"Daha iyi misin?"diye sorduğunda Chan, Minho başını aşağı yukarı sallarken elindeki şişeden su içti.
"Çok fenaydı, ordan düşerken kalbim durdu sanki. O Hyunjin'i geberteceğim. Bi' çıksın müdürün yanından, gününü zehir edeceğim."dediğinde, dikkatlice onu izliyordu Chan. Bir süre sessiz kaldıktan sonra okulun kapısından çıkan Hyunjin'i görünce hızlıca yerinden kalktı Minho ve ona doğru adımladı. Tam ona karşı bağıracağı anda yanına Seungmin ulaşınca durdu ve uzaktan bakmaya başladı.
Seungmin, Hyunjin'i kolundan yakaladı ve sertçe kendisine çevirdi.
"Ne yapıyorsun sen aptal?!"diye sesinin ayarını düz tutamayarak bağırınca, Hyunjin kaşlarını çatarak ona baktı.
"Asıl sen ne yapıyorsun Seungmin, bahçenin ortasında?"diye ona doğru eğilerek konuştuğunda Hyunjin, Seungmin bir süre ona sinirle baktıktan sonra arkasına döndü ve Hyunjin'i arka bahçeye doğru çekiştirmeye başladı.
"Yah! İntihara meyilli bir insanı nasıl böyle sürüklersin?!"
"Yedireceğim ben sana o intiharı bekle sen."diye sinirle söylendi Seungmin. Arka bahçeye vardıklarında durdu ve arkasında kalan Hyunjin'i önüne çekti.
"Derdin ne? Ne bu şovlar böyle. Kime rol kasıyorsun?"
"Sana olması gerekiyordu."
"Yemem ben öyle numaraları. Canını tehlikeye attın! Üstelik Minho'yu da peşinden çektin!"
"Korktun mu sen?"diye gülerek sordu Hyunjin Seungmin'e doğru eğilerek. Seungmin bir süre suratına baktıktan sonra histerik bir şekilde güldü ve başını yana doğru çevirip düşünür gibi yaptı. Kısa bir süre öyle durduktan sonra aniden tekrar Hyunjin'e döndü ve onun suratına yumruğunu geçirdi.
"Hala işin dalgasındasın!"dedi Seungmin sinirle ve gözlerini devirip bir adım uzaklaştı Hyunjin'den.
"Ayrıca bana bu şekilde yaklaşamazsın."
"Neden, ne ayrıcalığın var senin? Başkanın oğlu musun?"dediğinde Hyunjin, Seungmin başını iki yana salladı.
"Seninle flört etmiyorum."
"Etmek isteyeceksin."
"Sikimde bile olmayacaksın."
"Deliliğim neden seni ilgilendiriyor o zaman?"diye kilit soru sorunca Hyunjin, Seungmin ne cevap vereceğini bilemedi.
"Manyaksın sen! Konuyu saçma sapan yerlere getiriyorsun! Çocuğun tekisin, bugün yaptığını anca çocuk akıllı biri yapar!"
"Bana boşuna manyak Jin demiyorlar!"
"Kimse sana öyle demiyor, sallama!"diye kaşlarını çattığında Seungmin, Hyunjin omuzlarını silkti.
"Diyebilirlerdi."dedi ve bir süre Seungmin'in yüzünü inceledikten sonra tekrardan ona bir adım yaklaştı.
"Diyebilirsin, altımdayken."