özel bölüm

704 59 19
                                    

Minho karavanın kapısını zorla ittirip açtı ve uzun merdivenden aşağı atladı. Yere ayak bastığı ve derin bir nefes çekti ciğerlerine. İnsanın evi gibisi yoktu.

"Minho!"

Duyduğu çığlık gibi çıkan bağırma sesiyle başını sesin geldiği yöne doğru çevirdi. Lia elindeki alışveriş poşetlerini bırakıp arkadaşına koşarken Minho'da onun gibi heyecanla bağırmış ve kollarını ona açmıştı. Lia hızlıca arkadaşına sarılırken olduğu yerde zıplıyordu.

"Neden geleceğini haber vermedin?!"diye heyecanla bağırdığında Minho kıkırdadı ve ona sıkıca sarıldı.

"Sürpriz!"diye bağırdı Chan ve kolunun altındaki valizler ile zar zor evlerine doğru ilerlemeye başladı. Lia Minho'dan ayrıldı ve gıcık bakışlarla Chan'a baktı.

"Ah Chan, sende mi geldin?"dedi ve gözlerini Minho'ya çevirip göz kırptı. Minho güldü ve kolunu Lia'nın omzundan atıp gözlerini Chan'a çevirdi. En çok onların atışmasını özlemişti sanırım.

Chan gözlerini devirip valizleri yere bırakıp başını geriye çevirip ters ters Lia'ya baktı.

"Sende kapının önünde gelmemizi bekliyordun herhalde. Kaynana gibisin kızım bizi bi sal ya!"diye söylendiğinde Chan, Lia kolunu Minho'nun beline sardı ve öne doğru eğildi.

"Öyleyim zaten, sahipsiz mi sandın sen benim oğlumu."

Chan gözlerini devirdi ve kendi valizlerini alıp Minho'nun valizlerini bırakarak eve ilerlemeye başladı.

"Oğlunun valizlerini sen getir o zaman."diye trip atarcasına konuştu ve eve ilerlemeye başladı. Minho onun arkasından güldü ve başını karavana çevirdi. Sürücü camından bakan Hyunjin'i görünce ona ufak bir öpücük attı.

"Görüşürüz hayatım."dediğinde, Hyunjin onun öpücüğünü havada yakalar gibi yapıp göğüsünün üstüne yasladı elini.

"Görüşürüz bebeğim."dedi ve başını camdan içeri sokup tekrardan karavanı sürmeye başladı. Lia ve Minho ise eve doğru ilerlemeye başlamıştı. Chan'ın bıraktığı valizleri yerden aldılar ve hızlıca eve geçtiler.

"Chan! Hemen trip atmasana!"

"Trip atmıyorum, annen gitsin konuşuruz."

Lia ona gıcıklığına koltuğa oturdu ve bacak bacak üstüne attı.

"Ben kalmayı düşünüyorum."dedi gıcık bir yüz ifadesiyle ve ardından yüzünde bir şok ifadesi oluştu.

"Lan poşetlerimi unuttum!"diye bağırdı ve oturduğu gibi geri kalktı yerinden. Hızlıca evden çıkıp kapıyı kapattığında Minho gülerek gözlerini Chan'a çevirdi. Chan ise düz bakışlarla ona bakıyordu. Minho yüzündeki gülümseme yavaşça silinirken geri adımladı.

"Ne?"

"Sen az odaya gelsene."dedi Chan ve Minho'nun üzerine doğru ilerledi. Minho geri geri kaçtı ve bacakları koltuğun kenarına çarpınca koltuğa oturmak durumda kaldı. Chan hızlıca onu bileğinden tutup ayağa kaldırdı ve peşinden sürüklemeye başladı.

we are youngHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin