Koca Bebek | Texting
63. Bölüm-Uzay'ın Anlatımıyla-
Çevremdeki herkes genellikle anne tarafıyla iyi geçinip baba tarafından nefret eder fakat benim aile yapımda bu biraz farklı.
Baba tarafımdan neredeyse kimseyle görüşmüyorum. Haber almak için kullandığım kuzenlerim hariç tabii. Anne tarafımda ise dışarıda görsem dönüp selam vermem ama senede bir kez de olsa aileden olduğum için dedemin çağrısıyla İzmir'deki üç katlı eve toplanmamız gerekiyor.
Şu an olduğu gibi. 36 saatlik araba yolculuğunu en sonunda bitirip evin geniş siyah güvenlikli bahçe kapısının önünde durdum. Uçakla da gelebilirdim fakat yürüyerek bir yere gitmekten nefret ettiğim Türkiye'ye gelmek için işim acil değilse uçak kullanmayı tercih etmiyordum.
Kulağında kulaklık olan güvenliklerden biri camın yanına geldiğinde camı açtım. "Kimlik görebilir miyim?"
"Askeri üs mü burası ne kimliğinden bahsediyorsun sen?"
"Fahri Beyin talimatı. Elimdeki listeden hariç birini içeri alamam."
Elindeki tablette muhtemelen bahsettiği liste vardı. "Sen versene bir şunu."
"Önce kimlik." Sinirle direksiyonu sıkıp güvenlik kulübesine baktım. Karşıdan gelen tanıdık yüzle birlikte sonunda bu anlamsız sorgudan kurtulabilirdim. "Aç kapıyı Deniz Hanımın oğlu Uzay o."
"İşe aldığınız adamlara keşke aile üyelerini de tanıtsanız Ersan Amca."
Arabayı sorgu meleğinden bozma güvenliğe teslim edip eve doğru baktım.
"Kimler geldi? hoş zaten herkes buradadır."
"Hakan hariç diğer dayıların burada oturuyorlar biliyorsun. Onun da gelmesi yakındır."
"Okul dönemi bu neyin aile meclisi anlamıyorum zaten. Koca yaz Çeşme'de Alaçatı'da plajda gezeceğine niye yapamamış bu işi?"
Ersan Amca ben kendimi bildim bileli bu evde çalışıyordu ve hâlâ da Teksöz ailesine tahammül edebildiği için ödül filan verilmeliydi. "Şu adamın bahsettiği listeye bak. Eğer ekli değilse Neva Lâloğlu ismini ekle. Soran olursa Uzay'ın sevgilisi dersin."
Elimdeki siyah tekerlekli valizi ona bırakıp evin sadece Teksöz'ler için olan kapısına yönelip zile bastım. Kapı birkaç saniye sonra daha önce görmediğim biri tarafından açıldı. "U-Uzay. Değil mi?"
"Sakin. Adam yemiyorum ben. Ne bu telaş?"
Anneannemin değişmez kurallarından biri olan geleneksel ev hizmetlisi olarak çalışanların giydiği siyah kalem etek ve beyaz gömlek giyen otuzlu yaşlardaki kumral kadının beni görünce girdiği telaşın sebebini anlayamıyordum.
"İzin verseniz de girsem diyorum hani. Daha sonra izlersiniz gözlerimi."
İçeri girip üst kata çıkan merdivenlerden salona inmek için aşağı indim.
Salonda ise geleneğin bozulmamış olması pek de şaşırtıcı değildi. Merdivenlerin bitişinde büyük salonun sol tarafında kalan senelerdir yeri ve şekli değişmeyen lacivert tekli koltukta elindeki gazeteyle birlikte oturan Fahri Teksöz. Kendisi dedem olur.
Ailenin belki de en sessiz ama en otoriter üyesi. Patlamaya hazır volkan gibidir. Pek konuşmaz, ama konuşursa kaçacak delik aratır.
Dedemin koltuğunun hemen yanındaki üçlü geniş gri kanepede elinde telefonu ve kahve fincanıyla birlikte oturan ailedeki herkesi gerekirse kukla gibi oradan oraya oynatan anneannem Yelda Teksöz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koca Bebek | Texting
Ficção AdolescenteGERÇEK HAYATTAN ALINTIDIR. Uzay ve Neva'nın hikâyesi. Uzay: Kimsin? 0536*******: Baş belan. Uzay: Mesajlarından sonra başımın belası olduğunu anladım, ama gerçeği soruyorum ben. 0536*******: Niye öyle dediniz beyefendi? 0536*******: Alındım, güc...