bölüm 9

1.5K 148 78
                                    

SirHwang x Leedontknow

Leedontknow: üzgünüm

SirHwang: nerdesin be adam
SirHwang: kafayı yemek üzereydim
SirHwang: nereye kayboldun

Leedontknow: babam telefonumu aldı
Leedontknow: almak için çok uğraşmam gerekti
Leedontknow: sadece sana haber vermek için geldim
Leedontknow: telefonu yerine geri bırakmam gerekiyor
Leedontknow: babam birazdan gelir
Leedontknow: seni seviyorum Hyunjin

SirHwang: anlamadım
SirHwang: neden aldı telefonunu
SirHwang: okula gelmeyecek misin
SirHwang: herkes seni merak ediyor

Leedontknow: bir dahaki hafta geleceğim
Leedontknow: yani umarım
Leedontknow: sana sonra anlatacağım
Leedontknow: şimdi mesajları silmem gerekiyor
Leedontknow: seni seviyorum

SirHwang: bende seni Minhoe
(görüldü 14.32)

♤♤♤♤♤

Minho hızlıca mesajları temizledi ve telefonu babasının eski ceketinin cebine geri koydu. Yavaşça dolabın kapağını açtı ve sıkışık ve karanlık olan dolaptan çıkıp kapağı geri kapattı. Üzerini düzeltti ve hızlı adımlarla odadan çıktı.

Kendi odasına girip kapısını kapattı ve derin bir nefes verdi. Birkaç gündür ne yaşadığını kendiside bilmiyordu. Babası bir anda fazla baskıcı olmaya başlamıştı. Ailesi Minho'yu normalde hiç sık boğaz etmezlerdi ya da onu azarlamazlardı.

Çocuklarla buluşması gerektiği gün hastaneye gitmişti. Hastaneden eve doğru yürürken yolda babasını görmüştü. Ve babası bir anda ona bağırmaya başlamıştı. Nereden geldiğini sormuştu, erkeklerle sürtmeye mi başladığını sormuştu. Minho şok içinde kalmıştı. Ailesi onun homoseksüel olduğunu biliyorlardı, tabi hoş karşılamamışlardı ama hiç kötü de bir şey dememişlerdi. Ve babası bir anda böyle garip davranmaya başlamıştı. Minho'yu kolundan tutup sürükleyerek eve getirmiş ve telefonuna el koymuştu. Ve ona dışarı çıkmama cezası vermişti.

Hızlıca çalışma masasına geçip oturdu ve kitapları kurcalamaya başladı. En azından bu yasağı avantaja çevirmeye çalışıyordu. Bir anda kapısı aniden açılınca yerinde sıçrayıp başını geriye doğru çevirdi.

"Ne yaptın sen?!"diye bağırdı babası içeri girerek. Minho sandalyesinden kalktığında, babası hızlıca yanınca ufacık kalan çocuğun saçlarını tutup yere doğru ittirdi.

"Yapmadım, hiçbir şey yapmadım."dedi Minho hızlıca kollarını kendisine siper ederek.

"İbne olduğun yetmiyormuş gibi, gidip adamların kucağına mı bindin lan sen?! Hah?! Adamların kucağına mı bindin?!"diye bağırdı babası ve onun kollarını kenara itip suratına sert bir tokat geçirdi. Minho acıyla bağırdığında babası onu tekrardan saçlarından tuttu ve ayağa kaldırdı. Tekrardan tokat attığında, Minho geriye doğru dönmüştü ve başını açık pencereye sertçe vurmuştu. Tekrardan acıyla bağırdığı anda babası onu saçından tutup çekiştirirken Minho bir yandan ağlayıp diğer yandan babasına onu bırakması için yalvarıyordu.

"Daewhi, bırak çocuğu! Daewhi!"diye annesinin bağırdığını duyuyordu Minho. Ama bir işe yaramıyordu. Babası Minho'yu merdivenlerden ittirerek alt kata indirdi ve çıkış kapısını açıp Minho'yu dışarı doğru ittirdi.

we are youngHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin