Bölüm arası yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar. 🤍Çengelli bir iğne batmıştı, hemen canının içine. Yüzündeki çaresizlik elle tutulur olurken, derin bir nefes aldı. Kıyamete olan inancı var iken, Tanrı'ya bir yakarış etti. Taehyung kendi ellerinin ayasında iken, bir çok diyetini aşağılık gözlere bakarken öfkeyle doldu. Çünkü ne sabrı, ne de canına bilediği bir korkusu vardı.
"Kendi ayağınla eceline kadar geldin demek," dedi Hoseok. "Ne güzel, seni öldürmenin zevkini yaşayacağım şimdi de."
Elini uzattı. Sol yanında duran adam hemen silahını uzattı. El çabukluğu ile kavradı onu. Ve doğru yolu bulmak adına direkt olarak Taehyung'u hedef alırken, "Ruh eşlerinin hepsi birer aptal," diye söylendi. Lakin bu diyiş, dudaklarından tiksindirici bir şekilde çıkmıştı.
Taehyung dişlerini gıcırdattı o sırada. Kozunu sağlam oynaması gerekiyordu. Öyleyse şeytanın yoluna tuzaklarla gittiğini, artık onun renginde dans etmesi gerektiğini bildiğinden, sırıttı.
Hoseok bununla gözlerini kısarken, Taehyung gözlerine batırdığı karanlığı ile dikti oradaki ince renklerle açılıp saçılan Hoseok'un gözlerine doğru.
Sonrasında ani bir manevra ile döndü ve ensesinde duran adamın bileğinden yakalayarak, kendi gövdesinin üzerine saçarken adamın elinde duran silah panikle bir kez ateş saçmıştı.
Hoseok ise etkilenmemişcesine bakıyordu manzaraya. Bundan ötürü dili kendi azğının içinde şakıyarak, "Tüm numaran bu mu? Beni küçük gösteriyorsun." dedi.
Taehyung'un boynundaki damar çatlamak üzereydi. Dönüşüm geçirmemek için hırlayacak oldu. Ağır kokusu her yere baskınca yayıldı. Bu durumdan etkilenen bir iki kişi vardı. Ancak efendileri yanlarında iken sadece kendilerini sıkmışlardı.
Hoseok ise, "Artık dönüşerek savaşmak eskilerin işi," sonrasında havaya bir el ateş etti. Duvarda çatlak meydana gelmişti. "Böylesi daha iyi değil mi?" Demişti göz dağını, bir göz kırpma ile sunarken.
"Bana onu güvenle teslim edeceğini söyledin. Canıma karşılık bana onu vereceğini söyledin!"
Diye kükredi Taehyung. Ağzından tükürükler saçılırken, kafeslediği adam kollarının arasında debeleniyordu. Debelenmemesi için daha çok sıktı. Adamın soluk borusunda olan baskı arttığından yüzünün rengi kırmızıya dönüşmek üzereydi. Keza Taehyung'un sabrı veya tahammülü kalmamıştı hiç bir şeye.
Hoseok ise ateşin etrafında bir tur atmaya başladı.
"Ve sende inandın mı buna? Cidden çok aptalsın Taehyung." Diye iç geçirerek söyledi bunu. Oysa Hoseok isteseydi, şimdiye Taehyung'un bedenini delik deşik ederdi. Ve bir şeytanın güruha kapılmış edasıyla, ateşin veryansın ettiği saçlarını eliyle geriye attı. Silahını başına doğru kaşır gibi yaptığında, ciddi anlamda şakası olmayan ve kafası bozuk bir adam gibi görünüyordu.
Ama bundan öncesinde, bir kedi olup böceğini yemeden onunla oynayan biriydi oysaki sadece. Yoksa işin bu şekilde eğlenceli olmayacağını düşünüyordu. Hep görmeyi istediği hâl buydu, Taehyung'ta. Bitmiş ve çaresiz kalmış olmasıydı en nihayetinde, ve şu an öyleydi. Sadece biraz araya öfke, kaybedeceği bir şeyi olmayan bir adam gibi görünüyordu.