"Minho, acile git."
"Yeter Hyunjin, iyiyim diyorum."
"Koltuğa yapıştığının farkında mısın? Neredeyse ben kalkıp senin refakatçin olucam."
Minho gözlerini açmadan koltuktaki pozisyonunu değiştirirken odanın kapısı açılmıştı. Odaya giren hemşire gülümseyerek Hyunjin'e baktıktan sonra içeri girip kapıyı arkasından kapattı.
"Nasılsın Hyunjin?"
"İyiyim, çok iyiyim. Beni kaldırın refakatçimi yatırın."dediğinde, hemşire onun konuşmasına güldükten sonra gözlerini koltukta ölü gibi yatan Minho'ya çevirdi.
"Nesi var?"
"Çok fena grip olmuş. Ama kabul etmiyor."
Hemşire başını salladı ve Hyunjin'in serumunu kontrol ettikten sonra elini Hyunjin'in alnına koyup gözlerini Minho'ya çevirdi tekrardan.
"Serum rahat mı?"
"Aslında, dün çok canımı yaktı ve damlatmıyordu, ama şu anda iyi sanırım."dediğinde Hyunjin, hemşire başını salladı ve Hyunjin'in elini tuttu. Elinin üstündeki serum girişinden kabloyu çıkartıp kolunun iç kısmında bulunan serum girişine taktı.
"Şu an iyi mi?"dedi serumun damlatıp damlatmadığına bakarken.
"Diğerine göre daha iyi."dediğinde Hyunjin, hemşire tekrardan başını salladı.
"Tamam, biraz kolunda kalsın. Zaten akşama doğru seruma bile ihtiyacın kalmayabilir."
"Taburcu mu olacağım?"
"Kesin değil, doktor kontrole gelecek. Ondan sonra bir karar vereceğiz."dedi ve gözlerini tekrardan Minho'ya çevirdi.
"Arkadaşının adı ne?"
"Minho."
Hemşire yatağın etrafından dolaşıp Minho'nun başına geldi.
"Minho?"diyerek kolunu dürttüğünde, Minho kıpkırmızı olan gözlerini aralayıp tepesinde dikilen hemşireye baktı.
"Hadi gel, acile iniyoruz."diyerek Minho'yu elinden tutup dikleştirdi ve koltuktan kaldırdı.
"Gerek yok, iyiyim ben."
"Fazla konuşma."diyerek peşinden sürükledi hemşire Minho. Minho ise tabii ki Hyunjin'e yaptığı mızmızlığı ona yapamadı ve tıpış tıpış peşinden gitti hemşirenin.
Hemşire onu acile götürdü ve bir tane doktora teslim etti.
"Şikayetiniz nedir?"
"Hiçbir şey. İyiyim ben."
"Ateşi var, nezle, burun akıntısı, öksürdüğüne şahit olmadım ama büyük ihtimal."diye Minho'nun yerine açıkladı hemşire.