Vampirlerle dolu bir ev... Ya da bir vampirin yaşadığı ev... Her şey ortada! Kan kokusu-!.. Başka bir şey yok. Kan kokusuna benzettim ama çöpte olabilir. Bazen çöp atma sırası Mina'ya geldiğinde unutuyor ve ev kokuyor. Ama bu ev değişik kokuyordu.
"Biliyorum vaktin yok ama bak sana ne göstereceğim." ~Heeseung
Elimden tutup beni yanımızdaki dar sokağa çekti. Sokağın sonuna doğru geldiğimizde demirlikler olduğunu fark ettim. Demirliklere iyice yaklaşınca kendimi bir an cennette gibi hissettim ve ayaklarım hareket etsede kontrolü elimi tutan Heeseung'a bıraktım.
Güneşin batmaya hazırlanması ve şehre vuran eşsiz renkteki ışıkları buradan rahatça görünüyordu. Neredeyse şehrin tamamını görüyorum diyebilirdim öyle olmadığını bilsemde.
"Buraya gelmişken gör istedim. Dün Niki ile konuşmuşsunuz, uzun zamandır gün batımını dışarıda izlememişsin." ~Heeseung
"Evet... Ama izlemeye kalkarsam çok geç kalacağım." ~Cheonsa
"Gidelim mi o zaman?" ~Heeseung
Kafamı onaylar şekilde aşağı yukarı salladım. Bir an elimin üşüdüğünü hissettim. Elimi tutarken o kadar sıcak gelmişti ki, bırakınca üşümüştü.
Gerçekten zahmete girip beni evime bırakmıştı. Eve geldiğimde K oppa bana kırmızı gözleri ile bakıyordu. İşte şimdi bittim...
"Neredesin sen?!" ~K
"Kitap... Sıra arkadaşım vardı ya, Niki. Ondan kitap almam gerekti. Bugün okula gelmedi. Yarında gelmeyebilir diye..." ~Cheonsa
"Bir mesajla haber verip kurtulabileceğini mi sanıyorsun?! Tek başına mı geldin?!" ~Nicholas
Nicholas oppayı Byeol unnie, Mina, Taki ve Lixie unnie tutuyordu. Üstüme atlayıp beni parçalayacak diye korktuğum için K oppanın arkasına saklandım.
"Tek başına mı geldin diye sordu." ~K
"Ha-hayır... Dün beni düşüren sunbae getirdi." ~Cheonsa
"Herkese güvenme dedim." ~K
"Ama iyiyim..." ~Cheonsa
"Nicholas herkesi zora sokuyorsun." ~K
"O Yujin bebesi bir gelsin, asıl o zora girecek!" ~Nicholas
Yujin... Yujin yok mu?!
"Nerede ki?" ~Cheonsa
"Markete gitti güya. 1 saattir yok. Telefonu da açmıyor." ~Lixie
Kapı yavaşça açılmış, içeri 3 poşetle Yujin girmişti.
"Yuh..." ~Nicholas
Bu az önce kızacak olan Nicholas oppa. Beni parçalamasından korktuğum...
🕉️
Vampir... Vampirler... Niki? O da mı? Sunoo peki? Sunghoon'da mı yoksa? Heeseung olamaz... Eli... Bilmiyorum, sıcak gibiydi. Elimi sıcacık yaptı. Hem onun vampir olduğunu düşünmek beni biraz garip yapıyor... Yani hissediyorum, garip hissediyorum. Konuşmayı unuttum resmen. Doğru ya... Konuşmuyorum ki! Düşünüyorum! Delirdim resmen!
Vampirlerse kanımı içerler... Ama Niki ile oturuyorum... Ölecek miyim yani?!
"Ya deli misin sen?! Gözlerin açık, hiç kırpmadan 5 dakikadır tavana bakıyorsun!" ~EJ
"Oppa... Vampirler benim kanımı içerlerse ne olur?" ~Cheonsa
"Kanını içmiş olurlar." ~EJ
"İyi geceler." ~Cheonsa
"Susun ya..." ~Mina
Uyku düzenim yoktu. 8 kızın 4'ünün uyku düzeni yoktu. Ve en uyumayanı bendim. Uyku seven ben, az uyuyan ben. Bu yüzden vampirlerden çok vampire benziyorum.
Bir şekilde uyuyakalmıştım. Sabah uyandığımda aklıma gelen şey yine vampirlerdi.
Sırama oturduğumda yine vampirleri düşünüyordum. Sonuçta yanımda bir vampir oturuyor olabilirdi. O benim cadı olup olmadığımı bilmiyorsa, ben de onun vampir olup olmadığını bilemezdim.
"Erken geliyorsun demek." ~Niki
"Evet." ~Cheonsa
Vampir olabileceğine inanasım gelmiyor. Cidden...
"Bugün iyi misin? Gelmezsin diye düşünmüştüm." ~Cheonsa
"Kendimi iyi hissedince derslerden geri kalmamak için geldim." ~Niki
"Anladım." ~Cheonsa
"Sen iyi misin? Biraz... Garip görünüyorsun." ~Niki
"Be-ben? İyiyim. Galiba iyi uyuyamadım." ~Cheonsa
"Bu ders uyuyabilirsin. Ders boş. İstersen gezebiliriz." ~Niki
Vampirle okulu gezmek... Bu biraz korkutucu. Ama... Niki'nin vampir olması gerçekten inandırıcı değil.
Kabul ettim ve bahçeye çıktık. Merdivenleri inmek sıkıntı değildi. Çıkmak sıkıntıydı.
Bir an gözüm okulun futbol takımından birine takıldı. Tanrım, bütün yakışıklı erkekleri buraya mı topladın? Ben bu okuldan birinden hoşlanmadan çıkamayacak mıyım?
"Ne oldu?" ~Niki
"Okulun... Futbol takımındakileri tanıma ihtimalin var mı Niki?" ~Cheonsa
"Neden?" ~Niki
Gözlerimi hâlâ ondan çekmeden Niki ile konuşmaya çalışıyordum. Açıkçası zordu.
"Bir tanesi... Çok yakışıklı da." ~Cheonsa
Niki benim baktığım tarafa bakınca ufak bir kahkaha attı.
"Jake hyung mu? Bugün bize gelirsen onunla bol bol konuşursun." ~Niki
"Niki... Seninle çok iyi anlaşacağız." ~Cheonsa
"Ben de öyle hissediyorum." ~Niki
"Ama size gelemem." ~Cheonsa
"Neden?!" ~Niki
"İzin vermiyorlar. K oppa dün kızdı... Ondan daha çok kızanı da vardı..." ~Cheonsa
"Anladım... Daha sonra belki. Hadi gel, maçı izleyelim. Jake hyung resmen 10 numara." ~Niki
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOON ⚜ ENHYPEN × &TEAM ✔
Fanfiction𝐾𝑒𝑛𝑑𝑖𝑛𝑖 𝑏𝑒𝑙𝑙𝑖 𝑒𝑑𝑒𝑛 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙ı𝑘... 𝐻𝑎𝑟𝑒𝑘𝑒𝑡 𝑒𝑡𝑚𝑒𝑚𝑖 𝑒𝑛𝑔𝑒𝑙𝑙𝑒𝑦𝑒𝑛 𝑒𝑙𝑙𝑒𝑟 𝑏𝑒𝑛𝑖 𝑠ı𝑘ı𝑐𝑎 𝑡𝑢𝑡𝑢𝑦𝑜𝑟. 𝐴𝑔̆ı𝑟 𝑏𝑖𝑟 𝑘𝑜𝑘𝑢 ℎ𝑒𝑟 𝑦𝑒𝑟𝑖 𝑠𝑎𝑟𝑚ı𝑠̧, 𝑘𝑎𝑟𝑎𝑛𝑙ı𝑘𝑙𝑎 𝑢𝑦𝑢𝑚 𝑖𝑐̧𝑖𝑛𝑑𝑒...