İyi okumalar, tavşan severler 🐰🌻
***Pişmanlık, derin bir sessizlik ve utanca dair her ne var ise hepsi yaşadığım bu anımda gizliydi.
Kısacası perişan bir haldeydim. Her yanımı saran şeyin sadece ter olmasını isterken, bacak aramdan sızan sıcak şey ve o aktıkça kızımın karnımın içinde huzurlu tekmeliyişi, sadece on saniye sürdü, artık tutamadığım çişimden ötürü. Sonra ne mi oldu?
"Jungkook," diye fısıldadı Taehyung. Yavaşça bakışlarını aşağıya indirerek, bana giydirilen bacak aramdan çıkan sıvının parkeye damlatılmasını izledi. Pekala, şu an odaklanması gereken şey bu değildi. Bana bakmasın böyle, çok utanıyordum ben!
"Taehyung," diye fısıldadım aynı şekilde. Sonra bakışlarımı çevirdiğimde gelenleri görmüştüm. O izbandut görünümlü kapı badigartların eşime doğru hamlede bulunmak istemesi ile, "Geliyorlar," dedim çığlık çığlığa. Taehyung yaşattığım panik dalgasıyla başını çevirdi ve bu yaptığıyla adamın eşime vurması ile daha çok araladım gözlerimi. Daha çok çığlık attım. Taehyung kendisini toparlayarak atağa geçti ve adama vurmaya başladı.
Yalnız canım kocam dayak yediği zaman bile çok seksiydi.
"Jungkook, kenarda dur!" Diye beni uyardığında zaten kendimi güvene almak için geriye kaçmıştım. Ama sonra bundan vazgeçerek diğerlerine saldıran dostlarımı da görünce bu durumdan tamamen vazgeçtim. Korkaklık yapma sırası değildi. Evet, hiç değildi hemde.
Bu yüzden bir cüzzamlı muamelesi gördüğüm bu ortamda, çünkü insanlar onlara yaklaştığımda kaçıyordu, sanki bunlar hayatlarında hiç işemiyorlardı, ne entelektüel insanlardı böyle... bu durum işime yaradı ve tek bir adama karşı üç kişi tekme atarken, Taehyung'un savunmasız kalışı ve adamla boğuşuyor olması yeterince sinir bozucuydu ve paytak adımlarımla masada bulduğum yarım şişe iş görür diyerek elime aldım. Bununla kendimi güvende hissederek, çiş deryamda yuvarlana yuvarlana ikilinin tepesine yürüdüm.
Yerde boğuşan çok sevgili eşim ve o adam vardı. Üstte Taehyung olduğu için vuramadım. Adamın beni gözü gördüğünde, gözlerimi kocaman açıp, "Hiç acımayacak," dememle dikkati dağıldı ve sonra kendisini toparlayarak Taehyung'u hemen altına aldığında kafasına indirdim.
Tanrım çok korkunçtu, kendimi bilgisayar oyunda hissediyordum. Ve insan öldürmek için pavyona düşmüşüm gibiydim.
Taehyung şaşkınlıkla bana baktı. Benden hiç beklemediği haraketlerdi. Ki birine zarar verme ihtimalime bende inanmazken, ailem için her şeyi yapabileceğini hissettim. Ailem bana güç ve bir o kadar deli cesareti veriyordu.
"İyi misin güzelim," diyerek ayağa kalkan Taehyung, her bir yanımi kontrol etmeye başladı. Nefes nefese kalmıştım ve bunu bahane ederek, "Başım dönüyor benim," diye acizce mırıldandım. Çünkü buradan çıktıktan sonra başımın Taehyung tarafından fena halde belada olduğunu biliyordum.
Ama sorun bu değildi. Sorun; yemin ederim diğer tarafta en son yere serdiği adamın üzerinde zıplayan Jimin'in görene kadardı. Namjoon hyung onu kucaklayarak adamı kurtarmaya çalışıyordu resmen ve buna kahkaha atacaktım ki, benim için endişe duyan eşime karşı rol kesmem gerektiğini hatırlayıp ağzımı sıkı sıkıya kapattım. Taehyung bunu acı çektiğimden ötürü yaptığımı sanıyor, morarmış yüzümün de cidden bayılacağımı sandığı için bu hale geldiğini sanıyordu. Üzgünüm kocacığım ama ben eşi tarafından her daim sevilmeye muhtaç bir omegaydım.
Ve işler yine tahmin ettiğimden daha çok karıştı. Kocama bayılma numarası yapacak iken, Eunwoo denen çocuğun yanıma gelmesi ve kolumu tutarak, "İyi misin hyung? Korkma kurtaracağım seni." demesiydi. Çünkü Taehyung'un bana karşı ilgili gözü börtledi ve koluma dokunan çocuğun ellerine bakarken, yavaşça bakışları yüzü ufak ama güzel çocuğa kaydı. Üzüldüm o yüz için.