Minho, omuzunda hissettiği tüy kadar hafif öpücüklerle uyandı. Birkaç saniye olayı idrak etmeye çalıştı ama hemen toparlayıp yüzüne şirin bir gülümseme yerleştirdi. Yavaşça arkasına döndü ve çarşaflardan çıkan sesle arkasındaki bedenin gözlerini aralamasına neden oldu. Elini uzatıp gri saçlının yanağına dokundu ve daha çok gülümsedi. Bu bir rüya olmalıydı, eğer öyleyse kimse onu uyandırmamalıydı.
"Günaydın hyung."
Chan duyduğu seslenme ile kaşlarını havalandırıp zayıf bakışlarla Minho'nun sevimli yüzünü seyretti. Kollarını Minho'nun beline dolandırıp onu iyice kendisine yaslarken Minho mırıltılarını ve kıkırdayışlarını sessiz odaya salmıştı. Dünyanın en güzel sanatçısından en güzel şarkıyı dinlemekle eş değerdi.
"Günaydın bebeğim."diye mırıldandı Chan ve yüzünü Minho'nun boynuna doğru sıkıştırıp derin bir nefes çekti içine. Gün geçtikçe daha çok bağımlı oluyordu Minho'ya.
Minho somurtarak ona baktı ve onu ittirip kendisinden uzaklaştırmaya çalıştı.
"Bana bebeğim demeyi kes! Çocuğun muyum ben senin!"diye söylendiğinde Minho, Chan kahkaha atmadan edememişti. Minho huysuz olduğunda daha da sevimli oluyordu.
"Bebek gibisin ama! Babyboy~"
Chan şirinlik yaparak konuştuğunda, Minho oflamaya başlamıştı.
"Şöyle seslenme bana!"diye mızmızlandığında Minho, Chan gülmeye devam ederken Minho'yu kolları arasında sıkıştırıp elleriyle her yerini okşamaya başladı.
"Böyle daha güzel oldun."diye konuştuğunda, Minho mayışırken dolgun yanağını Chan'ın göğüsüne yaslamıştı.
"Nasıl?"
"Böyle kilo aldın ya, daha güzel oldun."dedi Chan ve Minho'nun boynunu ve yanaklarını öpücükler ile süslemeye başladı.
"Hayır, göbeğim çıktı. Hepsi senin yüzünden, ve iş. Sürekli yağlı şeyler yiyorum orada."dediğinde Minho, Chan biraz geri çekildi ve gözleriyle Minho'yu süzerken elini onun yanağına koyup okşadı.
"Böyle daha çok ele avuca geliyorsun. Böyle seni sıkmak istiyorum sürekli."dedi Chan ve Minho'nun yanaklarını, burnunu, dudaklarını parmaklarının arasında sıkıştırdı tek tek. Minho ise bu sırada acıyla bağırıyordu.
"Birazcık kilodan hiçbir şey olmaz hayatım. Bu kilo senin için tam ideal."diye konuşurken elini Minho'nun karnına indirip hafifçe vurdu.
"Minik göbeğini yerim senin."diye şirince konuştuğunda Chan, Minho iğrenerek ona bakıyordu.
"Tanrım! Kes şunu. Bir yamyamla sevgiliymişim gibi hissediyorum."dediğinde Minho, Chan gülümseyerek onu izlemeye devam ediyordu.
Minho, Chan'ın kollarını etrafından ittirip yatakta oturur vaziyete gelip bacaklarını aşağı sarkıttı. Dün okulda yaşanan şeyler aklına doluşurken yanakları kızardı. Başını çevirip omzunun üzerinden Chan'a baktı. Sırt üstü dönmüştü ve kolunu alnına koymuş tavanı izliyordu.
"Chris..."dedi fısıltı gibi çıkan sesiyle ve başını önüne çevirdi tekrardan.
"Hı?"diye bir tepki alınca gözleri kocaman açılırken dikleşti.