4 sene sonra...
"Her şey tamam mı? Chan, her şeyi aldık mı?"
"Evet, hepsi benim elimde. Sende bir şey yok, gözlük fazla ağırlık yapmasın onu da ver ben taşırım."dediğinde Chan, Minho gözlerini devirdi ve gözlüğünü gözünden çıkarıp Chan'ın başına taktı.
"Haklısın, sen taşı hayatım. Ben çok yoruldum."dedi ve arkasına dönüp karavanın kornasına basıp duran Hyunjin'e doğru ilerledi. Chan onun arkasından gözlerini devirdi ve kolunun altındaki valizler ile zar zor karavana adımladı.
"Çok değişti bu Minho çok! Lisede böyle değildi bu!"
"Değiştirenler sağ olsun. Bu arada karavanın boyası çok iyi olmuş. Üzerinde ki desenlere de bayıldım."derken Minho, Seungmin karavanın kapısını içeriden açıp onlara binmesinde yardımcı olmuştu.
"Ne sandın? Sevgilim ile boyadık biz bu karavanı."dediğinde Hyunjin, Chan yükünü bırakırken kocaman gözler ile Hyunjin'e bakıyordu.
"Yeter artık ya! Bıktım sizin şu cici sevgililiğinizden! Sürekli bir aktiviteye girişiyorsunuz!"
"Kıskanma Chan. Sen yapamıyorsum diye kıskanıyorsun."dedi Seungmin ön tarafa doğru gelirken.
"Hadi gidelim, uğramam gereken yerler var."
Hyunjin, Seungmin'in lafı üzerine karavanı sürmeye başladığında Minho sürücünün yanındaki boşluğa otururken, Chan arkaya doğru gidip ranzanın alt kısmına kendisini bıraktı.
"Oh, bu yatak baya genişmiş. Minho senin yatağından daha geniş."
"Chan, senin yatağım hakkında ileri geri konuşmandan sıkıldım."dediğinde Minho, Chan gözlerini devirdi ve kollarını başının altında birleştirip gözlerini kapattı.
Hyunjin sonunda karavanı bir marketin önünde durdurdu. Seungmin hızlıca kapıyı açtı ve karavandan indi. Marketten çıkıp ona doğru gelen Jeongin'i görünce kollarını açtı ve ona doğru ilerlemeye başladı. Market ve karavanın arasında buluşunca sıkıca sarıldı Jeongin'e.
"Gezgin arkadaş ve işine bağlı arkadaş."diye alay etti Jeongin.
"Aman ne güzel iş! Markette kasiyersin."dedi Seungmin'de alayla ve Jeongin'in sırtını sıvazlayıp kendisini geri çekti.
"Aldığım para bana yetiyor, gerisi sıkıntı değil."dedi Jeongin ve yana doğru eğilip karavanın içinden kendisine bakan çocuklara el salladı. Onlardan da geri dönüt alınca gülümsedi ve tekrardan karşısındaki Seungmin'e çevirdi bakışlarını.
"Ne zaman döneceksiniz?"
"Bilmiyorum, gezebildiğimiz kadarını gezeceğiz."
"Uzun sürecek yani?"diye sorduğunda, Seungmin başını aşağı yukarı salladı.
"Sen özleyeceğim."dediğinde Jeongin, Seungmin dudaklarını birbirine bastırdı ve tekrardan sarıldı Jeongin'e.
"Bende seni özleyeceğim."
"Arada yaz, ara. Unutma beni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
we are young
Fiksi PenggemarNeden bu tür çılgınlıklar hep bu ikisinden çıkıyordu ki?