Keyifli okumalar.
🃏
Neva'nın Anlatımıyla.
Fransa'ya; Jurques'e gelmemizin anlamını taşıyan güne başlamıştık.
Havacılık okuluna sınav günü.
Uzay'dan hiç haber alamamıştık. Neredeyse bir ayı geçmişti. Nefesim benden uzaktaydı, hayatım öyle bomboştu ki, her gün diğerinin aynısıydı.
Önceler her gün umutla uyanır, bir haber alacağımızı düşünürdüm. Ama günler, haftalar geçtikçe içimdeki umut kırıntıları tükendi yavaşça.
Onu bulmayı çok istiyorum, her şeyden çok. Ama elimizde hiçbir şey yokken bu zordu, hatta imkansızdı.
Güneş ve Minel de aynı benim gibi zor zamanlar geçiriyorlardı. Alışmaya çalışıyorduk, ama bu duruma alışmak bile bana acı veriyordu.
Bugünün her sınav günü zihnime üşüştüğünde gözlerim doluyordu. Uzay çocukluk hayalini gerçekleştirecekti, ama olmadı.
Onun için buradaydık, ama o yoktu. Bu gerçek her yüzüme tokat gibi çarptığında kalbim acıyordu sanki.
Birkaç saate fiziksel sınav başlıyordu ve bu bizim son şansımızdı. Dün akşam yine Bulut'la beraberken bu fikri ben öne atmıştım.
Belki bir ihtimal Uzay olduğu yerden çıkabilirse sınav günü eminim ki orada olurdu. Bulut önce fikrimi onaylamasa da, biraz düşündükten sonra mantıklı bulmuştu.
Bulut ve ben gidecektik sadece. Dünden beri dua ediyor, elimizdeki son umutta onu bulmak istiyorduk.
Sadece ikimiz değil, etrafımızda olan herkes yorulmuştu. Bulut yeni evli olmasına rağmen sabah işe geliyor, gece evine gidiyordu.
Bu durum herkese zor geliyor, hepimizi kahrediyordu.
"İniyorum, Bulut."
Düşüncelerimden Bulut'tan gelen aramayla sıyrılmıştım. Onun arabasıyla gideceğimiz için hazırlanıp onu bekliyordum.
İçimdeki heyecanla birlikte gerginlikte vardı. Saf heyecanım umudumdan dolayıyken, gerginliğim ise onu bulamazsak ne yapardık diye düşüncelerim yüzündendi.
"Muhabbetine diyorum doyum olmuyor."
Arabaya bindiğimden beri sessiz olduğum içim Bulut'un haklı isyanıyla harelerimi yoldan çekip onun yüzüne odakladım.
"Eğer orada da yoksa ne yaparız diye düşünüyordum."
Kuru sesle verdiğim yanıtla Bulut'ta bir süre sessiz durdu. İkimiz de içten içe bulacağımıza inandığımız için aksi düşünce hakkında hiç çözüm üretmemiştik.
Çözümle ilgili düşünsek bile bir şey bulamazdık. Çünkü neredeyse bir aydır düşünüyorduk, ama elimizde koca bir hiç vardı.
Derin bir nefes verdim. Söylediğim cümleyle Bulut'un da enerjisini düşürmüştüm, ama gerçekler acıdır.
O da aynı benim gibiydi, lakin ayakta duruyordu. Aslında durmak zorundaydı, çünkü o da olmasaydı bizi ayakta tutacak kimse yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koca Bebek | Texting
Ficção AdolescenteGERÇEK HAYATTAN ALINTIDIR. Uzay ve Neva'nın hikâyesi. Uzay: Kimsin? 0536*******: Baş belan. Uzay: Mesajlarından sonra başımın belası olduğunu anladım, ama gerçeği soruyorum ben. 0536*******: Niye öyle dediniz beyefendi? 0536*******: Alındım, güc...