tüm camları açmış sigara içiyordu. Bu görüntüsüne içim gitse de duraksamadan, yanına adımladım.
Yan koltuğa geçip, "Ben geldim."
Hızla kollarımı boynuna dolarken, o da belime sıkıca sarılmıştı. Bir elini çekip, camları kapattı. Beni bir anda kucağına çekmesiyle afallamıştım.
"Ne oldu?" Deyip istemsizce hareket ettim.
Belimi sıkıca kavrayıp, "Sabit dur. Daha sıkı sarılmak istedim sadece." Deyip kafasını göğsüme yasladı.
Bu hâline gülümsedim, bazen ilgi istediğini açıkça belli ediyordu. Camlar filmli olduğu için bizi dışarıdan göremezlerdi, o yüzden rahattık.
Bir süre daha öyle durduktan sonra yerime geçmiş, yolculuğumuza başlamıştık.
"Yanlış yoldan döndün." Deyip bakışlarımı çehresine çevirdim. Avucunda olan elimi dudaklarına yaslayıp, "Biliyorum." Dedi.
"Nereye gidiyoruz?" Diye soru sorarken bulmuştum kendimi.
"Bazı şeyleri anlatmak istiyorum, hem de kafa dinlemiş oluruz. Gidince görürsün."
Muhtemelen çocuklara Deniz teyze bakacaktı. Uzay çoğu zaman plansız hareket etmezdi.
Ormanlık alana benzer bir parka geldiğimizde etrafı süzmeden edememiştim. Yakınlarda neredeyse hiç insanın olmaması beni biraz ürkütse de, Uzay'a güveniyordum.
"İnelim." Dediğinde çantamı arabada bırakıp, inmiştim.
Yanıma gelip, elimi tuttuğunda beni de kendisiyle birlikte ilerletiyordu. Ne konuşacaktık ve neden buraya gelmiştik bilmiyordum. İçimdeki merak duygusu çoğalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koca Bebek | Texting
Teen FictionGERÇEK HAYATTAN ALINTIDIR. Uzay ve Neva'nın hikâyesi. Uzay: Kimsin? 0536*******: Baş belan. Uzay: Mesajlarından sonra başımın belası olduğunu anladım, ama gerçeği soruyorum ben. 0536*******: Niye öyle dediniz beyefendi? 0536*******: Alındım, güc...