"Sana inanamıyorum Hyunjin."dedi Seungmin, elinden çekiştiren sevgilisinin peşinden giderken.
"Neden?"
"Resmen beni sikmek için her yolu deniyorsun. Yoksa beni sikmek için mi benimle sevgili oldun?"dediğinde Seungmin, Hyunjin durdu ve gözlerini kocaman açıp arkasına dönerek sevgilisine baktı.
"Hayır, hayır. Öyle mi duruyorum? Evet, öyle duruyorum. Ama hayır."diye hızlıca konuşup kendisini savunmaya başladığında Seungmin gülmeye başlamıştı. Hyunjin Seungmin'i tekrardan çekiştirip atölyenin önüne çekti. Kapıyı açıp içeri girdi ve Seungmin'i de çekip kapıyı kapatarak tekrar kilitledi.
"Bana evet gibi geldi. Minho ve Chan'ın resim atölyesini kullandığı günden beri ağzından sürekli aynı şeyleri duyuyorum."dedi Seungmin ciddi kalmaya çalışarak. Açık bir şekilde Hyunjin ile uğraşıyordu ama Hyunjin bunu anlayacak kafada değildi o anda. Her konuda kurnaz olabilirdi ama Seungmin ile konuşurken beynini bir köşeye bırakıyor gibiydi. Ya da Seungmin fazla zekiydi. İkinci şık daha mümkün tabii.
"Hayır, sen beni yanlış anladın."
"Ne yani? Benimle sevişmek istemiyor musun?"
"Hayır, istiyorum. Çok istiyorum. Acayip, acayip istiyorum ama seninle onun için birlikte değilim."
"Ne için birliktesin?"
"Seni sevdiğim için, Seungmin bunları boşverip öpüşsek olmaz mı?"dedi Hyunjin, ve kolunu Seungmin'in beline sarıp onu kendisine çekti.
"Bilemiyorum, cevaplarından tatmin olmadım."
"Başka bir şeyle tatmin etsem?"
"Arsız herifin tekisin."dediğinde Seungmin, Hyunjin gülümsedi ve başını öne doğru eğip dudaklarını Seungmin'in dudaklarıyla birleştirdi. Seungmin ellerini yukarı çıkarıp Hyunjin'in yanaklarını avuçlarının arasına aldı ve öpüşmelerini daha da derinleştirdi. Hyunjin ise ellerini Seungmin'in tüm bedeninde dolaştırıyordu. En sonunda ellerini Seungmin'in kollarına koyup sıktığında Seungmin geriye doğru bir adım atıp Hyunjin'i kendisinden uzaklaştırdı.
"Ne oldu?"diye sorduğunda Hyunjin, Seungmin onun kollarının arasından çıktı ve odanın diğer ucuna doğru kaçtı.
"Aklıma Jeongin ile öpüştüğün geldi."
"Sarhoştum Seungmin!"diye sesini yükelttiğinde Hyunjin, Seungmin gözlerini kocaman açıp ona baktı.
"Hyunjin niye bağırıyorsun, biri duyacak!"
"Duyarsa duysun ya! Sürekli benden kaçıyorsun? Ne senin derdin? Benden mi iğreniyorsun yoksa?"diye kaşlarını çatarak Seungmin'in üzerine yürüdü Hyunjin.
"Saçmalama. Saçmalıyorsun şu an."
"Saçmalamıyorum bence, bu bir değil iki değil. Neden kaçıyorsun benden? Yoksa sen mi benimle oyun oynuyorsun?"
"Benim lafımı bana karşı kullanıyorsun."
"Ama ben şaka yapmıyorum."